Altındaki yükselişin arka planında yer alan dinamikler güçleniyor. Daha önce bu köşede ele almıştık. (Altın çılgınlığının altında ne var/ekonomim. com) Şimdi bu dinamiklere tehlikeli bir eğilim eklendi.
Neredeyse bütün merkez bankaları, fiyatların yükselmesine rağmen altın alımlarını sürdürüyor. Dünyada merkez bankalarının rezervlerinde yaklaşık 37.000 ton altın var. Alımları artmaya devam ediyor. Keza kurumsal yatırımcıların portföylerindeki altının payını artırma çabalarının küresel bir eğilime dönüşmesi de, altın fiyatlarını destekliyor.
Ancak bunların ötesinde, altın fiyatlarındaki çılgın yükselişte bir eğilim öne çıkıyor: FOMO! Dikkatle izlenmesi ve uyanık olunması gereken bir eğilim... FOMO; İngilizce 'Fear of missing out' baş harflerinden oluşuyor. "Oyun dışında kalma korkusu" diye Türkçeleştirmek mümkün. "Herkes altın alıyor. Bir bildikleri olsa gerek. Fiyatlar da yükseliyor. Aman ben de treni kaçırmayayım" telaşı bir nevi. Milyonların düşüncesi eyleme dönüşünce, 'altın fiyatları yükselecek' kehanetleri de kendi kendini doğruluyor. Fiyatlar daha da yükseliyor. Sizi bilmem ama doğrusu benim çevremde, 'bundan sonra her ay altın alıp bir kenara koyacağım' diyenler arttı. Sadece bizde de değil,. Yurt dışında yaşayan yeğenimiz de, "Almanların altın çılgınlığına kapıldığını' anlatıyordu geçenlerde.
Nedense aklıma 1929'da Wall Street'teki büyük borsa çöküşü geldi. Ve çöküşün öncesinde kendisine hisse tavsiye eden ayakkabı boyacısı lafını bitirir bitirmez, bütün hisselerini satan Amerikan Başkanı John F. Kennedy'in babası... Unutmayalım, bir yatırım aracında herkesin birden kazanması ancak bir süre için mümkündür. Adına ister 'düzeltme' deyin ister başka bir şey, altın piyasasında da "silkelenmeler" er ya da geç gelir. Evet, altın fiyatlarının yukarı çıkışını destekleyen emareler var.
Ama düşüşünü de öyle...