KKTC’de muhalefet erken seçim için düğmeye basarken, Eski Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Cübbeli Ahmet’in seçim öncesi desteğinin kendisine “yüzde 5 oy kaybettirdiğini” itiraf etti.
KKTC’de seçim rüzgarı bitmiyor.
Seçimler KKTC’nin iç işi ama Kıbrıs’ta her tartışmanın ucu mutlaka Türkiye’ye dokunuyor.
Ekim ayındaki Cumhurbaşkanlığı seçimlerini Tufan Erhürman’ın ilk turda yüzde 62’lik bir oyla kazanmasının ardından, muhalefet parlamento için erken seçim tartışmasını açtı bile. KKTC’de ana muhalefetteki Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin yeni lideri Sıla Usar İncirli, Meclis’teki bütçe görüşmeleri biter bitmez toplumsal muhalefeti örgütleyerek erken seçim çağrılarına başlayacaklarını açıkladı. Normal zamanda Ocak 2027’de yapılması planlanan seçimlerin 2026 ilkbaharında olmasını isteyen İncirli, iddialı; “Erken seçim halinde CTP’nin çok güçlü bir şekilde, büyük bir ihtimalle de tek başına iktidara gelme imkânı var”. İncirli, bunu da mevcut hükümetin yaşanmakta olan ekonomik kriz, liyakatsiz atamalar, hukuk sistemine güvenin zarar görmesinden dolayı yıpranmasına bağladı.
Türkiye’nin aksine, KKTC’de sendikal hareket çok güçlü… Nitekim CTP de hem sendikaları, hem de ekonomik örgütlenmeleri yanına alarak hükümeti erken seçime zorlamakta kararlı.
KKTC’de mevcut hükümette koalisyon ortaklarından Yeniden Doğuş Partisi Genel Başkanı ve Bayındırlık Bakanı Erhan Arıklı da erken seçim isteyenlerden. Arıklı’nın erken seçim için verdiği tarih Mayıs-Haziran 2026. Hükümetteki koalisyon ortaklarının da erken seçime sıcak baktıklarını söyleyen Arıklı, ancak onların öngördüğü tarihin Eylül gibi olduğunu ifade etti.
Uluslararası konjonktür de erken seçimi zorluyor
Ortadoğu’da yaşanan gelişmeler de KKTC’de erken seçimi zorlar nitelikte; Gazze’de - son derece kırılgan da olsa- ateşkesi sağlayan, şimdi de Ukrayna için bastıran ABD Başkanı Trump’ın bir sonraki hedefinin Doğu Akdeniz’de 60 yıldır çözülemeyen Kıbrıs meselesi olduğunun sinyalleri arttı.
Kıbrıs Rum Kesimi’nde de parlamento seçimi Mayıs 2026’da olacak. Eğer aynı dönemde KKTC’de seçim olursa, çözüm için Ada’nın iki tarafında da ortaya çıkacak “seçimsiz dönem” müzakere için müsait bir siyasi atmosfer sunabilir. Arkasında istikrarlı bir Ortadoğu ve Avrupa bırakıp, yüzünü uzak Asya’ya dönmek isteyen ABD’nin sonbahardan itibaren Türkiye’ye de Kıbrıs baskısına başlaması an meselesi.
Nitekim Trump ve ekibinin Heybeliada Ruhban Okulu baskısı da, Türkiye’nin Rusya ile olan ilişkilerine koydukları -doğalgaz ve petrol alımı ile s-400’lerin elden çıkarılması” yönündeki şartları da, Washington’un yüzünü Kıbrıs’a dönmeden önceki son adımlar gibi duruyor.
Kıbrıs’ta din sömürüsü kaybettiriyor
Ve erken seçime hazırlanan KKTC’den son not; Ada’nın kuzeyinde din üzerinden yapılan siyaset ters tepiyor.
Bunu bizzat Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin kaybedeni, önceki Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın sözlerinden anlamak mümkün. Tatar, seçimden hemen önce Türkiye’de Cübbeli Ahmet olarak tanınan kişinin kendisi lehine video çekip, kazanması için dua etmesinin, rakibi Tufan Erhürman’ı ise “Rumcu” diye nitelenmesinin kendisine “yüzde beş oy kaybettirdiğini” açıkça itiraf etti. “Cübbeli Ahmet’in videosu seçimden önceki son hafta tüm Kıbrıslıların telefonlarına düştü” diyen Tatar, bu etkinin gücüne o kadar inanmış ki, yarı şaka, yarı ciddi “kim bilir? Belki de Cübbeli Ahmet’e o videoyu muhalefet çektirmiştir” demekten bile kendini alamadı.
Kıbrıs’ta siyasetten ekonomiye, sosyolojiden enerjiye kadar her yol Türkiye’ye çıkıyor.
Önümüzdeki dönemde Kıbrıs’ı daha çok konuşacağımız kesin…