1987 yılından beri hızlı tüketim sektöründe bebek bakım, kadın kişisel bakım, kişisel sağlık, ev bakım temizlik kağıtları, evcil hayvan bakım kategorilerinde çözümler geliştiren Hayat Kimya, Bingo, Molfix, Molped, Papia, Familia gibi 16 markasıyla 5 kıtada faaliyetlerini sürdürüyor.
Hayat Kimya, büyüklüğü konusunda sessiz kalmayı tercih eden bir kuruluş. Oysa, rakamlara bakıldığında bir dünya devi olduğunu görmek mümkün. 8 ülkede 27 fabrikası var. Türkiye’nin yanı sıra Mısır, İran, Cezayir, Nijerya, Pakistan ve Vietnam’da üretim yapıyor. Fas, Bulgaristan, Kenya, Tayland ve Malezya’dada satış dağıtım şirketleri ile faaliyet gösteriyor.
Orta Doğu, Doğu Avrupa ve Afrika’nın en büyük temizlik kağıtları üreticisi olan kuruluş, “Dünyanın En Büyük Bebek Bezi üreticileri” liginde ise 4’üncü sırada yer alıyor. Dünya çapında 10 bin kişiye istihdam sağlıyor.
Hayat Kimya’nın küresel başarısının gerisinde Ar-Ge’ye verdiği büyük önem yer alıyor. Türkiye’nin en kapsamlı Ar-Ge üslerinden birine sahip olan kuruluş sadece 2024 yılında Ar-Ge’ye 1 milyar TL'lik yatırım yaptı.
Faaliyet gösterdiği tüm kategorilere yönelik inovasyon çalışmalarını tek bir çatı altında birleştiren Kocaeli’deki ödüllü Ar-Ge merkezinde, 2025 yılında 100 bini aşkın insanla görüşüldü. İnovasyon çalışmaları bu görüşmeler doğrultusunda planlandı.
Bu yıl ekim ayında Türkiye Innovation Week kapsamında düzenlenen İnovaLİG 2025’te Hayat Kimya’nın Ar-Ge Merkezi’nin “İnovasyon Döngüsü” kategorisinde birincilik ödülü alan merkezde Türkiye’nin yanı sıra farklı pazarlardaki tüketicilerin istek ve ihtiyaçlarına göre ürünler geliştiriliyor.
Geçtiğimiz hafta, Hayat Global Ar-Ge’den Sorumlu Başkan Yardımcısı Dr. Fikret Koç, Hayat Strateji ve Pazarlamadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Aysel Aydın ve Hayat Holding Global İletişim ve Sürdürülebilirlik Direktörü Çağlayan Kent’le birlikte kuruluşun Kocaeli Ar-Ge merkezini gezdik. Kuruluşun çalışmaları hakkında bilgi aldık.
İnovasyona 360 derecelik yaklaşım
Hayat Kimya’nın Ar-Ge merkezinde, her yıl ortalama 500’e yakın araştırma projesi yürütülüyor. Bugüne kadar 200’e yakın projenin başarıyla hayata geçirildiği merkezde, ürün geliştirmeden performans testlerine kadar her aşamada detaylı bir araştırma süreci uygulanıyor. 200’e yakın çalışanıyla 2016 yılından bu yana faaliyet gösteren ve çalışanlarının yüzde 52’si kadın olan merkez bu oran ile sektörde fırsat eşitliğini destekleyen örnek yapıların başında geliyor.
İnovasyon çalışmalarının tümü ihtiyaçlar ve sorunlara çözüm arayışıyla başlıyor. Ar-Ge merkezindeki ekipler bir yandan gelişmiş laboratuvarlarda ürünler üzerine çalışırken, öte yandan tüketici içgörülerini anlamak için saha araştırmaları yapılıyor. Farklı ülkelerdeki alışveriş ve ürün kullanım alışkanlıklarını yerinde gözlemleniyor. 100 bini aşkın bireyden elde edilen veriler sayesinde, derinlikli ihtiyaç analizleri yapılıyor. Bu bilgi ışığında, Türkiye’nin yanı sıra Rusya, Cezayir, İran, Mısır, Nijerya, Pakistan, Vietnam, Fas, Bulgaristan, Kenya, Malezya ve Tayland gibi pazarlarda, yerel istek ve ihtiyaçlara uygun ürünler geliştirilebiliyor.
Dr. Fikret Koç: “Bir sonraki inovasyonumuzun ilham kaynağı kullanıcı deneyimi”
Hayat Global Ar-Ge’den Sorumlu Başkan Yardımcısı Dr. Fikret Koç’un verdiği bilgiye göre, Hayat Kimya Ar-Ge Merkezi son 10 yılda yaklaşık 74 patent ve 90 tasarım başvurusu yaptı. Sadece 2024 yılında Ar-Ge’ya yatırımlara hariç 1 milyar TL bütçe ayrıldı. Hayat, bu tutarla sektöre en yüksek Ar-Ge yatırımını yapan kuruluş oldu.
Koç, merkezin sadece ürün geliştirmenin yanı sıra, bir teknoloji geliştirme alanı olduğunu vurgulayarak, şirketi geleceğe taşıyacak adımların planlandığını ifade ederek, kuruluşun “Fikirden ürüne, üründen tekrar fikre uzanan canlı bir inovasyon ekosistemi içinde sürekli geliştiğini” ifade ediyor;
“Tüketici ile buluştuktan sonra da araştırma süreci devam ediyor. Kullanıcının geri bildirimi ve kullanım deneyimi dikkatle izleniyor. Bu veriler bir sonraki inovasyonumuzun ilham kaynağı oluyor. Tasarlanan yenilikçiliğin iyi uygulanabilir olması ve son kullanıcıya ulaşması gerekiyor. Bu nedenle sürekli gelişimi hedefleyen, sürdürülebilir sistemlere dayalı, sektörün gerçeklerine uygun, tüketicilerin ihtiyaçlarına cevap veren bir yenilikçilik anlayışı ile çalışıyoruz. Özetle, tüm bu inovasyon yolculuğunun doğuşundan tüketiciyle buluşmasına kadar olan tüm süreç, Ar-Ge ve pazarlama ekiplerimizin ‘birlikte düşünme ve birlikte üretme gücü’ ile mümkün oluyor”
“Türkiye’de her 10 evin 9’unda en az 1 Hayat ürünü var”
Hayat Strateji ve Pazarlamadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Aysel Aydın her yıl yürütülen 500’e yakın tüketici araştırma projesinin 181’inin doğrudan inovasyon araştırması olduğuna dikkat çekiyor. Araştırma süreçleri hakkında ise şu yorumu yapıyor:
“Sadece 2025 yılında farklı coğrafyalardan 100 bini aşkın insanla görüştük ve bu görüşmelerin yaklaşık 40 bini doğrudan inovasyon projelerimizde yer aldı. Bugün Türkiye’de her 10 evin 9’unda en az 1 Hayat ürünü bulunuyor. Globalde ise faaliyet gösterdiğimiz ülkelerde yüzde 60 ila yüzde 90 arasında bir penetrasyona sahibiz. Bu oranlar, sadece bir pazar payı değil; insanlarla kurduğumuz güven bağının çok net bir göstergesi. 2025 yılında toplam tüketici araştırmaları için 260 milyon TL yatırım yaptık. Bu yatırımların her bir kalemi, ‘insanı daha iyi anlamak’ için atılmış adımlar. İnsanı odağına alan bu inovasyon anlayışıyla, 5 kıtada 100’den fazla ülkede milyonlarca kullanıcıya ulaşıyoruz”.
Aysel Aydın: “İnovasyon, deneysel olduğu kadar duygusal bir öğrenme yolculuğu.”
Her formülün ardında bilimsel olduğu kadar insani bir hikâye olduğunun altını çizen Hayat Strateji ve Pazarlamadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Aysel Aydın,: “Biz Ar-Ge merkezimizde bilimle duyguları buluşturuyor; inovasyonu insana temas eden bir deneyim yolculuğuna dönüştürüyoruz. Hayat için inovasyon, hayatın ta kendisi! Onlarca coğrafyada binlerce insanla birebir veya toplu görüşmeler yapıyor, farklı profillerden kullanıcıları laboratuvarımıza davet ediyoruz. Birlikte deniyor, konuşuyor, fikirler geliştiriyoruz” diyor.
Aydın’ın verdiği bilgiye göre, merkezde mühendislerin yanı sıra jinekologlar, pediatristler, moda tasarımcıları, psikologlar ve sosyologlarla sürekli fikir alışverişi yapılıyor. Geçtiğimiz dönemde bu anlamda kültürler arası bir çalışma da gerçekleştirilmiş. Türk tüketicilerinin ihtiyaçlarına yönelik olarak hazırlanan beklenti analizleri Japonya, Kore ve Çin’den gelen uzmanlarla paylaşılmış. 19 uzman ve 52 katılımcıyla yürütülen derinlemesine görüşmeler sonucunda, ürün inovasyonu konusunda gelişmiş ve zengin bir pazara sahip olan Asya’daki uzmanların bakış açısıyla, Türkiye’nin ihtiyaçlarına yönelik alternatif çözümler geliştirilmiş.
Özetle….
- Türkiye’yi dünyanın dört bir yanında başarıyla temsil eden Hayat Kimya, inovasyonu insan odaklı ilerlemenin temeli olarak görerek ilerliyor.
- Ürünlerinin bulunduğu ülkelerde daha iyi bir yaşam standardı oluşmasına destek olmak için inovasyonu işin merkezine koyarak ilerliyor. Kaynakları bu doğrultuda kullanıyor.
- Tüketicilerle kurduğu iletişim sayesinde küresel rekabette ön plana çıkıyor, sadık müşteriler oluşturarak markalarının katma değerini artırıyor.
