Hatay denince akla önce medeniyetler buluşması kavramı, güzel yemekler, nazik insanlar ve Atatürk’ün “Hatay benim şahsi meselemdir” sözü gelir. Hatay pek çok ziyaretçi için bir kara kenti olarak bilinir. Oysa, zeytin ağaçları, eşsiz mozaikleri ve tarihi mirasıyla Hatay aslında bir deniz kentidir. Akdeniz’in başlangıç noktasıdır. Akdeniz’e kıyısı olan ülkelerin mirasını taşımasına rağmen, bölge halkı denize uzak durur. Bu yüzden, yüzme bilen insan sayısı azdır. Uçsuz bucaksız Samandağ sahil şeridinden denize girmenin tehlikeli olduğuna inanıldığı için, müthiş bir turizm potansiyeline sahip olan bölge yatırımcı çekmekte de zorlanır.
Son yıllarda bu durumda bir değişim yaşanıyor. Bölgeye izleri yıllarca unutulmayacak bir travma yaşatan, binlerce yıllık tarihi dokusunu ortadan kaldıran depreme rağmen yaşama tutunmaya çalışan Hataylılar yeniden denizle buluşuyor. Çocuklar ve gençler spor yapıyor, suyun sağladığı enerjiyle yüzleri gülüyor, dalgalar bir umut kaynağı oluyor.
Bu değişimin gerisinde Deniz Toprak, Cemal Akar ve Derya Gümüş Türkoğlu’nun Samandağ’da birlikte kurdukları, LC Waikiki’nin sponsor olduğu Hatay Sörf Merkezi bulunuyor. Deprem döneminde bölgeye yardım için gelen Deniz Toprak’ın hayaliyle filizlenen bu merkez sadece Hatay için değil, tüm Türkiye için yeni bir sosyal girişimcilik modeli sunuyor. Katılımcı, üretici, kendine yetebilen, insana ve çevreye fayda sağlayan Hatay Sörf Merkezi’nin öyküsü herkes için ilham kaynağı oluyor.
Binlerce genç sörfle tanıştı
Hatay Samandağ Türkiye’nin en uzun yaz mevsimine ve başlangıç seviyesindeki sporcular için ideal dalga koşullarına sahip. Bu özellikleriyle Samandağ’ın, Türkiye’nin sörf turizmi açısından yeni lokomotiflerinden biri olması hedefleniyor.
Samandağ’da kurulan merkez, 13–16 yaş arası gençlere üç aşamalı ücretsiz sörf eğitimi sunuyor. Temel sörf eğitiminden liderlik programına uzanan bu süreçte gençler hem sporla buluşuyor hem de özgüven, dayanıklılık ve takım ruhu kazanıyor. Proje, aynı zamanda yerel eğitmenlerin yetişmesini sağlayarak bölge için sürdürülebilir bir spor kültürü oluşturuyor.
Kimya Mühendisi bir sörf tutkununun yolculuğu
Hatay Sörf Merkezi’nin filmlere konu olacak harika bir öyküsü var. Proje, Deniz Toprak’ın hayalinin ürünü. Deniz, çok değerli gazeteci dostumuz Celal Toprak’ın oğlu. Çocukluğundan beri sörfe ilgi duyan Deniz Toprak, Boğaziçi Üniversitesi’nde Kimya Mühendisliği eğitimini tamamladıktan sonra, küresel bir şirkette bir dönem çalışmış.. Daha sonra hayatına denizin ve sörfün şekil vereceği bir yaşam biçimi seçmiş ve nihayet Sri Lanka’da odağına sörf olan bir otel kurmaya karar vermiş. Yıllar önce Sri Lanka’da yaşanan deprem ve tsunami sonrasında sörfün bölgede yarattığı dönüşüme şahit olunca, aynısını Türkiye’de de yapma fikri doğmuş.
Ailesi Ordu’lu olan Toprak, Karadeniz’de bir merkez açmayı hayal etse de, proje Hatay’da ilk meyvesini vermiş. 2020 depreminde Hatay’da sörfçülerin oluşturduğu bir organizasyonun parçası olarak, Defne’de çadır alanlarda kalırken Samandağ’a gittiğinde, sörf okulunu kurmaya karar vermiş. Böylece, çocuk ve gençlerin dalga sörfü aracılığıyla bedensel, zihinsel ve ruhsal olarak güçlenmelerini ve kendi potansiyellerini keşfetmelerini hedefleyen kâr macı gütmeyen örnek bir kuruluş ortaya çıkmış.
Yeni Arayışlar Girişimi Platformu Derneği, Mellow Turkey ve Hayata Destek iş birliği ile Hatay'ın Samandağ ilçesindeki tesise, ilk günden itibaren LC Waikiki destek olmuş.Tesisin kurulum çalışmaları hızla tamamlanmış. Ancak, ailelerdeki deniz korkusunun kırılması pek kolay olmamış. Gelen çocukların neredeyse tümü yüzme bilmediği için, önce onların suyla buluşması ve suyun üzerinde kalmayı öğrenmeleri gerekmiş. Çocuklar hızla uyum sağlamışlar. Okul zamanla o kadar sevilmiş ki, Hatay’daki okullar beden eğitimi derslerini sahilde yapmaya başlamışlar.
11 bin gence ulaşan proje
3 Kasım 2025 tarihinde küçük bir basın grubu olarak Desibel Ajans ve LC Waikiki ekipleriyle birlikte Hatay’daydık. Önce Hatay Museum Hotel’de, basın mensupları, proje paydaşları, sörf yapan çocuklar ve aileleriyle birlikte Hatay Sörf Merkezi’nin yolculuğunu anlatan “Hayatın Çizgisi” adlı belgeseli izledik. Onların gururuna ve coşkularına tanık olduk. Sonra da Samandağ’daki Sörf Merkezi’ni ziyaret ettik. Gençlerle tanıştık, öykülerini kendilerinden dinledik.
Deniz Toprak ve Cemal Akar’ın verdiği bilgiye göre, bugüne kadar mahalle toplantıları, sosyal medya ve okullar aracılığıyla 11 bin gence ulaşıldı. İlk aşamada 1500 genç sörfle tanıştı. Gelecek yıl bu sayının artması hedefleniyor. Güvenliği ve çocuğun bütüncül iyi olma halini gözeterek kişiye özel eğitim programları oluşturan merkez, gençlerin yalnızca sörf becerilerini geliştirmekle kalmıyor aynı zamanda eğitim, sanat ve yabancı dil gibi farklı alanlarda da destekliyor.
Türkiye’de 10 milyon genç, sörfe 1 saat uzaklıkta
Merkezde başlangıç seviyesinde ücretsiz sörf eğitimi veriliyor. Gençler ücretsiz olarak servisle adreslerinden alınıyor ve tekrar adreslerine geri götürülüyor. Deniz Toprak “Türkiye’de 10 milyon genç, sörfe aslında 1 saat uzaklıkta. Bugün hayalim; bu 10 milyon genci denizle, dalgalarla ve sörfle birleştirerek hayatlarını dönüştürmelerine yardımcı olmak. Bedenimizle kendimizi ifade etmeyi bilmiyoruz. Sörf ile gençler onu da öğreniyorlar. Kendileriyle yeniden tanışıyorlar. Hatay’da gençlerin kendileriyle kökleriyle ve doğayla bağlarını kurmalarını sağladık. Samandağ dalgalarında geleceği inşa etmeye çalışıyorlar. Öğretmeyi de öğreniyorlar” yorununu yapıyor.
IPRA Golden World Awards, Hermes Creative Awards ve Best Business Awards olmak üzere ulusal ve uluslararası arenada pek çok ödül kazanan merkezin öğrencileri önemli başarılara imza atıyorlar.
Kimisi Türkiye şampiyonalarında derece alıyor, kimisi yurt dışında Türkiye’yi temsil ediyor. Bir kısımı da akranlarına eğitim veriyor. Projenin ilk iki öğrencisi Haydar Esmer ve Akıl Köse, en aktif çalışan sporcular. 2023 Türkiye Şampiyonası’na katılan Akıl Köse de Ordu’da birinci olduktan sonra, Şubat ayında Sri Lanka’ya gitmeye hak kazandı.
Dokuz genç sporcu ise, Hatay ve Almanya'nın Kiel şehri arasındaki kardeş şehir ilişkileri kapsamında düzenlenen kültürel ve sportif değişim programı için ilk kez yurtdışına çıkarak Kiel'e gitti. Bu ziyaret, Kiel ve Hatay arasında kurulan gençlik programının ilk adımı oldu. Programın bir sonraki aşamasında Kiel’den gençler Hatay'a gelerek dalga sörfü öğrenecek.
Modelin başarısı, başka Avrupa şehirlerine de ilham verdi; Hatay farklı şehirlerden kardeş şehir ve değişim programı teklifleri almaya başladı. Kiel ile başlayan bu yolculuk, önümüzdeki dönemde başka şehirlerle de devam edecek.
“Hayatın Çizgisi” bir yeniden doğuş öyküsü
“Hayatın Çizgisi” belgeseli, gençlerin denizle kurduğu bağı ve Hatay Sörf Merkezi’nin toplumsal iyileşmeye katkısını anlatıyor. Çocukların öyküleri üzerinden, dayanışmanın ve yeniden başlamanın gücünü ortaya koyuyor.
LC Waikiki Müşteri İçgörüleri ve Pazarlama İletişiminden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Sinem Akgül, projeyle ilgili şu yorumu yapıyor: “Depremin ardından sadece şehirler değil, insanların umutları da yeniden inşa edilmeye ihtiyaç duydu. Hatay Sörf Merkezi, gençlerin yeniden güven kazandığı, birlikte üretmenin değerini öğrendiği bir alan haline geldi. Burada sörf bir spordan çok daha fazlası, dayanışma, paylaşım ve iyileşmenin dili. LC Waikiki olarak bu hikayenin bir parçası olmaktan büyük gurur duyuyoruz. Çünkü bu proje birlikte hayal kurmanın ve beraber yeniden inşa etmenin mümkün olduğunu gösteriyor.”
Deniz Toprak ise merkezin etkisini şu sözlerle özetliyor: “Bu proje, bölge halkı için bir başlangıç noktası oldu. Burada sadece sörf öğretmedik. Gençlerle birlikte yeniden başlamayı, umut etmeyi bırakmamayı, birlikte başarmayı öğrendik. Samandağ’ın doğası sörf için çok uygun. Amacımız, Samandağ’ı Türkiye’nin sörf turizmi açısından bilinen bir noktası haline getirmek. Burada yetişen gençlerin de sadece sporcu değil, bu dönüşümün yerel liderleri olmasını istiyoruz.”
Hatay Sörf Merkezi kurucu ortaklarından Cemal Akar, sörf şampiyonu çıkarmaya değil, iyilik hali bilincini vermeye çalıştıklarını belirterek, “Bunu verebilirsek Samandağ’a da yayılır, sonrasında dünyanın başka yerlerine de yayabiliriz. Çocuk iyi hissederse ailesine yansıtıyor, çevresine yansıtıyor. Depremden sonra çocuklar buranın kötü olduğunu düşünüyordu, bu tür çalışmalarla beraber Samandağ’da gelecek görmeye başladılar”yorumunu yapıyor.
Tüm sektörler için örnek bir sorumluluk vizyonu: LC Waikiki
Hatay Sörf Merkezi’nin binlerce çocuğa umut kaynağı olmasına ilk günden beri destek olan LC Waikiki, yıllardır kurumsal vatandaşlık kimliğini işinin ayrılmaz bir parçası olarak gören bir kuruluş. “İyi giyinmek herkesin hakkı” misyonu ve “ulaşılabilir moda” anlayışıyla çalışıyor. Dünyaya, çevreye ve topluma karşı taşıdığı sorumluluk bilinciyle hareket ediyor.
LC Waikiki, 5 kıtada, 82 ülkede 1300 mağazası ve 55 bin çalışanıyla hizmet veren dev bir kuruluş. Sosyal sorumluluk projelerini topluma ve ülkeye değer katma amacıyla şekillendiriyor. Bu amaçla, her yıl net kârının yüzde 15’ini sosyal sorumluluk projelerine, çocukların eğitimine ve ihtiyaç sahibi bireylere ayırıyor.
Sörf Okuluna Hatay Valiliğinden büyük destek
Hatay Samandağ’daki Sörf Merkezi’nin yarattığı başarıyı daha da ileriye taşıyabilmek amacıyla yeni bir merkez inşa ediliyor. Vali Mustafa Masatlı ve Akdeniz Kalkınma Ajansı çok kısa sürede modern ve çok amaçlı bir tesis inşa edilmesi için kaynakları seferber etmişler.
Yeni merkez, 12 oda ve toplam 30 yatak kapasitesiyle hem konaklama hem de sörf eğitimi imkanı sunacak. Proje kapsamında; akıllı derslikler, spor salonu, yoga salonu, sörf ekipmanları yapım ve üretim atölyeleri, ürünlerin sergileneceği ve satışa sunulacağı bir satış ofisi, gençlerin ders çalışabileceği ve sosyalleşebileceği kütüphane ve kafe alanı yer alıyor.
İnovatif bir gastronomi ve turizm modeli
Yeni tesisi gezerken sohbet ettiğim Deniz Toprak, sörf turizminin kendisine özgü bir doğası olduğunu, Samandağ ve Hatay’ın sörfçülerin beklentilerine cevap verecek altyapıya sahip olduğunu anlattı.
Toprak, “Sörfçüler küçük, yerel, samimi ve doğal ortamları sever, bulunduları bölgeyi keşfetmek ve halka yakın olmak isterler. Hatay kültürü ve özellikle gastronomisiyle ideal bir cazibe merkezi haline gelecek” diyor. Bu bağlamda, Samandağ hem bölge hem de Türkiye turizmi için yeni bir yaklaşım, genç ve inovatif bir bakış açısı sunuyor.
Yemek masalarını insanları birleştirdiğine ve mutluluk kaynağı olduğuna dikkat çeken Toprak, belgeselde bu yüzden masa imgesine özellikle yer verdiklerini anlatıyor.
Belgesel, Ferzan Özpetek’in filmlerindeki gibi büyük masalar etrafında yemek yiyenlerin sahneleriyle başlıyor ve yine bir masa etrafında sona eriyor. Filmin sonundaki umut, neşe ve kardeşlik atmosferi Hatay’ın bir süredir unutulan ruhunu hatırlatıyor. Hatay Sörf Merkezi’nin yarattığı mucizevi başarı yürekleri ısıtıyor. İnsanları aynı masanın etrafında buluşturan bu sevgi, yaraları sarıyor, acıları azaltıyor ve umut kaynağı oluyor.
