Yeni yıla yaklaşırken işverenlerin gündeminde en çok konuşulan başlık yine değişmedi: “2026’da çalışan maliyetleri artacak mı?” Bu soru yalnızca bordro yöneticilerini değil, bütçe hazırlığında olan her işletmeciyi ilgilendiriyor. Cevap ise kısa ve temkinli: Evet, artış yönünde bir eğilim var ama tablo tamamen net değil.
- Kesinleşmiş değişiklik: Prim teşviki azaldı
2025 başından itibaren imalat dışı sektörlerde işveren SGK prim teşviki 5 puandan 4 puana indirildi. Bu, Resmî Gazete’de yayımlanmış bir düzenleme; yani artık yeni normal bu. İmalat sektöründe teşvik 5 puan olarak devam ediyor, üstelik 2026 sonuna kadar uzatılmış durumda. Bu fark küçük gibi görünse de, büyük bordrolarda yıllık ciddi bir maliyet anlamına geliyor. Örneğin, 50 çalışanı olan bir işletme için yalnızca 1 puanlık kayıp, yıl genelinde on binlerce liralık ek prim demek. Dolayısıyla imalat dışındaki işverenlerin 2026 bütçelerini hazırlarken bu artışı kalıcı bir gider gibi planlaması gerekiyor.
- Prime esas kazanç tavanı: Henüz değişmedi
Şu anda prime esas kazanç (PEK) tavanı asgari ücretin 7,5 katı olarak uygulanıyor.
2026’da bu oranın “9 kata çıkarılacağı” yönünde haberler çıksa da şu ana kadar hiçbir resmî açıklama veya kanun bu bilgiyi doğrulamıyor. Bu nedenle işverenlerin, 7,5 katlık sınırla hesap yapmaya devam etmesi gerekiyor. Ancak olası bir tavan artışı, özellikle yüksek maaşlı çalışanlarda işverenin prim yükünü artırır. Üst kademe pozisyonlarda bu fark ciddi bir gider kalemine dönüşebilir.
- İşveren payı, borçlanma ve genç girişimci desteği: Şimdilik değişmedi
Kamuoyunda sıkça konuşulan birkaç başlık daha var:
- İşverenin emeklilik prim payına +1 puan eklenmesi,
- Askerlik veya yurtdışı borçlanmalarında prim oranının %45’e çıkarılması,
- Emekli maaşlarından prim borcu kesilmesi,
- Genç girişimcilere sağlanan 1 yıllık prim desteğinin kaldırılması.
Bu dört başlığın hiçbiri şu anda yürürlükte değil. Henüz Meclis’ten geçmiş bir düzenleme veya Resmî Gazete kararı yok. Dolayısıyla bu noktada yapılması gereken, söylentileri izlemek ama bütçeyi “kesin değişecek” varsayımıyla kurgulamamak.
- Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi (TES): 2026’da gündeme gelecek
2026’da gündeme gelmesi beklenen en önemli yapısal adım, Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi. Basına yansıyan taslaklara göre sistem, çalışandan %3, işverenden %3 katkı ve devlet desteği içeren bir model olarak düşünülüyor. Henüz tasarı aşamasında olsa da devreye girdiğinde bordrolarda yeni bir kesinti-katkı düzeni oluşacak. Bu sistem, işveren açısından “yeni bir prim kanalı” anlamına geldiği için, 2026 planlamalarında şimdiden yer açmakta fayda var.
- 2026 Bütçesi İçin Üç Akıllı Adım
- Gerçekleşmişi esas alın: İmalat dışındaki 1 puanlık teşvik kaybını artık kalıcı kabul edin; 2026 bordro bütçenize yansıtın.
- Senaryo çalışması yapın: PEK tavanının 9 kata çıkması veya TES’in devreye girmesi gibi olasılıklara karşı alternatif maliyet senaryoları hazırlayın.
- Bilgi kaynaklarını güncel tutun: Sosyal Güvenlik Kurumu, Hazine ve Maliye Bakanlığı ve Resmî Gazete duyurularını yakından izleyin; söylentiyle değil, doğrulanmış metinle hareket edin.
Belirsizlikten korkmayın, planla yönetebilirsiniz
2026 yılı, bugünden bakıldığında işverenler için “artan maliyet yılı” olmaya aday.
Ancak bu artışın ne kadar olacağı, hangi düzenlemelerin gerçekten yürürlüğe gireceğiyle doğrudan bağlantılı. Bugün için tek net değişiklik prim teşvikinin daralması; geri kalanlar hâlâ tasarı ya da plan düzeyinde. İşverenin yapabileceği en doğru şey, bütçesini sağlam verilerle kurmak, olasılıkları izlemek ve sürprizleri önceden hesaplamak. Çünkü geleceği öngörmek zordur; ama ona hazırlanmak, planlı bir işveren için her zaman mümkündür.
