İNGİLTERE’nin İstanbul Başkonsolosluğu’nda 26 Eylül 2023’te gerçekleşen, Edinburgh Dükü Prens Edward’ın da katıldığı “The International Award for Young Peaple Türkiye” töreni sırasında Eskişehir Sanayi Odası’nda TKYD ile EKONOMİ Gazetesi’nin düzenlediği toplantıdaydım.
“Uluslararası Gençlik Ödülü Derneği”nin yürüttüğü “Uluslararası Ödül Programı”na kurucusu olduğu TİKAV üzerinden 20 yıldır destek veren Akfen Holding’in Kurumsal İletişim Direktörü Ünsal Ereke’den Prens Edward’ın katıldığı törenler ile İstanbul turuna ilişkin notlarını benimle paylaşmasını rica ettim:
● Edinburgh Dükü, İstanbul’da “Uluslararası Gençlik Ödülü” Türkiye katılımcısı Kabataş Erkek Lisesi’ni ziyaret etti.
● Prens Edward, Kabataş Erkek Lisesi Müdürü Muharrem Bayrak rehberliğinde, Akfen Holding ve TİKAV Yönetim Kurulu Üyesi Pelin Akın Özalp eşliğinde, farklı okullardan gelen öğrencilerin Ödül Programı deneyimlerini dinledi, performanslarını izledi.
● Prens Edward, ödül için “Gönüllü Hizmet”, “Fiziksel Gelişim”, “Beceri Geliştirme”, “Macera” ve “Keşif Yolculuğu” gibi bölümlerle ilgilenen öğrencilerle sohbet etti. Öğrencilerle masa tenisi oynayıp, ahşap boyama yaptı. Ebru sanatı icra eden öğrencileri dikkatle izledi.
● Kabataş Erkek Lisesi Müdürü Bayrak, Prens’e annesi Elizabeth ve babası Philip’in 15 Mayıs 2008 yılında okulu ziyaretlerinden oluşan bir fotoğraf tablosu hediye etti.
● Prens, daha sonra Akfen Holding’in Kahramanmaraş depremlerinin yol açtığı yıkımı ortaya koyan, Akfen grup şirketlerinin gönüllüleriyle götürdükleri yardımları anlatan özel defteri inceledi.
Prens, Birleşik Krallık İstanbul Başkonsolosluğu’nda “Altın Ödül” programında, 38 öğrenciye ödüllerini verdi.
Prens, ödül töreninde 20 yıldır Türkiye’de ödüle ev sahipliği yapan TİKAV ve Akfen Holding’e, Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın ve Pelin Akın Özalp’e teşekkür edip ekledi: “Programın gelecek yıllarda aynı heyecanla kapsamının genişletilerek sürmesini bekliyorum.”
Pelin Akın Özalp, konuklara 20 yıldır içinde bulundukları programı anlattı:
● Uluslararası Gençlik Ödülü, 14-24 yaş arasındaki gençleri akademik başarıları haricinde, kendilerini geliştirmeleri için yaptıkları çalışmalara odaklanıyor. Bu tamamen öğrencilerin kendilerine, hayatlarına yaptıkları bir yatırım.
● Fiziksel gelişim, beceri gelişimi ve kamp programlarına öğrenciler seçtikleri aktivitelere yoğunlaşıyor. 6, 12 ve 18 aylık çalışmalar sonrasında sertifika alıyorlar.
● Biz de Akfen Holding olarak vakfımız TİKAV aracılığıyla 2002 yılından beri bu programı Türkiye’de yürütüyoruz. 20 yılda 20 bini aşkın öğrenciye ulaştık.
Ünsal Ereke’nin gönderdiği notları okurken Kasım 2012’de Hamdi Akın’ın davetiyle Malta’da katıldığımız buluşmayı anımsadım. Pelin Akın Özalp, Prens Edward’la Malta’daki buluşma sırasında programın temel yapısını şöyle anlatmıştı:
– Program temelde toplumsal hizmet, beceri geliştirme, fiziksel gelişim ile çevreyi ve doğayı tanıma gibi dört ana kategoriden oluşuyor. Toplumsal hizmet projeleri fiziksel engellilere yardımdan okuma- yazma öğretmeye kadar pek çok faaliyeti kapsıyor.
Daha anlaşılır kılmak için şu örneği aktarmıştı:
– 2008’de Elazığ’da sokakta çalışan gençlerin yer aldığı pilot uygulamaya katılan Ali, “Bronz Kategori”yi tamamlayınca, “Hep almaya alışmıştım. Benim de verebileceğim şeyler olduğunu anladım” demişti. Ali, toplumsal hizmette yaşlı bir çiftin evine kovayla su taşımıştı.
Ardından şu mesajı vermişti:
● Edinburgh Dükü adına süren programın bronz, gümüş ve altın sertifikalarını almak, öğrencilerin CV’lerine güç kazandırıyor.
Yaşlı çiftin evine su taşımaya kadar varan gönüllü çalışmalar, hizmetler, etkinlikler, uluslararası düzeyde değerlendirmeye dâhil ediliyor.
Akademik başarıya, gönüllü toplumsal hizmetler de eklendiğinde, CV’lerde bu çalışmalar yer aldığında, gençlerin iş hayatında, çalışma hayatında önü daha kolay açılabiliyor.
Edinburg Dükü’nün adını taşıyan, 20 yıldır Akfen Holding ve Tİ- KAV tarafından Türkiye’de de devrede olan programın 140 ülkeye uzanması, bu konudaki iyi örnekler arasında yer alıyor…
Venedik’teki Palazzo Gradenigo, ‘Güneştekin Art Refinery’ye dönüşüyor
SANATÇI Ahmet Güneştekin, geçen hafta sosyal medya hesabından kendisiyle ilgili önemli bir gelişmeyi paylaştı:
– Venedik’in (İtalya) tarihi simgelerinden ve Rönesans yapılarından Palazzo Gradenigo’yu aldığımızı duyurmaktan mutluyuz. Bu 600 yıllık yapı artık, “Güneştekin Art Refinery” oluyor.
“Palazzo Gradenigo”yla ilgili bilgileri aktardı:
– Palazzo Gradenigo, Venedik aristokrasisinin en ünlü üyelerinden Gradenigo ailesi için inşa edilmiştir. Bu aile, Venedik Cumhuriyeti’nin 24 kurucu ailesi arasındadır.
Tarihi binanın yerini, yapı özelliklerini anlattı:
– Palazzo Gradenigo, yüksek camlı, aristokrat tarzda inşa edilmiş bir yapıdır. Şehrin en büyük ve en kalabalık bölgesi olan Castello’da yer alıyor. 6 katlı binanın her katındaki büyük salonlarda 18’inci yüzyıl ressamlarına ait değerli süslemeler yer alıyor.
Binanın Venedik Bienali’nde sergi alanı olarak kullanıldığını kaydetti:
– Palazzo Gradenigo, büyük romanların da mekânı olmuştu. Henry James’in “Aspern’in Mektupları” ile Gabriele D’Annunzio’nun James Joyce’dan övgü alan “Alev” adlı eseri bunlar arasında bulunuyor.
Binanın bulunduğu bölgedeki diğer yapıları sıraladı:
– Venedik Tersanesi, Santi Giovannie Paolo Kilisesi, St. Zacaria Kilisesi, Castello Bahçeleri, Venedik Bienali mekânları gibi mimari, sanatsal ve turistik alanlar aynı bölgede.
Paylaşımını okuyunca Güneştekin’i aradım. Önce kutladım, sonra sordum:
– Söz konusu binayı birileriyle ortak mı aldın? Katkıda bulunan oldu mu?
Yanıtladı:
– Kendi imkânlarımla satın aldım. Ortaklık falan söz konusu değil.
Binayı kullanımla ilgili planını sordum, anlattı:
– Öncelikle bizim için kalıcı sergi alanı olacak. Ayrıca Türkiye adına dünyaya sesimizi duyurmak için Güneştekin Vakfı’nın desteklediği genç sanatçılarımıza sergi ve tanıtım imkânı da sağlayacağız.
Venedik’in sanat dünyasındaki yerini özetledi:
– Venedik kuşkusuz dünyanın en önemli ve ilk sıralarda yer alan tarih, kültür ve sanat kenti. Dünyanın en önemli sanat etkinlikleri bu şehirde yapılıyor. Güneştekin Art Refinery ve Güneştekin Vakfı’nın burada yapacağı etkinlikler kuşkusuz önemli olacak.
Binanın adıyla ilgili şu noktanın adını çizdi:
– Asırlar boyu zamana tanıklık eden bu önemli tarihi ve zarif mekânın adının değişip değişmeyeceğini çok soran oldu. Palazzo Gradenigo’nun yanına “Güneştekin Art Refinery”yi ekleyerek sanata değer katacağımızı düşünüyoruz.
Venedik’teki yeni mekanın ziyaretçilere açılacağı tarihi merak ettim, şu yanıtı verdi:
– Palazzo Gradenigo Güneştekin Art Refinery, restorasyon süreci sonrasında 2024 sonbaharında sanatseverlerle buluşacak.
Ahmet Güneştekin, 8-9 yıl önceki bir sohbetimizde sanat yolculuğunun hiç de kolay olmadığını şu sözle ortaya koymuştu:
– 35 yaşına kadar bir tek tablom bile satılmamıştı…
Yaşar Kemal’in dokunuşu, zamanla baba-oğul gibi bir dostluğa ulaşmaları Ahmet Güneştekin’in sanat dünyasında önünü açan önemli dönüm noktası oldu…
Güneştekin, ortaya koyduğu eserlerle, sanatının gücüyle çıtayı yükseltti, zirveye doğru tırmandı…
Palazzo Gradenigo’yu satın alıp, adını Venedik gibi dünyanın önde gelen sanat kentine kalıcı olarak yazdırması, Güneştekin’e dünyada daha önemli kapılar açacak gibi görünüyor…