Çocukluğumuzun en güzel etkinliklerinden birisiydi, Yerli Malı Haftası. Ne yazık ki yıllar içinde küreselleşme dalgası Türkiye’yi tarımdan ve üretimden uzağa attı. Kendine yeten üretim yapan bir ülkeden, her şeyi ithal eden bir ülkeye dönüştük. Yerli ve milli üretimin önemi pandemi döneminde çok çarpıcı bir biçimde yeniden anlaşıldı. Uzmanlar yerli üretimin bir ulusal güvenlik meselesi olduğunu vurguladılar.
Son dönemde yaşanan kuraklık ve haşere sorunlarıyla birlikte çalan alarm zilleri, Türkiye’nin büyük bir hızla yeniden tarım ve hayvancılık alanında önemli adımlar atması gerektiğini ortaya koyuyor. Üç tarafı denizlerle kaplı ülkemizde balıkçılıkta da sorunlar büyük. Balıkçılık alanında sürdürülebilir yaklaşımlara ihtiyaç var.
Geçen hafta, Yerli Malı Haftası dolayısıyla Türkiye’nin farklı bölgelerinden İstanbul’a gelen kadın balıkçılarla tanışma fırsatı buldum. Beylerbeyi İçecek Pazarlama’nın Kadın Balıkçılar Derneği ile İstanbul’da yakında kapıları açacak olan Hovagimyan Hotel’deki Sen’den Restoran’da düzenlediği etkinlikte denizi seven ve deniz kültürüne sahip çıkan kadınların öyküsünü dinledik.
Yerli Malı Haftası’nın bu yılki odağı: küçük ölçekli balıkçılık ve kadın emeği
Türkiye sularında küçük ölçekli balıkçılık, mevsimselliği takip eden, doğayla uyumlu, sabır ve bilgi gerektiren bir üretim modeli. Kadınlar, teknede, ağ işçiliğinde, tamirde, satışta ve kooperatif süreçlerinde çalışarak tüm süreçlerde önemli rol üstleniyorlar.
Uzun yıllar “eşine destek olan” rolüyle algılanan görünmez kahraman balıkçı kadınlar, artık mesleğine sahip çıkıyor ve sesini duyurmak istiyor. 2019’da kurulan Kadın Balıkçılar Derneği , saha faaliyetleri, eğitimleri ve savunuculuk çalışmalarıyla kadınlara güç veriyor. Dernek, sektörün erkek egemen yapısında kadın balıkçıların görünürlüğünün artırılması, söz hakkına sahip olması, kooperatif yapılanmalarına katılması, barınak ve ekipman planlamalarında ihtiyaçlarının gündeme taşınması için çalışıyor.
Kadın Balıkçılar Derneği Başkanı Sevinç Üsküplü, Türkiye’nin denizcilik sektöründe kadınların arka planda kaldığına dikkat çekerek Derneğin Karadeniz'den Ege'ye, Akdeniz'deki Samandağı'na kadar binlerce kadın balıkçının sesi olduğunu ifade ediyor. Üsküplü, “Biz kadınlar olarak balıkçılıkta varız ve kadınların sayısının artmasını sağlamak için çalışıyoruz. Erkek egemen balıkçılık mesleğinde kadınların da gücünü göstermek için varız” diyor.
Yerli üretim, deniz kültürü ve sürdürülebilirlik
Beylerbeyi İçecek Pazarlama yerli üretime verdiği destekle ön plana çıkıyor. Kuruluş ülkemizin zenginliğinin kutlanması, ürün çeşitliliğinin korunması, ustalığın yaşatılması, teknik bilgi aktarımı, toplumsal hafıza, ekolojik sürdürülebilirlik ve kültürel mirasın devamlılığını merkeze alan projelere imza atıyor. Yerli Malı Haftası’nı yerli üretimin tüm bileşenlerini tanıma, görünür kılma ve onlarla birlikte kutlama fırsatı olarak gören Beylerbeyi İçecek Pazarlama, bu yıl deniz ekosisteminin sürdürülebilirliğini, kadın emeğini, küçük ölçekli balıkçılığın toplumsal ve ekonomik katkısını ve sofraya gelen ürünün ardındaki kültüre odaklanarak çok önemli bir misyon üstlenmiş durumda. Dilerim başka kuruluşlar da kadın balıkçıların varlığını fark eder ve onlara destek olacak projeler üretir.
101 kadın kooperatifi, Nahıl Yılbaşı Alışveriş Şenliği'nde buluşuyor
Oxfam KEDV tarafından düzenlenen “Nahıl Yılbaşı Alışveriş Şenliği”, 17–21 Aralık tarihleri arasında Galataport İstanbul'da gerçekleşiyor. Etkinlik kapsamında, Türkiye'nin 44 ilinden, büyük bölümü deprem bölgesinden, gelen 101 kadın kooperatifi, el emeği ürünlerini 5 gün boyunca ziyaretçilerle buluşturarak gelir elde etme imkânı yakalayacak.
Kadın kooperatiflerinin ekonomik güçlenmesini desteklemeyi amaçlayan Nahıl Yılbaşı Alışveriş Şenliği'nin açılışı, Ticaret Bakanlığı Kooperatifçilik Daire Başkanı Gülsüm Gözde Ayanoğlu, Vali Yardımcısı Elif Canan Tuncer, İBB Sosyal Hizmetler Daire Başkanı Enif Yavuz Dipşar, İş İnsanı Leyla Alaton ve KEDV Direktörü Şengül Akçar'ın da katılımları ile 17 Aralık Çarşamba günü saat 14.00'te, Galataport İstanbul Saat Kulesi Meydanı'nda gerçekleştirildi.
Sanatın gücüyle kız çocukların geleceği aydınlandı
Kız Çocukları Eğitim Derneği (KIZÇEV), 13 Aralık'ta Saint Benoit Fransız Lisesi Silüet Salonu’nda düzenlediği özel konserle, sanatı eğitime dönüştüren bir başarıya imza attı. Avukat İdil Bora ve KIZÇEV Yönetim Kurulu Başkanı Mehlika Gürsoylu’nun büyük emekleri sonucunda yaratılan etkinlikte, genç müzisyen Hüma Demirel, piyano ve "handpan" eğitmeni İdil Akçıl, Bosphorus String Quartet, İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası Sanatçısı Özüm Günöz, Ali Tuna Kızılırmak, Erinç Özkaya ve Saint Benoît Lisesi Orkestrası gönüllü olarak sahne aldı. Konserden 12 kız öğrencinin bir yıllık eğitim burs tutarını karşılayacak gelir elde edildi. Gönüllülerin konseri kız çocuklarımıza ışık oldu. Emeği geçen herkesi kutluyorum.
