Cumhur İttifakı’nın büyük ortağının “Meclis teröristin ayağına gitmez, gidemez” eleştirilerinden etkilendiği açıkça görülüyor.
Başlık Şevket Rado’nun şiirinden Hümeyra’nın seslendirdiği unutulmaz şarkının sözleri ama konumuz müzik değil, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kurulmuş Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun geldiği nokta…
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum’a göre Meclis Komisyonu’nun “ilgilileri dinleme faaliyetini tamamlamadan önce İmralı’da Öcalan’ı dinlemesi de bekleniyor.”
Hatırlayacaksınız komisyonun İmralı ziyaretine gitmesi gerekliliği daha önce MHP Lideri Bahçeli tarafından da bir grup konuşmasında dile getirilmişti. Bahçeli o konuşmasında, “Gerekirse komisyonda görev yapan milletvekillerinden bir grup İmralı'ya giderek yüz yüze görüşme sağlamalı, mesajlar ilk ağızdan alınmalı ve kamuoyuyla paylaşılmalıdır. Bunda çekinilecek bir husus görmüyorum" ifadelerini kullanmıştı.
“İmralı’yı ziyaret” tartışması aşılmış görünmüyor
Ne var ki DEM Parti’nin "başmüzakereci" olarak Abdullah Öcalan'ın görüşlerinin sorulmasını istemesi de komisyon üyelerinin İmralı’yı ziyareti de şimdilik gerçekleşmedi.
Komisyonda başlayan oradan parti yönetimlerine taşınan bu tartışma Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un ortamı yumuşatma, bu tartışmanın komisyon çalışmalarını gölgelememesini sağlama çabalarına rağmen aşılmış görünmüyor.
Hatırlayacaksınız, “Kürt'ün onuru, Türk'ün de gururunu incitmeyecek bir şekilde süreci yönetiyoruz" diye açıklama yapan Kurtulmuş, İmralı'ya komisyon tarafından bir ziyaret olup olmayacağı sorularını ise, Öcalan’ın görüşlerini daha önce sıkça yapılan DEM Parti heyeti ziyaretleri ve avukatları aracılığıyla dile getirdiğini söyleyerek yanıtlamıştı.
Yine Kurtulmuş, İmralı’yı ziyaret konusunun komisyonun gündemine gelmesi ve beşte üç çoğunlukla onaylanması halinde gündeme alınabileceğini, ancak şu aşamada böyle bir konunun olmadığını belirtmişti.
AK Partililer muhalefetlerini kararlı bir şekilde sürdürüyor
Bütün bu tartışmaların ortasında Cumhur İttifakı’nın büyük ortağının “Meclis teröristin ayağına gitmez, gidemez” eleştirilerinden etkilendiği açıkça görülüyor.
Toplumda yükselen komisyon ve Öcalan ziyareti karşıtı dalganın partiyi zarara uğratacağını düşünen ama ortaklarını da kırmak istemeyen AK Partililer seslerini yükseltmeseler de muhalefetlerini kararlı bir şekilde sürdürüyor.
Bu durum doğal olarak komisyonun sonuç raporunu yazma aşamasına gelmesiyle daha da belirginleşecek gibi görünüyor.
Buraya kadar anlattıklarımdan komisyon çalışmaları sanki sadece bir ziyarete düğümlenmiş gibi anlaşılabilir. Ancak konu daha komplike. Raporla birlikte daha elle tutulur hale gelecek “Terörsüz Türkiye” süreci aynı zamanda elle tutulur itirazlara da alan açmış olacak. “Bütün bu gelişmelere şimdilerde “ana muhalefet partisi” sıfatı taşıyan cumhuriyetin kurucu partisi ne diyor?” diye sorarsanız sadece “hiç” diye yanıt vermek mümkün sanırım. İşin o boyutu da bir dahaki yazıya…