2 Ağustos 2024 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan 7524 sayılı Kanun ile Kurumlar Vergisi Kanunu’na eklenen 32/C maddesi, “Asgari Kurumlar Vergisi” kavramını hayatımıza soktu. 2025 geçici vergi döneminden itibaren uygulanacak bu yeni sistem, özellikle efektif vergi oranı düşük olan şirketler için önemli sonuçlar doğuracak. Bu yazımızda, düzenlemenin arka planını, uygulama esaslarını ve dikkat edilmesi gereken kritik noktaları ele alacağız.
Neden Asgari Kurumlar Vergisi
2024 yılında yürürlüğe giren enflasyon düzeltmesi uygulaması, mali tabloların gerçeğe uygun hale gelmesini ve enflasyon nedeniyle işletme varlıklarındaki artışı önden vergilemeyi amaçlıyordu. Ancak uygulamanın sonuçları, beklenenin tam tersi şekilde tezahür etti. Özellikle büyük ölçekli, varlık yapısı güçlü ve finansman ihtiyacını borç yerine özkaynakla karşılayan şirketler, bu sistemden oldukça avantajlı çıktı.
Diğer yanda, orta ve küçük ölçekli, sermaye yapısı zayıf ve varlıklarını ağırlıklı olarak borçla finanse eden şirketler, enflasyon düzeltmesinden dolayı matrah artışı ve dolayısıyla yüksek vergi yükü ile karşılaştı. Bu durum, vergi yükünün şirketler arasında adil dağılımında ciddi bir bozulma yarattı.
Tam da bu noktada, Maliye'nin AKV düzenlemesi, enflasyon muhasebesi kaynaklı bu adaletsizliği telafi edecek bir mekanizma olarak öne çıktı. Çünkü Türkiye’deki vergi sistemi, uzun süredir büyük sermaye yapısına sahip şirketlerin çeşitli istisna ve indirimler sayesinde efektif vergi oranlarını ciddi biçimde düşürdüğü bir yapıya bürünmüştü.
AKV ile birlikte artık bu firmalar ne kadar istisna ya da indirim uygularsa uygulasın, kazançlarının belli bir oranı (asgari %10) üzerinden mutlaka bir vergi ödemek zorunda kalacaklar.
Kapsam
Asgari Kurumlar Vergisi (AKV), Kurumlar Vergisi Kanunu’na tabi tüm mükellefler için geçerlidir. Ancak, ilk kez faaliyete başlayan mükellefler, faaliyetlerine başladıkları hesap döneminden itibaren üç yıl boyunca AKV uygulamasından muaftır. Bununla birlikte, birleşme, devir, tür değişikliği ile kısmi veya tam bölünme yoluyla kurulan şirketler, ilk defa faaliyete başlayan şirket olarak kabul edilmeyecek ve bu muafiyetten yararlanamayacaktır. Mükellefler, tasfiye, birleşme, devir ve tam bölünme işlemleri nedeniyle verdikleri beyannamelerde de asgari kurumlar vergisini hesaplamakla yükümlüdür.
Uygulama
Bu uygulamaya göre, kurumların bir hesap dönemi içinde elde ettikleri kazançlara, Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 32 ve 32/A maddelerinde belirtilen oranların uygulanmasıyla hesaplanan kurumlar vergisi, bazı istisna ve indirimler düşülmeden önceki kurum kazancının %10’undan az olamayacaktır.
Geçmiş Yıl Zararları
Danıştay 3. Dairesi’nin 10.02.2025 tarihli ve E:2024/5700 sayılı kararıyla, geçmiş yıl zararlarının AKV hesaplamasında dikkate alınamayacağına ilişkin tebliğ hükmünün yürütmesi durdurulmuştur. Dolayısıyla, yeni bir yasal düzenleme yapılmadığı sürece veya Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu Maliye Bakanlığı’nı haklı bulmadıkça, ticari bilanço kârı ile KKEG toplamından geçmiş yıl zararları düşülecektir.
Bu noktada hatırlatmakta fayda gördüğüm husus; 2025 yılı geçici vergi dönemlerinde enflasyon düzeltmesi yapılmayacağından, 2024 ve/veya önceki dönem geçmiş yıl zararları mukayyet değerleri ile dikkate alınacaktır.
AKV Matrahından Düşülebilen İstisna ve İndirimler
Aşağıda belirtilen kazanç istisnaları ve indirimler, AKV matrahının hesaplanmasında düşülebilecektir:
- İştirak kazançları istisnası (K.V.K. md. 5/1-a)
- Türk Uluslararası Gemi Siciline (TUGS) kayıtlı gemilerin işletilmesinden sağlanan kazanç istisnası (4490 sayılı Kanun md. 12)
- Emisyon primi kazancı istisnası (K.V.K. md. 5/1-ç)
- Serbest bölgelerde elde edilen kazanç istisnası (3218 sayılı Kanun geçici md. 3)
- Yatırım fon ve ortaklıklarının kazancı istisnası (taşınmaz kazançları hariç) (K.V.K. md. 5/1-d)
- Teknoloji geliştirme bölgelerinde elde edilen kazanç istisnası (4691 sayılı Kanun geçici md. 2)
- Risturn kazanç istisnası (K.V.K. md. 5/1-i)
- Girişim sermayesi fonu olarak ayrılan tutarlara ilişkin indirim (213 sayılı Kanun md. 325/A; K.V.K. md. 10/1-g)
- Sat-kirala-geri al işlemlerine yönelik kazanç istisnası (K.V.K. md. 5/1-j)
- Engelliler Hakkında Kanun kapsamında korumalı işyeri indirimi (5378 sayılı Kanun; K.V.K. md. 10/1-h)
- Varlık kiralama işlemlerinden elde edilen kazanç istisnası (K.V.K. md. 5/1-k)
- Ar-Ge ve tasarım indirimleri (5746 sayılı Kanun md. 3 ve 3/A; 6550 sayılı Kanun geçici md. 1/c; K.V.K. md. 10/1-a)
AKV Matrahından Düşülemeyecek İstisna ve İndirimler
- Yurt dışı iştirak kazançları istisnası (5520 sayılı Kanun md. 5/1-b)
- Sınai mülkiyet haklarının satışından doğan kazanç istisnası (5520 sayılı Kanun md. 5/B)
- Cumhurbaşkanınca başlatılan yardım kampanyalarına yapılan bağışlara ilişkin indirim (5520 sayılı Kanun md. 10/1-e)
- Yurt dışı iştirak hissesi satış kazancı istisnası (5520 sayılı Kanun md. 5/1-c)
- Kur korumalı mevduat ve katılım hesaplarından elde edilen kazanç istisnası (5520 sayılı Kanun geçici md. 14)
- Kızılay Derneği ile Yeşilay Cemiyetine yapılan nakdi bağış ve yardımlarda indirim (5520 sayılı Kanun md. 10/1-f)
- Yatırım fonu ve ortaklıklarının taşınmazlardan elde ettikleri kazançlara ilişkin istisna (5520 sayılı Kanun md. 5/1-d)
- Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Kanunu kapsamında düzenlenen ürün senetlerinin elden çıkarılmasından doğan kazanç istisnası (193 sayılı Kanun geçici md. 76)
- Yurt dışına verilen yazılım, mühendislik, eğitim ve sağlık hizmetlerinden elde edilen kazanç indirimi (5520 sayılı Kanun md. 10/1-ğ)
- Taşınmaz, iştirak hissesi ve fon satış kazancı istisnası (5520 sayılı Kanun md. 5/1-e)
- Araştırma altyapılarının Ar-Ge ve yenilik faaliyetlerinden elde ettikleri kazançlara ilişkin istisna (6550 sayılı Kanun geçici md. 1/a)
- Nakdi sermaye artışından kaynaklanan faiz indirimi (5520 sayılı Kanun md. 10/1-ı)
- Bankalara, finansal kiralama veya finansman şirketlerine ya da TMSF’ye borçlu olanların taşınmaz ve iştirak hissesi satış kazancı istisnası (5520 sayılı Kanun md. 5/1-f)
- İstanbul Finans Merkezi Bölgesinde faaliyette bulunan kurumların elde ettikleri kazançlara ilişkin indirim (5520 sayılı Kanun md. 10/1-i)
- Yurt dışı şube kazançları istisnası (5520 sayılı Kanun md. 5/1-g)
- Sponsorluk harcamalarına ilişkin indirim (5520 sayılı Kanun md. 10/1-b)
- Yatırım indirimi istisnası (193 sayılı Kanun mülga md. 19, geçici md. 61 ve geçici md. 69)
- Yurt dışında gerçekleştirilen inşaat, onarım, montaj ve teknik hizmetlerden elde edilen kazançlara ilişkin istisna (5520 sayılı Kanun md. 5/1-h)
- Bağış ve yardımlarda indirim (5520 sayılı Kanun md. 10/1-c)
- Teknogirişim sermaye desteği indirimi (5746 sayılı Kanun md. 3/5)
- Eğitim ve öğretim faaliyetlerinden elde edilen kazançlara ilişkin istisna (5520 sayılı Kanun md. 5/1-ı)
- Eğitim ve sağlık tesisleri ile yurt inşaatlarına ilişkin bağış ve yardımlarda indirim (5520 sayılı Kanun md. 10/1-ç)
- Teknokent sermaye desteği indirimi (4691 sayılı Kanun geçici md. 4)
- Yabancı fon kazançlarının vergilendirilmesinde, yönetici şirketlere tanınan kazanç istisnası (5520 sayılı Kanun md. 5/A)
- Kültür ve turizm amaçlı yapılan bağış ve yardımlarda indirim (5520 sayılı Kanun md. 10/1-d)
- Özel kanunlarda yer alan ve asgari vergi matrahına dâhil edilmesi gereken diğer istisna ve indirimler
Asgari Kurumlar Vergisinden Düşülecek Vergi İndirimleri
Hesaplanan asgari vergiden;
- İhracat kazançları için uygulanan 5 puanlık vergi indirimi (K.V.K. md. 32/7),
- İmalat kazançları için uygulanan 1 puanlık indirim (K.V.K. md. 32/8),
- 2 Ağustos 2024 tarihinden önce alınmış yatırım teşvik belgeleri kapsamında kullanılan yatırıma katkı tutarları nedeniyle 32/A maddesi uyarınca alınmayan vergiler hesaplanan AKV’den düşülebilecektir.
Önemle belirtmek gerekir ki, 02.08.2024 ve sonrasında alınan teşvik belgeleri ya da bu tarihten önce alınmış olup da bu tarihten sonra revize edilerek artırılan yatırım katkı tutarları hesaplamaya dahil edilmeyecektir.
Nihai Kurumlar Vergisi Hesaplama
Normal yöntemle hesaplanan kurumlar vergisi ile aşağıdaki formülle hesaplanan asgari kurumlar vergisi karşılaştırılır ve büyük olan ilgili dönem kurumlar vergisi olarak beyan edilir.
A |
: |
Ticari Bilanço Kârı |
B |
: |
Kanunen Kabul Edilmeyen Giderler |
C |
: |
Geçmiş Yıl Zararları (-) |
D |
: |
Düşülebilen İstisna ve İndirimler (-) |
E |
: |
AKV Matrahı Üzerinden Hesaplanan Vergi (A + B - C - D) x %10 |
F |
: |
KVK 32/7, 32/8 ve 32/A Maddeleri Uyarınca Yapılan Vergi İndirimleri |
AKV |
: |
E-F |
Asgari Kurumlar Vergisinden Mahsup Edilebilecek Tutarlar
Hesaplanan asgari vergiden, ilgili hesap döneminde kesinti yoluyla ödenen vergiler ile geçici vergiler mahsup edilebilecektir. Ayrıca Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 121. maddesi kapsamında “uyumlu mükellef” sayılanlar, yukarıda belirtilen şekilde hesaplanan AKV üzerinden bu maddeye göre vergi indiriminden faydalanabileceklerdir.
Beyanname Düzenleme Programında AKV
Dijital Vergi Dairesi web sitesinde yayımlanan duyuruya göre, kurum geçici vergi beyannamesinde bazı değişiklikler yapılmıştır. Bu kapsamda, Beyanname Düzenleme Programı (BDP) üzerinden, mükellefler tarafından girilen verilere istinaden Asgari Kurumlar Vergisi (AKV) hesaplaması otomatik olarak gerçekleştirilecektir.
Bu değişikliklere paralel olarak, TÜRMOB tarafından meslek mensuplarımızın beyannameleri BDP üzerinden doldurmadan önce kullanabilecekleri Asgari Kurumlar Vergisi Uygulamasına İlişkin Excel Hesaplama Aracı da hizmete sunulmuştur.
Söz konusu Excel aracı ile, beyana tabi kazanç, ilaveler, indirim ve istisnalar ile safi kurum kazancının tespitinde dikkate alınan diğer indirim ve artırım kalemlerinin her biri ayrı ayrı ve topluca görüntülenebilmekte; ayrıca bu unsurların hem normal kurumlar vergisi hem de asgari kurumlar vergisi hesaplamalarına etkisi kolaylıkla analiz edilebilmektedir.
Bu araç sayesinde meslek mensupları hesaplamaları daha hızlı, pratik ve karşılaştırmalı bir şekilde yapma imkânına kavuşmuştur.
Hesaplama aracına aşağıdaki bağlantı üzerinden erişebilirsiniz:
https://www.turmob.org.tr/arsiv/hesaplamalar/ASGARI_GECICI_KV_HESAPLAMA_TABLOSU_v3.xlsm
Sonuç olarak,
Asgari Kurumlar Vergisi uygulaması, özellikle yüksek düzeyde istisna ve indirim uygulayarak etkin vergi oranını düşüren büyük ölçekli şirketlerin asgari bir vergi yüküne tabi tutulmasını amaçlamaktadır. Uygulamanın mükellef grupları üzerindeki etkileri, özellikle geçici vergi dönemlerinde yapılan hesaplamalarda daha net görülecek; idarenin ve yargının yaklaşımıyla birlikte bu yeni sistemin oturması zaman alacaktır. Bu süreçte mükelleflerin, AKV hesaplamalarını dikkatle yapmaları, mevzuattaki gelişmeleri takip etmeleri ve teşvik, indirim, istisna uygulamalarını yeniden gözden geçirmeleri büyük önem taşımaktadır.