Zengezur koridorundan kimin geçeceğine, nasıl geçeceğine, ne ödeyeceğine Washington karar verecek.
ABD'nin "büyük stratejisi" sır değil; Rusya'yı zayıflatıp, etkisizleştirmek, ardından hem ekonomik hem de de savunma alanındaki "asıl rakip" Çin'le "ilgilenmek".
ABD'de bir önceki Demokrat Başkan Biden döneminde temelleri atılan Kafkasya'daki Ermenistan-Azerbaycan barışı, Beyaz Saray'da Cumhuriyetçi Başkan Trump huzurunda paraflandı.
Yine Biden döneminde İsrail ile birlikte yürütülen Suriye'nin "etkisizleştirilmesi" ve Hamas’ın bitirilmesi planlarında Trump döneminde ciddi yol alındı.
ABD, Zengezur ile Kafkasya'ya girdi
Beyaz Saray'da Azerbaycan ve Ermenistan liderlerinin imza koydukları belge, Azerbaycan’ın fiziken bağlantısı olmayan iki yakasının, Ermenistan toprağı olan Zengezur’da kurulacak bir ticaret koridoru ile birleştirilmesini öngörüyor. Buraya kadar her şey iyi. Türkiye, komşusu olan Nahçıvan’dan Azerbaycan’a uzanacak kara ve demiryolu ile önce Azerbaycan’a, oradan da Orta Asya'ya bağlanacak. Azerbaycan vatandaşları da Nahçıvan’a pasaport-gümrük gibi işlemler gerekmeden seyahat edecek, ticaret yapacak.
Ancak şeytan ayrıntıda gizlidir; Buradaki ayrıntı ise Zengezur koridorunun ABD şirketleri tarafından "işletilecek" olması. Kafkasya'ya "ticaret yolu" adı altında ABD'nin girişi resmi hale geliyor Zengezur ile. Anlamı şu; O koridordan kimin geçeceğine, nasıl geçeceğine, ne ödeyeceğine Washington karar verecek. Hem Rusya'nın, hem de müttefiki İran'ın Kafkasya'dan ticari olarak dışlanması tamamlanacak.
Orta Doğu’da da "plan" işliyor...
Yıllar önce, Obama döneminde kurulan Türkiye-ABD-Körfez Arapları ortaklığı ile Suriye'deki Esad rejimi bitirildi. Yerine kendisine "ılımlı İslamcı" süsü veren, Washington'ın sözünden çıkmayan HTŞ lideri Colani -şimdiki adıyla Ahmet El Şara- getirildi. Suriye'nin güneyinin Dürzi nüfus bahane edilerek İsrail'in kontrolüne girmesi sağlandı. Esad'ın devrilmesi sürecinde ABD'yle çoğunlukla eşgüdüm içinde olan Ankara'ya ise kuzeydeki Kürt nüfusa "özerklik tanınmayacağı" sözü verildi. Bu söz henüz tutulmuş değil. Kim bilir? Belki de Washington, Ankara'nın Suriye'de bir dönem İran-Rusya'ya yanaşmasının hıncını henüz çıkarmış değil.
İran'ın desteklediği, Rusya'nın sıcak durduğu Hamas’ın bitirilmesi adı altında, tüm Gazze şeridi İsrail'in kontrolüne bırakılıyor. Netanyahu’nun ilan ettiği son Gazze planının aslı bu. Gazze'de yaşayan Filistinliler için ise gönderecek ülke arayışı devam ediyor. Trump geçen hafta Somaliland ile bu konunun tartışıldığını resmen doğruladı. ABD, Somaliland’ın bağımsızlığını tanıyacak; Somaliland da Filistinlileri kabul edecek. Orta Doğu'daki "Rus izi" tamamen silinecek.
Bitmedi; ABD, Moskova'yı daha da sıkıştırmak için Rus petrol ve doğalgazına ek vergi getirdi. Trump'ın Hindistan'a ek vergi getirmesi de yine Yeni Delhi'nin Rusya ile girdiği petrol/doğalgaz alışverişini bitirmekle doğrudan ilgili. AB ise Rus petrol ve gazını tamamen yasaklamanın peşinde. Rusya'ya, Ukrayna savaşının "maliyeti" hatırlatılıyor bu adımlarla.
Alaska'da bu hafta yapılacak ABD Başkanı Trump-Rusya Lideri Putin zirvesi bu şartlarda gerçekleşecek. Bakalım ne çıkacak?