Yılların Kuzu Grubu’ndan yakın zamanda çok önemli bir girişim öyküsü doğdu. İnşaat, tekstil, perakende, atık teknolojilerinde faaliyet yürüten Kuzu Grubu’nun kurucusu Güven Kuzu’nun oğlu Vefa Kuzu, 3 yıl önce planlamalarına başladığı savunma sanayiine yönelik girişiminin meyvelerini geçen yıldan itibaren almaya başladı. Türkiye’de olmayan ürünleri üreten ARMSTO, 2025’in ilk çeyreğinde 1 milyar TL’yi aşan miktarda kontrat imzalayarak kendi sektörünün lideri haline geldi. ARMSTO ve VFK Holding Yönetim Kurulu Başkanı Vefa Kuzu, Türkiye’de bulunmayan komponent grubu üretimindeki başarısının baş mimarının babası Güven Kuzu olduğunu ifade ediyor.
Yılların Kuzu Grubu’ndan yakın zamanda çok önemli bir girişim öyküsü doğdu. İnşaat, tekstil, perakende, atık teknolojilerinde faaliyet yürüten Kuzu Grubu’nun kurucusu Güven Kuzu’nun oğlu Vefa Kuzu, 3 yıl önce planlamalarına başladığı savunma sanayiine yönelik girişiminin meyvelerini geçen yıldan itibaren almaya başladı. Türkiye’de olmayan ürünleri üreten ARMSTO, 2025’in ilk çeyreğinde 1 milyar TL’yi aşan miktarda kontrat imzalayarak kendi sektörünün lideri haline geldi. ARMSTO ve VFK Holding Yönetim Kurulu Başkanı Vefa Kuzu, Türkiye’de bulunmayan komponent grubu üretimindeki başarısının baş mimarının babası Güven Kuzu olduğunu ifade ediyor.
Hizmetleri 'Fabrikalar kuran fabrika' olarak tanımlanan KAM, 45’inci yılını yaşıyor. Yalnız Ankara ve bölgesinin değil, Türkiye’nin en büyük prekast betonarme yapı üretim tesisi olarak yeni neslin sorumluluğunda emin adımlarla ilerliyor. KAM AŞ Yönetim Kurulu Başkan Vekili Reyhan Çağla Baykam, babasının sıkça dile getirdiği sözlerinin kendilerine rehberlik ettiğini ifade ediyor.
ODE Yalıtım Yönetim Kurulu Üyesi Ozan Turan, kendisinden topu topu 4 yaş büyük şirketlerinin koridorlarında büyüyen Turan Ailesi’nin ikinci kuşak temsilcisi olarak “ODE’nin her odası, her sesi, her detayı çocukluğumun bir parçasıydı. Babam ise sadece o ofisin yöneticisi değil, benim kahramanım, rol modelimdi” diyor. Turan, ODE Yalıtım kurucusu babası Orhan Turhan’ı şöyle anlatıyor:
Bir evlat, bir tanık ve bir anlatıcı olarak söylüyorum: Benim hayatımda üç Arif Develi var. Biri, herkesin tanıdığı Arif Develi – benim babam. İnsan babasını hiç sevmez mi? Elbette ki onu büyük bir sevgiyle sevdim. Ama işin garibi, benim asıl hayranlık duyduğum Arif Develi, hiç tanışamadığım biriydi. Sadece siyah beyaz fotoğraflardan gördüğüm bir çocuktu O.
Türkiye’nin köklü şirketlerini bünyesinde toplayan Güriş Holding’de kurucu Yamantürk Ailesi’nin üçüncü kuşak temsilcileri de aktif görev yürütüyor. Güriş Teknoloji Yönetim Kurulu Başkanı Kaan Yamantürk, babası Müşfik Hamdi Yamantürk’e ilişkin, “Babamdan her zaman işinin en iyisi olmak adına ekip çalışmasını ve deneyimi önemseyerek yeniliğe açık olmayı öğrendim” diyor.
Bereketli Anadolu toprakları, Türkiye'yi tarımsal sanayinin de merkezi yaptı. Bu durumun ortaya konmasında yatırım heyecanı yüksek ailelerin varlığı da önemli rol oynadı. Balıkesir merkezli Çelmak da alanının en büyük şirketleri arasında yer alıyor. Sektörde 53'üncü yılına giren Çelmak'ın sektörüne yönelik hizmetleri kurucu Şefik Çelik'ten sonra yönetime gelen İsa Tamer Çelik ile birlikte büyüyerek devam etti. Sektörünün duayenleri arasına giren İsa Tamer Çelik'i, çocukları Çiğdem Çelik ve Çağlar Çelik yazdı:
Memleketi Muş’tan Mersin’e sanayici olmak için yola çıktığında, yanında götürdüğü tek sermayesi, fark yaratan esnaflık becerisiyle hayalleriydi. Mersin’de 1980’lerin sonunda hayallerini gerçeğe dönüştürdü. İkinci memleketinin bereketli topraklarının mahsullerinden mutfaklar için en iyi nohutu, mercimeği hazırlayan şirketler kervanında ön sıralarda yer aldı. Şerafettin Memiş’in ‘iş hayatında başarı detaylarda gizlidir’ sözü, bayrağı daha ileriye taşıma gayretlerinde ikinci kuşağın yolunu aydınlatıyor. Veysel Memiş ve Tuba Memiş babaları Şerafettin Memiş’i yazdı:
Kaya Makina’nın öyküsü, Türkiye’nin göç gerçekliğinden doğan binlerce benzeri girişim serüveninin bir özeti gibidir. Şanlıurfa’dan çıkıp Mersin’e yerleşen bir ailenin yaşama tutunma zamanlarında, çocuklarından birinin önce işçisi, sonra işvereni olduğu bir sektördeki başarı dolu yolculuğunu anlatır. Azim, sebat ve disiplinli çalışmayla kendisinden sonra geleceklere ilkelerine bağlı yönetim, becerisi yüksek bir şirket bırakan İbrahim Kaya’nın ardından oğlu Mahmut Kaya ve bir nesil sonra da İsmail Eren Kaya üzerinden sürüyor bu yolculuk.