Fed, politika faizini 25 baz puan düşürerek yüzde 3,75-4 aralığına indirdi. Karar sonrası açıklama yapan Fed Başkanı Powell, aralık toplantısında faizde daha fazla indirimin kesin olmadığını söyledi.
Fed’in yaklaşan faiz indirimi, merkez bankalarının alımları, arz tarafında yaşanan sorunlar ve Çin’den beklenen teşvikler üç metalin yatırımcı gözündeki cazibesini artırıyor. 2025’in ikinci yarısı ve 2026 için fiyat beklentileri yükseliş eğilimine işaret ediyor.
İngiltere’de yapılan araştırmalar, milenyum kuşağının yarısından fazlasının işine ve çalıştığı şirkete "duygusal ve davranışsal" olarak bağlı hissetmediğini ortaya koyuyor. Bazı milenyum kuşağı bireyleri, günlük işlerinden ayrılmalarına ve 30’lu yaşlarda emekli olmalarına olanak tanıyan bir kişisel finans stratejisini takip ediyor: FIRE
Çin’in zayıf talebi fiyatları 96–110 dolar bandına sıkıştırırken, üreticiler kısa vadede düşük tenörlü cevhere yöneliyor. Ancak 2030’a kadar yeşil çelik yatırımlarıyla yüksek kaliteli cevher talebinin yüzde 20 artması bekleniyor.
2027’de yürürlüğe girecek CBAM öncesi Mısır, Cezayir, Libya ve Fas’ta planlanan projelerle 15 milyon tonu aşan yeni DRI kapasitesi devreye girecek. Libya’da Tosyalı Holding’in kuracağı 8,1 milyon tonluk dev tesis öne çıkarken, Kuzey Afrika coğrafi yakınlığıyla Körfez ülkelerine karşı Avrupa pazarında avantaj sağlıyor.
Gübre fiyatları ve tarifelerle birlikte Avrupa’da tarımsal üreticilerin maliyet baskısı artıyor. Almanya, Hollanda ve İspanya gibi büyük tarım ülkelerinde bu durum, doğrudan çiftçiye yansıyor. Organik gübre artan maliyetlere karşı önemli bir çözüm olarak görülüyor.
Powell, eylülde faiz indiriminin artık masada olduğunu doğruladı ve bu durum metallerden enerji ve tarıma kadar emtia kompleksinde bir satın alma hareketi başlattı. Güçlenen faiz indirimi beklentisinin özellikle altın, gümüş ve bakırda yükselişi tetiklemesi bekleniyor. Altının rekora, gümüşün 40 doların üzerine gidebileceği tahminleri yapılıyor
Çin’in tahıl alımlarındaki yavaşlama tarımın ağır topları ABD, Ukrayna, Avustralya ve Brezilya gibi ihracatçıları yeni pazar arayışına zorluyor. Ayrıca küresel pazarda arz fazlası riski ortaya çıkarıyor.
Küresel ticaret hacmindeki küçülmeye paralel navlun endekslerinde yıllık daralma yüzde 60'a dayandı. Gelirlerin hızla eridiği söz konusu dönemde, yüksek enflasyon nedeniyle işletme maliyetlerinde rekor artışlar yaşayan lojistik firmaları, ayakta kalabilmek ve rekabet gücünü koruyabilmek için beş temel başlığa odaklandı; maliyet optimizasyonu, verimli operasyon, alternatif rotalar, dijitalleşme ve hizmet çeşitliliği...