Merkez Bankası ocak ayı Para Politikası Kurulu’nda 2.5 puanlık artışla politika faizini yüzde 45’e taşıdı ve gerekli sıkılık düzeyine ulaşıldığını ilan etti. Gerektiği kadar bu sıkılığın süreceğini duyuran Merkez Bankası’ndan likidite fazlasını çekebilmek için makroihtiyati tedbirler bekleniyor.
Şebnem TURHAN
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, yılın ilk toplantısında politika faizini 250 baz puan arttırdı ve yüzde 45’e yükseltti. Piyasa beklentisine paralel gelen faiz artışı sonrası yapılan açıklamada parasal sıkılaşmanın gerekli düzeye ulaştığı ve gerektiği müddetçe bu sıkılık düzeyinin sürdürüleceği vurgulandı. Ekonomistler Merkez Bankası’nın yüzde 45 politika faizini enflasyon görünümünde belirgin bir bozulma olması halinde yeniden değerlendirebileceğini belirterek piyasada oluşan likidite fazlasının çekilmesi için de Merkez Bankası’nın yeni makroihtiyati tedbirler devreye alacağını vurguladı.
Merkez Bankası Haziran 2023’ten bu yana aralıksız 8 faiz artırımı ile parasal sıkılaşmanın faiz kısmını yeterli seviyeye çıkardığı görüşünde. Yüzde 8,5 olan politika faizi yüzde 45’e dünkü ocak ayı toplantısı dahil olmak üzere 36.5 puan artırıldı. Ayrıca bankacılık sektörüne yönelik regülasyonlarda sadeleşme adımları atıldı, ek sıkılaştırma için selektif kredi ve miktarsal sıkılaşma uygulamaları devreye alındı. Merkez Bankası Para Politikası Kurulu dünkü ocak toplantısında piyasanın 2.5 puan artış beklentisine uyumlu olarak politika faizini yüzde 45’e yükseltti.
Enflasyon Raporu görünümüyle uyumlu
PPK metninde Aralık 2023’te manşet enflasyon son Enflasyon Raporu’nda sunulan görünümle uyumlu bir artış kaydettiği vurgulanarak yurt içi talebin mevcut seviyesinin, hizmet fiyatlarındaki katılık ve jeopolitik risklerin enflasyon baskılarını canlı tuttuğuna işaret edildi. Öte yandan, yakın döneme ilişkin göstergelerin, parasal sıkılaştırmanın finansal koşullara yansımasıyla yurt içi talepteki dengelenmenin, öngörülen dezenflasyon süreci ile tutarlı seyrettiğine işaret ettiği kaydedilen metinde “Kurul, enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarında başlayan sınırlı iyileşmenin devam ettiğini değerlendirmektedir. Dış finansman koşulları, rezervlerdeki güçlenme, cari dengedeki iyileşme ve Türk lirası varlıklara talep, döviz kuru istikrarına ve para politikasının etkinliğine katkıda bulunmaya devam etmektedir. Bu çerçevede, aylık enflasyonun ana eğilimindeki düşüş sürmüştür” denildi.
Aralık PPK metninden farklı olarak ocak toplantısı sonrasındaki metinde kurulun parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de göz önünde bulundurarak, dezenflasyonun tesisi için gerekli parasal sıkılık düzeyine ulaşıldığını ve bu düzeyin gerektiği müddetçe sürdürüleceğini değerlendirdiğine işaret edildi. Metinde, “Kurul, politika faizinin mevcut seviyesinin aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sürdürüleceğini değerlendirmiştir. Enflasyon görünümü üzerinde belirgin ve kalıcı riskler oluşması durumunda ise parasal sıkılık gözden geçirilecektir” denildi.
Ne zaman indirir değil ne kadar sıkı kalacak
Ekonomistler, Merkez Bankası’nın yüzde 45 politika faizi seviyesinin makul olduğunu dile getirerek açıklamada gerektiği müddetçe bu düzeyinsürdürüleceği mesajının verilmesinin önemli olduğuna işaret etti. Merkez Bankası’nın geleceğe yönelik olarak enflasyon görümünü üzerinde belirgin ve kalıcı riskler oluşması durumunda parasal sıkılığı gözden geçireceğini vurgulamasının doğru bir sinyal olduğuna vurgu yapan uzmanlar 2024 yılında tartışılması gerekenin Merkez Bankası’nın ne zaman faiz indirimine başlayacağının değil parasal sıkılığın devamı olduğuna dikkat çekti.
Merkez Bankası PPK metninde Kurul’un, mevcut mikro- ve makroihtiyati çerçeveyi, piyasa mekanizmasının işlevselliğini artıracak ve makro finansal istikrarı güçlendirecek şekilde sadeleştirdiği hatırlatılarak şöyle denildi: “Kurul, sadeleştirme süreciyle uyumlu şekilde, kredi arzında ve mevduat faizinde gözlenebilecek oynaklıklara karşın, makroihtiyati kararlarla parasal aktarım mekanizmasını destekleyecektir. Kurul, faiz kararlarının yanı sıra, parasal sıkılaştırma sürecini destekleme amacıyla, kullandığı sterilizasyon araçlarının çeşitliliğini artırarak miktarsal sıkılaştırmaya devam edecektir.”
Likidite senedi ve ZK artışı bekleniyor
Ekonomistler, PPK metninde de sinyali verildiği gibi bundan sonra sıkılaşmanın makroihtiyati tedbirlerle olmasını bekliyor. Ekonomistlerin verdiği bilgiye göre Merkez Bankası şu anda 55 milyar lira seviyesinde olan likidite fazlasına yönelik önlemler almalı. Uzmanlara göre her ne kadar yılbaşındaki 360 milyar lira seviyesinin altına gelmişse de bu rakamın derin bir negatifte olması ve Merkez Bankası’nın piyasayı ciddi şekilde fonluyor olması gerekiyor ki para politikası etkinliği görülebilsin. Ayrıca TL mevduat faizleri de yeterince sıkı seviyede değil. Ekonomistler bu yüzden Merkez Bankası’nın daha ciddi adımlar atacağını ve sıkı para politikasını net şekilde hissettireceği görüşünde. Ekonomistlerin verdiği bilgiye göre bu tedbirler arasında likidite senedi satışı ile zorunlu karşılık artışları yer alıyor.
Enflasyon Raporu’nda yüzde 36 tahmini değişecek mi?
Merkez Bankası’nı ocak ayında beklenilen yüzde 6-6,5 seviyesindeki aylık enflasyonun şaşırtmayacağın belirten ekonomistler yine de 8 Şubat’ta açıklanacak olan Enflasyon Raporu’nda 2024 son tahmini konusunda ayrışıyor. Bazı ekonomistler PPK metninde Enflasyon Raporu ile uyumlu vurgusunun yüzde 36 yılsonu tahminini değiştirmeyeceğinin sinyali olarak okurken bazı ekonomistler ise yüksek gelecek olan ocak ve şubat enflasyon verileri nedeniyle yüzde 36 olan yılsonu tahmininin 2-2.5 puan yukarı çekilebileceği görüşünde bulunuyor.
Kredi kartı azami faiz oranları değişmeyecek
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, ocak toplantısında politika faizini 250 baz puan artırarak yüzde 45’e çıkardı. Ancak bu artış kredi kartları için referans faiz oranlarını etkilemeyecek. Merkez Bankası’nın geçen ayki toplantısı sonrası yaptığı kredi kartı azami faiz oranları ve üye işyeri azami komisyon oranlarında değişiklik olmayacak açıklaması bu ay da geçerli olacak. Geçen ay PPK sonrası yapılan açıklamada “Kredi kartı azami faiz ve üye işyeri azami komisyon oranlarının mevcut seviyelerinin üzerine çıkmamasına yönelik olarak referans orana üst sınır getirilmiştir. Referans oranın mevcut seviyesi 3,11 üst sınır olarak belirlenmiştir” denildi.
EKONOMİSTLER MERKEZ BANKASI PARA POLİTİKASI KURULU KARARINI NASIL YORUMLADI
Merkez Bankası yeterince şahin
TOBB ETÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatih Özatay: Merkez Bankası’nın halen daha enflasyon hedefi yok daha önce de eleştirmiştim sadece 2024 sonu ara hedef yüzde 36’yı biliyoruz, 2025 veya 2026 için bilmiyoruz. Politika faizinde yüzde 45’te duracağım diyor ve gerektiği kadar da bu seviyede tutacağını söylüyor. Ayrıca enflasyon üzerinde riskler oluşursa gözden geçireceğini belirtiyor. Bu açıklamanın yeterince şahin olduğunu düşünüyorum. Azaltılan swap kanallarından son 5-6 günde yeniden yüklü miktarlar piyasaya sürüldü. Düzgün kanallardan yeteri kadar sermaye gelse buna da ihtiyaç kalmayacak. Brüt döviz rezervini artırmak için swap kullanılıyor. Zaten uzun süre yüzde 45’te faiz sabit kalacaksa swap kanalındaki fonlamada faiz farkı oluşmayacak. Merkez Bankası’nın yılsonu yüzde 36 enflasyon tahminini de tutacağını düşünüyorum. Tam yüzde 36 olmasa da yüzde 40’ın altında bir enflasyon yakalanabilir. Ocakta yüzde 6-6,5 aylık enflasyon Merkez Bankası için sürpriz olmayacak gibi görünüyor. Her ne kadar mevduata yansımamış olsa da faizin gerektiği kadar yükseltildiğini düşünüyorum. Politika faizinin yüzde 45’te tutuluyor olması beni rahatsız etmiyor.
Faizde %45 zirve
Deniz Yatırım Strateji ve Araştırma Genel Müdür Yardımcısı Orkun Gödek: Merkez Bankası, beklendiği üzere, politika faizini yüzde 45’e çektiğini açıkladı ve genel enflasyon görünümünün tahminleri ile uyumlu olduğunu belirtti. Aralık ayı enflasyonuna dair atıf var; ancak, ocak ayındaki son durum ile ilgili ipucu bulmakta zorlandık. Gerekirse sıkılık düzeyinin gözden geçirilebileceğinin belirtilmesi ek adım atılmasına yönelik kapının kapanmasına şu an için engel olmakla birlikte, bir süre için yüzde 45’in zirve olduğunu düşünmek yanlış olmayacaktır.
Ek sıkılaştırma mesajı piyasayı memnun etti
TOBB ETÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr. Atılım Murat: Merkez Bankası kararı zaten bekleniyordu. Geçen ayki toplantıda parasal sıkılaştırmanın faiz artırımları konusunda sonuna gelindiğinin sinyali verilmişti. Eğer dünkü toplantıda beklentinin yani 250 baz puanın üzerinde artış olsaydı bu kafalarda soru işaretleri oluşturur enflasyon beklentilerine yönelik algıyı bozardı. Acaba Merkez Bankası’nın enflasyonla ilgili farklı şeyler mi düşünüyor diye akıllara düşerdi. O nedenle faiz artışı miktarı doğru ve olması gereken de buydu. Ocak ve şubat ayı enflasyonu beklentileri üzerinde geleceği için şahin bir ifadeye yer verilmesi gerektiğini düşünüyordum. Ki Merkez Bankası da gerekirse ek sıkılaştırma yapılacağı mesajı verdi ve bu da piyasayı memnun etmiştir. Piyasada ciddi likidite bolluğu var. Miktarsal sıkılaştırma yoluyla müdahale gelebilir ifadesi de PPK metninde bulunuyor. Makroihtiyati tedbirleri çok kısa sürede görebiliriz. Politika faiziyle TL mevduat faizi arasındaki bağ kopmuş gibi görünüyor. Aralık ayının ikinci yarısında mevduat faizi yüksekti şimdi gevşeme var. Politika faizi 250 baz puan arttı ama direkt mevduata yansımıyor. Çünkü bankalarda çok likidite var ve mevduata ihtiyaç duymuyor faizler de artmıyor. Merkez Bankası’nın o likiditeyi çekmesi lazım. Depo ihaleleriyle ters repoyla çekmeye çalışıyor ama swap kanalından çektiğinin fersah fersah üstünde likidite veriyor. Oraya bir müdahale gerekiyor. Zorunlu karşılık artırımı olabilir, swap miktarları azaltılabilir. Yani birkaç makroihtiyati tedbir gelecek.