Nihat DELİBAŞI
Denizli Sanayiciler ve İş İnsanları Derneği (DESİAD) Başkanı Nuri Turgut, Denizli iş dünyası olarak eylül ayında ilan edilmesi beklenen Orta ve Uzun Vadeli Program’a (OVP) odaklandıklarını söyledi. Sanayi ve iş dünyasının temel problemlerini çözecek bir program görmek istediklerini kaydeden Turgut, “Burada sanayi ve iş dünyasının istediği ayrıcalık, özellik, farklılık tanıması değil; dünyanın diğer köşelerindeki sanayici ve iş insanları ile eşit şartlarda yarışmak” diye konuştu.
“İş dünyası bilime dayalı OVP görürse, sabreder ve çalışır”
Yılın ilk 6 aylık diliminde Rusya-Ukrayna savaşının getirdiği gıda ve enerji arz güvenliği meselesinin Avrupa’da yaşanan enflasyon ve resesyonla birleşerek talep daralmasına neden olduğunu ifade eden Turgut, seçim sürecinin de ekonomi üzerine olumsuz etkilerine değindi. Bu sürecin Denizli’nin özellikle Euro bölgesi ihracatını olumsuz etkilediğine dile getiren Turgut, seçimlerin ardından yenilenen ekonomi yönetiminin rasyoneliteye geçiş yönündeki mesajlarının pozitif yansımalarına vurgu yaptı. Turgut, “Burada bizim esas beklediğimiz eylül ayında çıkacağını düşündüğümüz OVP’dir. Bu program Türkiye’nin önündeki 4-5 yılını ve ondan sonraki 5- 10 yılını netleştirecek olan programdır. Rasyonaliteye dönüş konusundaki kararlılığın devam edip etmeyeceğini, önümüzdeki sene yapılacak yerel seçimlerden dolayı bundan taviz verip verilmeyeceğini buradan gözlemleyeceğiz” dedi.
Sıkıntıların aşılabilirliğine vurgu yapan Turgut şöyle devam etti: “Orta ve uzun dönemli programda kabul edilmiş, akıl ve bilim ışığında testi gerçekleştirilmiş, dünyanın kabul ettiği kuramlarla ekonomi yönetmek konusunda kararlılık görülürse sanayi ve iş dünyası çalışmaya sabretmeye devam eder. Ama ayağı yere basmayan, gerçekçilikten uzak, sadece günü kurtarıcı politikalar şeklinde bir program çıkacak olursa bu bizi hayal kırıklığına uğratır.”
“Temel sorunlarımızı çözecek uygulamaları bekliyoruz”
Öte yandan EYT Kanunu’nun ardından asgari ücretin enflasyon üzerinde artışı ile birlikte ücretli çalışanlara sağlanan birçok desteğin iş dünyası ve sanayicileri mağdur ettiğini öne süren Turgut, “Burada sanayi ve iş dünyasının istediği bize ayrıcalık, özellik, farklılık tanıyın değil. Global dünyanın diğer köşelerindeki sanayici ve iş insanları ile eşit şartlarda yarışmaktan bahsediyoruz. Yan biz rakiplerimizle eşit yarışalım, eşit koşalım diyoruz. Türk sanayisine, Türk iş insanına güveniyoruz. Hiçbir zaman, hiçbir şekilde diğer ülke sanayicilerinden eksik değildir ama eşit şartlar altında olursa bu bir anlam ifade ediyor. Dolayısıyla biz bu orta ve uzun dönemli programda sanayi ve iş dünyasını temel problemlerini çözecek, bunların önündeki engelleri, tepeleri aşacak uygulamaları görmek istiyoruz. Bizim beklentimiz bu. Birileri paçamızdan aşağımı çekecek, birileri önümüze yokuş mu çıkaracak yoksa bizim arkamızdan itekleyen bir devlet mi var bunu göreceğiz” diye konuştu.
“Finans konusunda önümüz açılmalı”
Temel problemlerin belli olduğunu söyleyen Nuri Turgut, “Bizim ihtiyacımız olan, finans konusunda devletin önümüzü açması. Bağış yapmasın, 6 aylık, 1 yıllık kredi vermesin ama bizim ödeyebileceğimiz koşullarda, geri dönüşümü sağlayabilecek uzun süreçlerde kredinin olması gerekiyor. Biz bu krediyi her sene 3- 5 kere devletin kasasına koyarız. Bu süreçte dünyaya entegre olmamız, yeni pazarları bulmamız ve dünyaya mal satmamız lazım. Elimize çantamızı alıp koşturmamız gerekiyor. Enseyi karartmıyoruz. Devletin arkamızda olduğunu hissetmek istiyoruz. Orta ve uzun vadeli programın bize bu enerjiyi vermesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.