Nasıl? Haberleri
Tekstilde dünyayı iyi okuyabilseydik dönüşümlere daha az bedel öderdik
Tekstil sektöründe dünya genelinde yaşanan deneyim ve birikimleri iyi gözlememiz, izlememiz ve değerlendirmemiz gerekiyordu. Eğer ülkenin gelişmesinde sorumluluk taşıyan bütün aktörler tekstilde “basic ürünler” konusunda ücret düzeyleri, finansman olanakları, açık ve gizli korumalar gibi ekosistemin bileşenleri arasındaki dengeleri etkileyen değişkenler hakkında ortak görüş oluşturabilseydi, sektörümüzdeki kırılmayı daha ehven atlatabilirdik.
Son Nasıl? Haberleri
İthal selüloz katma değerli ürünlere dönüştürülerek ihraç ediliyor
Dünyada az sayıda selüloz üreticisi var. Selüloz üreticilerinin bulunduğu ülkeleri GSMH büyüklüğüne önemli etkileri olan ölçekli tesislere sahipler. Üretici ülkelerde genetik çalışmalarıyla “elyaf dayanıklılığının artırılması” konusunda ilerleme sağlanıyor. Doğal ormanların kendini yenilemesi kadar, orman plantasyonlarında yıllık odun hammaddesi ihtiyacını karşılayacak düzeye ulaşılmış olması da sürdürülebilirliği sağlıyor.
Kaçak olan yerde haksız rekabet vardır
Ülkemizde finansal araçlara ve finansal yapılara erişilmesi kolay değil. İş insanının hazırlık ve donanımıyla ilgili yönleri mutlaka vardır; iş insanının eksiklerini dikkate almalıyız, ama asıl önemlisi sistemin yapısı, araç-gereçlerinin yeterliliği, işleyişinin kolaylığı ve temel amaca ne kadar değer kattığıdır. Finans sistemi, yakın ve uzak rakiplerinizle serbest ve adil piyasada şans eşitliği sunuyor mu, sunmuyor mu? Bakacağımız pencerede soruyu bu şekilde sorarsak değer üretir; tersini yaparsak hep birlikte kaybedenler oluruz.
“50 milyar kWh kaçak elektrik tüketiminin önüne geçildi”
Kuruluşunun temel amacı, bölgenin arz güvenliğini artırmak ve sürdürülebilir çözümler sunmak olan Dicle Elektrik, 2013 yılından bu yana yaklaşık 45 milyar TL’den fazla yatırım gerçekleştirerek, bölgede dağıtım güvenliği sağladı.
Yetişkin insan göçünü “umut” olmaktan çıkarırdım
Mühendis ve teknik eleman yetiştirilmesi ve işgücü kalitesinin yükseltilmesi konusunda ortamı ve iklimi mutlaka gözden geçirmeliyiz. Teknik beceriler kadar sosyal becerileri de olan işgücü arzını yaratmadan orta- ileri teknoloji çıktılarını içeren ürünlerle küresel pazarda yerimizi alamayız. Her yaptığımız analizin iki sonucu var: Çalışanların bir bölümünün maliyeti 2 bin 440, diğerlerinin aylık maliyeti ise 2 bin 680 dolar… Bu maliyete eklenmeyen başka destek hizmet giderleri de var. Ülkemiz geneli için özetle paylaştığınız ücret yakınmalarının rakamsal dili bu…
Depolamada yazılım ve hücre üretimiyle öne çıkabiliriz
Jeneratör ve güç sistemleri sektöründe sürdürülebilirliği güven altına alabilecek potansiyeller var. Depolama alanındaki gelişmeler dikkatle değerlendirilir, ülke ölçeğinde uygun bir konumlanma sağlanabilirse, yerli yazılım ve hücre üretiminde söz sahibi olan üreticiler arasında yerimizi alabiliriz.
Yeni yerleşme ve yapılaşma anlayışına ihtiyacımız var
“Halikarnas Balıkçısı’nın anlattığı ustanın öyküsünü bilirsiniz: Bodrum kaymakamı hapishane inşaatını yörenin ev yapan bir ustasına önerir. Usta, ‘Ben ev ustasıyım, hapishane ustası değilim” der ve işi üstlenmez. Biz mimarlar da sadece barınabileceğimiz konut yapmakla yetinmeyiz; konutun içindeki insanın çevre ile etkileşimini, yaşam tarzı ve yaşam biçimine uygunluğunu, yaşanan yerdeki ortak kullanım alanlarının sosyal etkileşiminin güçlendirilmesini, son tahlilde konutumuzun bize yaşam sevinci katacak biçimde olmasını düşünerek yapı tasarımlarını çizeriz.”
İlkesiz bilgi saklama tuzaklarını aşarsak gelişmeyi hızlandırabiliriz
Merkezi bir örgütle, bir enstitü gibi kuruluşla bilgilendirme sistematiği önemli güç yaratır. Araştırma kurumları ve enstitüler oluşturarak, açık kaynaklardan sistemli bilgi derlemek kadar, özelliklerimizi de başkalarına sistemli anlatan mekanizmalar oluşturursak küresel markalar yaratabiliriz.
Üretim alanlarının geliştirilmesi hepimizin ortak inancı olmalı
Otuz yıl sonra ‘Türk Malı’ dendiğinde yurt dışında bir alıcının zihninde nasıl bir strateji, nasıl bir rekabet anlayışı ve işbirlikleri gerektiriyor? Geleceğe böyle bir açıdan bakarak deneyimli siyasetçilerin, bürokratların, iş insanlarının, sivil inisiyatif yöneticilerinin ve ilgili bütün aktörlerin ne beklediklerini paylaşmaları gerekiyor.
