Yerel yönetimler –belediyeler başta olmak üzere– bu süreçte kritik bir rol oynamalıyken, pratikte KOBİ’lere yeterli desteği sağlayamamaktadır.
Bu yazımda ,Türkiye’de yerel yönetimlerin KOBİ’lere destek olamamalarının altında yatan nedenleri inceleyerek, konuyu ayrıntılı bir şekilde ele alınmaktadır..
Analiz, ekonomik raporlar, akademik çalışmalar ve güncel verilere dayanarak yapılandırılmıştır.
Sorun ve çözüm öneriler odaklı yazımda yerel yönetimleri suçlamam asla söz konusu olamaz!..
KOBİ’lerin Ekonomideki Önemi ve Yerel Yönetimlerin Beklenen Rolü
Bilindiği gibi KOBİ’ler, Türkiye’nin gayrisafi yurtiçi hasılasının (GSYH) %40’ından fazlasını oluşturmakta ve 4 milyondan fazla işletmeyle ekonominin temel taşını temsil etmektedir.
güçlendirme ve sosyal kalkınmayı destekleme açısından vazgeçilmezdir.
Yerel yönetimler ise, coğrafi yakınlıkları nedeniyle KOBİ’lerin ihtiyaçlarını en iyi bilen aktörlerdir. 5393 sayılı Belediye Kanunu ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu gibi yasal düzenlemeler, belediyelere ekonomik kalkınma, girişimcilik eğitimi ve altyapı desteği gibi görevler yüklemektedir. Örneğin, belediyeler KOBİ’lere yönelik seminerler, kredi garantisi fonları veya teknopark projeleri aracılığıyla destek sağlayabilir.
Ancak, gerçekte bu rolün yeterince yerine getirilmemesi, KOBİ’lerin %50’sinden fazlasının finansmana erişemediği bir tabloyu ortaya koymaktadır.
Yerel Yönetimlerin Destek Yetersizliğinin Ana Nedenleri
Yerel yönetimlerin KOBİ’lere yeterli destek sağlayamamasının nedenleri, yapısal, mali ve idari boyutlarda sıralanabilir.
- Mali Kaynak Kısıtlamaları ve Bütçe Öncelikleri
Yerel yönetimlerin en büyük sorunu, sınırlı bütçeleridir.
Türkiye’de belediyelerin gelirleri, vergi payları, harçlar ve merkezi transferlere bağımlıdır.
2025 bütçe verilerine göre, belediyelerin toplam harcamalarının %60’ı altyapı, çevre ve sosyal hizmetlere ayrılmakta, ekonomik kalkınma projelerine ise ancak %5-10’u düşmektedir.
Bu durum, KOBİ desteklerini lüks bir harcama olarak konumlandırmaktadır.
Örneğin, İstanbul, İzmir, Gaziantep gibi büyükşehirlerde bile KOBİ’lere ayrılan fonlar, pandemi sonrası ekonomik krizle iyice daralmıştır.
Küçük ölçekli belediyelerde ise, personel ve operasyonel maliyetler bütçenin %80’ini yutmakta, girişimcilik programları için kaynak kalmamaktadır.
Sonuç olarak, KOBİ’ler düşük faizli kredi veya eğitim desteği gibi hayati ihtiyaçlarını karşılayamamakta, bu da rekabet güçlerini zayıflatmaktadır.
- Yetki ve Koordinasyon Eksikliği
Yerel yönetimler, KOBİ desteklerinde merkezi kurumlarla (KOSGEB, Kalkınma Ajansları, TÜBİTAK) koordinasyon kurmakta yetersiz kalmaktadır.
KOSGEB’in 2025 bütçesinin verimsiz kullanıldığına dair haksız eleştiriler, yerel düzeyde entegrasyon eksikliğini vurgulamaktadır.
Örneğin, bir belediye KOBİ’lere altyapı desteği sağlarken, KOSGEB’in finansman programıyla uyumsuzluk yaşanmakta, bu da çift taraflı bürokrasiye yol açmaktadır.
Akademik çalışmalarda, kurumlar arası koordinasyon eksikliğinin KOBİ’lerin desteklerden yararlanmasını %30 oranında azalttığı belirtilmektedir.
Yerel yönetimler, yasal yetkileri olmasına rağmen, ulusal politikaların gölgesinde kalıp pasif rol oynamakta, bu da bölgesel ihtiyaçlara özgü çözümleri engellemektedir.
- Bürokratik ve Mevzuat Karmaşıklığı
Türkiye’de KOBİ destekleri, karmaşık mevzuat nedeniyle erişilemez hale gelmiştir.
Yerel yönetimler, başvuru süreçlerini basitleştirmekle yükümlü olsa da, prosedürlerin fazlalığı nedeniyle KOBİ’lerin %40’ı desteklerden haberdar bile olmamaktadır.
Vergi cezaları, SGK primleri ve kredi teminatı gibi bürokratik engeller, belediyelerin danışmanlık hizmetlerini yetersiz kılmaktadır.
Bir tez çalışmasında, bu karmaşıklığın KOBİ’lerin devlet teşviklerinden yeterince yararlanamamasına neden olduğu vurgulanmıştır.
Ayrıca, yerel düzeyde şeffaflık eksikliği, desteklerin adil dağılımını zorlaştırmakta, nepotizm iddialarını tetiklemektedir.
- Bilgi ve Farkındalık Eksikliği
Yerel yönetimlerin sunduğu destekler KOBİ sahiplerince yeterince talep edilmemektedir. Belediyelerin tanıtım kampanyaları ise yetersiz kalmakta; örneğin, sosyal medya ve seminerler yerine geleneksel yöntemler tercih edilmektedir.
Üretim yönetimi alanında yapılan bir araştırmada, KOBİ’lerin teknoloji ve AR-GE desteklerinden habersiz olmasının, yerel yönetimlerin eğitim programlarının etkisizliğinden kaynaklandığı belirtilmiştir.
Bu döngü, KOBİ’lerin verimlilik sorunlarını derinleştirmekte, yerel kalkınmayı baltalamaktadır.
- Siyasi ve İdari Verimsizlikler
Yerel seçimlerin siyasi kutuplaşması, yönetimlerin kısa vadeli projelere odaklanmasına neden olmaktadır.
2024 yerel seçimleri sonrası, bazı belediyelerde KOBİ destek bütçeleri %20 oranında kısılmış, bunun yerine popülist harcamalar artırılmıştır.
Ayrıca, personel yetersizliği ve uzmanlaşma eksikliği, etkili programlar tasarlamayı engellemektedir. Genel olarak, KOBİ’lerin yönetim ve koordinasyon sorunları, yerel yönetimlerin bu alanlardaki kapasite eksikliğini yansıtmaktadır.
Örnek Vakalar:
- İstanbul Örneği: Büyükşehir Belediyesinin 2025’te önerdiği “Yeniden Sanayileşme Programı”nda KOBİ’lere vergi teşviki vaat edilse de, uygulama aşamasında bütçe kısıtları nedeniyle sadece %10’u hayata geçirilmiştir.
- Ankara ve İzmir: Büyükşehir belediyeleri, teknopark projeleriyle KOBİ’leri desteklemeye çalışsa da, koordinasyon eksikliği nedeniyle katılım oranları düşüktür.
- Küçük Şehirler: Konya, Eskişehir, Denizli gibi sanayi merkezlerinde bile, belediyelerin KOBİ’lere fidan veya altyapı desteği sınırlı kalmakta, tarımsal KOBİ’ler mağdur olmaktadır.
Çözüm Önerileri
Yerel yönetimlerin KOBİ desteğini artırmak için şu adımlar atılabilir:
- Bütçe Yeniden Yapılandırma: Ekonomik kalkınmaya %15 bütçe ayrılması ve merkezi fonlarla entegrasyon.
- Dijital Platformlar: Tek durak başvuru sistemleri ve farkındalık kampanyaları.
- İşbirlikleri: KOSGEB ile ortak programlar ve üniversite-sanayi köprüleri.
- Yasal Düzenlemeler: Bürokratik prosedürlerin azaltılması ve şeffaflık denetimleri.
- Kapasite Geliştirme: Yerel yönetim personeline KOBİ danışmanlığı eğitimi.
Bu öneriler, KOBİ’lerin %50 finansman erişim sorununu %20’ye indirebilir.
Sonuç
Yerel yönetimlerin KOBİ’lere yeterince destek olamaması, mali kısıtlar, koordinasyon eksikliği ve bürokratik engeller gibi yapısal sorunlardan kaynaklanmaktadır.
Bu durum, Türkiye’nin bölgesel kalkınma hedeflerini baltalamakta, KOBİ’leri küresel rekabette geride bırakmaktadır.
Hükümet, belediyeler ve Sanayi ve Ticaret Odaları, STK ların ortak çabasıyla, bu sorunlar aşılabilir.
Aksi takdirde, KOBİ’lerin potansiyeli boşa harcanacak, ekonomik büyüme yavaşlayacaktır.