Bu dergiyi hazırlarken elimde sadece belgeler, röportajlar ya da makaleler yoktu. Aynı zamanda sorular vardı zihnimde: Nasıl olacak? Yetişebilecek miyim? Nitelikli bir içerik oluşturabilir miyim?
Belki biraz kaygı, belki biraz yorgunluk… Ama her satırda, her görüşmede, özellikle de vizyoner isimlerle konuşurken, bu sorular yavaş yavaş silindi. Yerini başka bir duygu aldı: Heyecan.
Çünkü fark ettim ki, biz burada sadece bir dergi yapmıyoruz. Ürgüp’ün ruhuna kulak veriyor, o ruhun taşıdığı mesajı görünür kılmaya çalışıyoruz. Ürgüp sıradan bir ilçe değil. Onun doğası, taşları, vadileri, sabahları gökyüzüne süzülen balonları sanki insana sesleniyor: “Hadi bir şey yap, hadi beni anlat. Benim hikâyem daha bitmedi.” Ve evet, dergiyi planlarken gördüğüm bu oldu; Ürgüp’ün hikâyesi aslında yeni başlıyor!
Her röportajda başka bir hikâyeye ve başka bir vizyona temas ettim. Gördüm ki, Ürgüp anlatmıyor sadece… Dönüşüyor, üretiyor, ilham veriyor. Ve en güzeli, bunu kendi kimliğinden ödün vermeden yapıyor. Tüm bu hikâyelere baktığımda şunu görüyorum: Ürgüp sadece bir turizm merkezi değil. Aynı zamanda kültürün, üretimin, vizyonun ve toplumsal dayanışmanın iç içe geçtiği bir merkez. Herkesin katkısıyla büyüyen, ama büyürken köklerine daha da sıkı sarılan bir yer.
Ürgüp artık sadece geçmişin izlerini süren bir şehir de değil. Geleceği inşa eden, örnek gösterilen, dünyaya ilham veren bir merkez. Ve bu merkezde herkesin bir tuğlası var. Belediye başkanından taş ustasına, girişimcisinden akademisyenine kadar...
Bu dergiyi hazırlarken gördüğüm şey şu oldu: Ürgüp’ün en kıymetli zenginliği, onu seven insanlar. Çünkü bir yeri ancak bu kadar çok sevenler, bu kadar güzel anlatabilir. Bu yüzden de ben Ürgüp’ü artık bir turistik destinasyondan çok, kolektif bir ruhun, bir kültürün ve bir vizyonun merkez üssü gibi görüyorum. Yaşayan, düşünen ve geleceği planlayan bir organizma var ilçede adeta. Bu çok kıymetli ve çok az yerde olan bir şey. İşte bu dergi de tam olarak bu duygunun ürünü.
Ürgüp; büyük şehirlerin hırslı kaosundan uzak ama büyük düşünen, yerel ama vizyoner, sessiz ama etkili, geçmiş ve gelecek arasındaki dengenin çok güzel kurulduğu bir ilçe.
Ürgüp’ün geçmişine saygı duruşu, bugününe tanıklık, yarınına ise bir selam olsun...
Bana bu yolculukta rehberlik eden herkese, zaman ayıran, paylaşan, vizyonunu ortaya koyan tüm paydaşlara yürekten teşekkür ederim. Bu dergi tek başına bir içerik değil; kolektif bir emeğin, bir niyetin, bir sevdanın iz düşümüdür. İnanıyorum ki, Ürgüp daha çok anlatılacak. Ve bu satırlar, bu anlatının sadece bir adımı olacak.
Sevgiyle,