Enflasyonun düşüş eğiliminin durakladığı ama faiz indirimlerinin duraklamadığı bir dönemdeyiz ve enflasyon beklentileri bu yüzden kötüleşecek.
Merkez Bankası enflasyon beklentilerini ölçmek için çeşitli kesimlere yönelik anketler yapıyor. Bu anketlerde hanehalkı nispeten kötümser, reel sektör temsilcileri ve çoğunluğu finans yöneticilerinden oluşan piyasa katılımcıları ise nispeten iyimser bir çizgi izliyor. Bununla beraber her üç kesimin beklentileri aynı eğilimi izliyor. Merkez Bankası faiz kararını alırken enflasyon gerçekleşmesine, ana eğilimine ve beklentilere baktığına göre, bu beklentilere biraz yakından bakmakta fayda var.
Enflasyon beklentileri rasyonel mi?
Enflasyonun düşüş eğiliminin durakladığı ama faiz indirimlerinin duraklamadığı bir dönemdeyiz ve enflasyon beklentileri bu yüzden kötüleşecek. Peki enflasyon beklentileri rasyonel mi, ilerideki enflasyon gerçekleşmelerine dair bize bir ipucu sağlayabiliyor mu? Buyurun bir bakalım.
Grafikte iki tane seri görüyorsunuz. Biri enflasyon gerçekleşmeleri (TÜFE) diğeri ise 12 ay sonrası için beklenen TÜFE ile (12 ay sonra) gerçekleşen TÜFE arasındaki fark. Beklenen ve gerçekleşen TÜFE arasındaki farkı, beklentilerin başarı düzeyi olarak da düşünebilirsiniz.
Göreceğiniz gibi Eylül 2024’den Mayıs 2025’e kadar TÜFE düzenli olarak gerilemiş. Beklentiler de bu dönemde gerçekleşen enflasyonu tahmin etmek konusunda oldukça başarılı. Mayıs 2025’ten sonra TÜFE’deki gerileme neredeyse duraklamış ama beklentiler TÜFE’deki gerilemenin devam edeceğini öngördüğü için gerçekleşmeden sapmaya başlamış. Eylül 2025’te bu “iyimser” sapma 6 puana yani enflasyonun yüzde 17’sine ulaşmış. Bu oldukça yüksek bir oran.
Peki neden düzenli bir şekilde gerileyen enflasyon, Mayıs 2025’ten itibaren gerilemeyi bırakarak, yüzde 33-35 bandında duraklamış? Bu sorunun birden fazla yanıtı var. Bir yıl önceden öngörülmesi mümkün olmayan risklerin ortaya çıkışı, bu risklerin etkilerinin halen devam etmesi, uyguladığımız politikanın etkinliğinin düşük olması gibi. Bu yanıtlardan hangisinin dezenflasyon sürecindeki duraklamada daha etkili olduğunu bilmiyoruz.
Eğer duraklama geçici, konjonktürel nedenlere dayanıyorsa, Merkez Bankası’nın faiz indirimlerini yavaşlatma kararı çok da yanlış olmayabilir. Buna karşın duraklamanın nedeni politika etkinliğinin düşük olması ise, hem Merkez Bankası kararı yanlış olacaktır hem de oturup mevcut politikaları gözden geçirmemiz gerekir.
Enflasyondaki gerileme büyük ölçüde baz etkisi
Peki enflasyondaki gerileme neye dayanıyordu? Yanıt büyük ölçüde baz etkisi. Mayıs 2023’te TÜFE yüzde 40 civarındaydı ve buradan itibaren hızla yükselmeye başladı. Bir yıllık hızlı bir yükselme sürecinden sonra, Mayıs 2024’de yüzde 75’e ulaştı ve buradan itibaren gerilemeye başladı. Bu gerileme ne kadar devam etti? Mayıs 2024’e kadar, yani baz etkisinin süresi kadar. Peki TÜFE’deki gerileme baz etkisine eşit miydi? Hayır, aslında baz etkisinden biraz daha fazlaydı. Yani mevcut politikalar enflasyonu gerçekten de biraz düşürmüş ve yeni enflasyon üretimini engellemişti ama düşüşün büyük kısmı baz etkisinden gelmiş ve beklentileri de yanıltmıştı. Baz etkisi bittikten sonraki dört ayda yıllık enflasyon sadece 2 puan geriledi.
Özetle uyguladığımız politikalar çalışıyor ama etkinliği düşük. Elde ettiğimiz dezenflasyon ile ödediğimiz maliyet arasında büyük fark var. Bu yüzden artık reel sektörün bu yükü taşıyamayacağına dair görüşleri daha sık, daha güçlü şekilde duymaya başladık. Belki de enflasyondaki düşüşü, Godot’yu bekler gibi bekledik. O zaman bu bekleyişi bırakıp, hızla politika revizyonuna gitmemizde fayda var. Ortaya çıkan ekonomik yükü sadece reel sektör değil, toplumun tüm kesimleri taşıyor ve maalesef yüzde 30’lardaki bir enflasyon düzeyi kabul edebileceğimiz, durabileceğimiz, dinlenebileceğimiz bir nokta değil. İnsan üç metre suda da yedi metrelik suda olduğu gibi boğulabilir. Suyu hiç değilse bir metrenin altına indirmeliyiz.
Son Söz: Bu yazıyı 29 Ekim'de yazdım. Teknolojinin, birey toplum ilişkilerinin ve kurumsal yapının çok hızlı bir şekilde değiştiği bu iletişim ve bilişim çağında; Cumhuriyetin ilkelerinin 102 yıl sonra hala taze ve güçlü olduğunu görmek büyük bir mutluluk. Herkesin Cumhuriyet Bayramını kutlarım.