Yılın geri kalanında enflasyon tarihsel ortalamalara uygun bir seyir izlerse, yılı yüzde 29,5 dolayında kapatırız.
Mayıs ayı enflasyonunun beklenenden düşük gelmesi, Merkez Bankası’nın (MB) haziran ayında faiz indirimi yapabileceği yönündeki beklentileri artırdı. Özellikle hükümet cephesinden gelen faiz indirimi talepleri dikkate alındığında, MB’nin bu beklentiye olumlu yaklaşma olasılığı da güçlendi.
Önceki yazımızda, "Enflasyonun ana eğilimi Merkez Bankası’nın çizdiği patikada ilerlediği sürece faiz indirimi gündeme gelebilir. Ancak, Merkez Bankası'nın çizdiği patika ne? İşte orası pek açık değil" demiştik. Bu çerçevede, haziranda bir faiz indiriminin gündeme gelebilmesi için mayıs ayı enflasyonunun aylık bazda %1,5 civarında gelmesi gerektiğini belirtmiştik.
Bu patikadan çok fazla kopmamak adına Haziran'da bir faiz indirimi için mayıs aylık TÜFE enflasyonunun yüzde 1,5 dolayında çıkması gerektiğini söylüyorduk. Ama buna rağmen yıl sonu yüzde 24 hedefine ulaşmanın imkansız olmasa da güç olduğunu aritmetiksel olarak anlatmaya çalışmıştık.
Mayıs ayı verisi artık elimizde. Bu doğrultuda tabloyu biraz daha netleştirebiliriz.
Patika ne olmalı?
Şu anda MB’nin yeni patikasına dair elimizdeki en net bilgi, yılsonunda enflasyonun aylık bazda yüzde 1’in biraz üzerinde bir düzeye oturacağı ve yıllık enflasyonun yüzde 24’e gerileyeceği yönündeki öngörü.
Ancak yılın ilk beş ayındaki gerçekleşmelere bakıldığında, 2025’in Haziran–Aralık döneminde enflasyonun aylık ortalama yüzde 1,08 düzeyinde kalması gerekiyor ki yılsonunda yüzde 24 hedefine ulaşılabilsin.
Tarihsel ortalamalar ise bu hedefin zorluğunu ortaya koyuyor. 2005–2023 döneminde ilgili aylar için aylık ortalama enflasyonlar şu şekilde gerçekleşti:
Haziran-1,49
Temmuz-1,86
Ağustos-1,63
Eylül-1,99
Ekim-2,01
Kasım-1,58
Aralık-1,30
Yılın geri kalanında enflasyon tarihsel ortalamalara uygun bir seyir izlerse, yılı yüzde 29,5 dolayında kapatırız. Yüzde 24 hedefine ulaşmak için ortalamanın hayli altına inen oranlara ihtiyaç var.
İhtiyatlı olmak gerekir
Aylık enflasyon aralık ayında Merkez Bankası'nın öngördüğü gibi yüzde 1'in biraz üzerinde, mesela yüzde 1,02 olsa ve eylül, ekim, kasımda aylık ortalama yüzde 1,50'lik artışlar gelse yüzde 24'e ulaşmak için haziran-ağustos döneminin aylık ortalama enflasyonu yüzde 0,64 olmak zorunda.
Bu tip egzersizler, mayıs sonunda yüzde 35,41 düzeyinde olan yıllık enflasyonun 2025 sonunda yüzde 24'e inmesinin oldukça güç olduğunu gösteriyor. Ancak yüzde 19-29 tahmin bandının içinde kalmak hala mümkün.
Bu tablonun gerektirdiği faiz indirimi ise oldukça kademeli ve ihtiyatlı olmalıdır. Ayrıca, İstanbul Ticaret Odası gibi alternatif enflasyon ölçümleri yapan kurumların, mayıs enflasyonunu TÜİK'ten daha yüksek ölçtüğünü de dikkate almak gerekiyor. Kaldı ki; mayıs manşet enflasyonu yüzde 1,5 gelse de çekirdek enflasyon göstergeleri hala 2,25 dolayında.
Sonuç olarak, ihtiyatı elden bırakmadan, veri odaklı ve şeffaf bir para politikası süreci izlenmesi büyük önem taşıyor.