Sanayi tesisleri enerji ve su verimliliği, atık oluşumu, hava-su-toprak emisyonları, gürültü ve koku yönetimi gibi geniş bir kriter seti üzerinden değerlendirilecek. 6 bin sanayi tesisinin çevresel performansı ölçülerek “Yeşil Dönüşüm Belgesi” verilecek.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın hazırladığı, yaklaşık 6 bin sanayi tesisinin temiz üretime geçişini teşvik eden ve çevresel performanslarını belirleyecek olan “Sektörel Mevcut En İyi Teknikler (MET) Tebliğleri” Resmi Gazete’de yayımlandı.
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın ilan ettiği “2053 Net Sıfır Emisyon Hedefi” doğrultusunda Bakanlığa bağlı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü, “Sektörel Mevcut En İyi Teknikler (MET) Tebliğleri”ni hazırladı. Resmi Gazete’de yayımlanan Sektörel MET Tebliğleri 1 Aralık 2025 itibarıyla yürürlüğe girdi.
6 bin tesise “Sanayide Yeşil Dönüşüm Belgesi”
Endüstriyel Emisyonların Yönetimi Yönetmeliği’ni tamamlayıcı nitelikteki tebliğler; enerji, metal, mineral, kimya, atık yönetimi, tekstil, otomotiv ve gıda gibi sektörlerden oluşan yaklaşık 6 bin sanayi tesisini kapsıyor.
Yeni düzenlemeye göre tesisler enerji ve su verimliliği, atık oluşumu, hava-su-toprak emisyonları, gürültü ve koku yönetimi gibi geniş bir kriter seti üzerinden değerlendirilecek.
Yeşil dönüşümün teknik altyapısı 1807 maddede sıralandı.
Bu bütünleşik analiz sonucunda tesisler F’den A’ya kadar sınıflandırılarak “Sanayide Yeşil Dönüşüm (SYD) Belgesi” almaya hak kazanacak.
Açık kaynaklardan yararlandığım yazımı size sunuyorum.
Temiz üretim ve döngüsel ekonomi
Günümüzde küresel ekonomi, kaynakların sınırlı olduğu gerçeğiyle karşı karşıya kalmıştır.
Geleneksel “al–üret–at” modeli (lineer ekonomi), hem çevresel kirliliği hem de kaynak tükenmesini hızlandırmaktadır.
Bu soruna karşı iki güçlü çözüm öne çıkmaktadır:
- Temiz Üretim (Cleaner Production) ve Döngüsel Ekonomi (Circular Economy).
Temiz üretim, üretim süreçlerinde kirliliği kaynağında önlemeyi ve kaynak verimliliğini artırmayı hedeflerken; döngüsel ekonomi, ürünlerin, malzemelerin ve kaynakların mümkün olduğunca uzun süre ekonomide kalmasını, atığın ise minimuma indirilmesini amaçlar.
Bu iki kavram birbirini tamamlar ve birlikte uygulandığında sürdürülebilir bir sanayi dönüşümü sağlar.
1- Temiz üretim teknolojileri nedir?
Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) ve Birleşmiş Milletler Sanayi Kalkınma Örgütü (UNIDO) tarafından 1990’lı yıllardan beri desteklenen Temiz Üretim, şu temel prensibe dayanır:
Temiz üretim, beş temel stratejiyi içerir:
- Kaynak verimliliğinin artırılması (enerji, su, hammadde)
- Zararlı madde kullanımının azaltılması veya tamamen kaldırılması
- Proses değişikliği ve ekipman iyileştirmesi
- İç geri dönüşüm ve yeniden kullanım
- Daha iyi ev idaresi (housekeeping) ve çalışan eğitimi
Örnek Temiz Üretim Teknolojileri ve Uygulamaları
2- Döngüsel ekonomi nedir, temel ilkeleri nelerdir
Ellen MacArthur Vakfı’nın tanımladığı döngüsel ekonomi üç temel ilkeye dayanır:
- Atık ve kirliliği tasarım aşamasında ortadan kaldırmak
- Ürün ve malzemeleri kullanımda tutmak (uzun ömür, onarım, yeniden kullanım, yenileme)
- Doğal sistemleri yenilemek
Döngüsel ekonomi, biyolojik ve teknik döngüleri ayırır:
- Biyolojik döngü: Organik maddeler (gıda atıkları, tarım artıkları) kompost veya biyogaz yoluyla doğaya geri döner.
- Teknik döngü: Plastik, metal, cam gibi malzemeler geri kazanılır, yeniden kullanılır veya geri dönüştürülür.
3- Temiz üretim ile döngüsel ekonominin kesişim noktaları
Temiz üretim, döngüsel ekonominin “üretim ayağı”dır.
Döngüsel ekonomi ise temiz üretimin ölçeğini ve kapsamını genişletir.
4- Türkiye ve dünyadan başarılı uygulama örnekleri
a) Türkiye
- İskenderun Demir Çelik (İSDEMİR): Yüksek fırın cürufu → yol yapım malzemesi + çimento katkısı (yılda 1,2 milyon ton cüruf döngüye kazandırılıyor)
- SÜTAŞ: Tüm tesislerinde “Sıfır Atık” hedefi. Biyogaz tesisleri ile hem kendi elektriğini üretiyor hem de organik gübre elde ediyor.
- LC Waikiki: 2025’e kadar %100 sürdürülebilir pamuk ve geri dönüştürülmüş polyester hedefi + Take-Back (geri alım) programı
- Arçelik: 2023 itibariyle ürünlerinin %67’si geri dönüştürülmüş malzeme içeriyor. Buzdolabı köpüklerinde %35 biyo-bazlı poliüretan kullanıyor.
b) Dünya
- Philips “Işık Servisi” (Light as a Service): Müşteriler ampul satın almıyor, aydınlatma hizmeti satın alıyor. Philips ampulleri geri alıyor, yeniliyor, tekrar kullanıyor.
- Michelin: Lastik abonelik modeli (lastik başına km ücreti). Lastikler 4-5 kez kaplama yapılarak ömürleri 3-4 kat uzatılıyor.
- Kalundborg Simbiyozu (Danimarka): 40 yıldır çalışan endüstriyel simbiyoz. Elektrik santrali → alçıpan fabrikası → ilaç firması → sera arasında su, buhar, kül, kükürt döngüleri.
Sonuç:
Temiz üretim teknolojileri ve döngüsel ekonomi uygulamaları artık bir “tercih” değil, rekabet gücünün ve hayatta kalmanın zorunlu koşuludur.
2025 itibariyle AB Sınırda Karbon Düzenlemesi Mekanizması (CBAM) devrede olduğu için Türkiye’deki ihracatçı firmalar karbon ve kaynak ayak izini hızla düşürmek zorundadır.
Hem işletmeler hem de politika yapıcılar için kritik mesaj şudur:
“En iyi atık, hiç üretilmeyen atıktır; en iyi kaynak, yeniden kullanılan kaynaktır.”
Temiz üretimle süreçleri optimize edip, döngüsel ekonomiyle ürün ve malzemeleri sürekli kullanımda tutarak, hem çevresel zararı sıfırlamak hem de yeni iş modelleri ve pazarlar yaratmak mümkündür. 2030’a giden yolda bu iki yaklaşımı entegre eden şirketler kazanacak, geride kalanlar ise hem pazar kaybedecek hem de ağır cezalarla karşılaşacaktır.
Bakanlıkça yapılan düzenlemelerle birlikte ihracat süreçlerinde yeşil dönüşüm kriterlerine uyum kolaylaşacak, bu sayede temiz teknoloji yatırımları hızlanacak ve yeşil finansmana erişim güçlenecek. Yeni tebliğleri, çevreci üretimi teşvik ederken Türkiye’nin sanayideki rekabet gücünü de artıracak olmasını çok önemseyenlerdenim…