2035’e kadar, AI’ın şirketlerin %85’inden fazlasında kullanılması ve verimlilikte %60 artış sağlanması öngörülüyor.
2015 yılından beri Huawei’nin birçok toplantısına davet edilmekteyim. Ancak Çin'deki toplantılara katılmam uzaklıktan mümkün olmuyor. Ancak geçen hafta online bir toplantıya katılmaya muvaffak oldum. İyi ki de katılmışım. Oldukça önemli bir tartışma forumuna şahitlik ettim. Özetini sizin için yazıyorum.
Son iki yıl içinde Huawei’nin araştırma ekibi, dünya genelinden 100’den fazla uzman, akademisyen, müşteri ve ortakla derinlemesine görüşmeler yaparak 200’ün üzerinde atölye düzenlemiş ve "Akıllı Dünya 2035" raporunu hazırlamış. Raporda, Birleşmiş Milletler ve Dünya Ekonomik Forumu gibi güvenilir kaynaklardan alınan veriler ve yöntemler kullanılarak, önümüzdeki 10 yıl boyunca akıllı dönüşümün yol haritasını belirleyecek 10 teknolojik megatrendden bahsediliyor. Bunlar:
Megatrend 1: Yapay genel zekâ (AGI), dönüşümün en büyük itici gücü olacak. AGI’yi başarmak için yapay zekânın fiziksel dünya ile entegre edilmesi şart. Bu, teknolojik tekilliğe yol açacak.
Megatrend 2: Büyük modeller büyüdükçe, yapay zekâ birimleri, basit uygulama araçlarından karar verme ortaklarına dönüşerek endüstrilerde devrim niteliğinde değişiklikler yapacak.
Megatrend 3: İnsan-AI programlama, yazılım geliştirmeyi yeniden şekillendirecek. İnsanlar daha çok yüksek seviyeli tasarım ve yaratıcı düşünmeye odaklanırken, AI tekrarlayan kodlama işleriyle ilgilenecek.
Megatrend 4: İnsan-bilgisayar etkileşimi, grafiksel arayüzlerden sesli ve çok seçenekli kullanıcı arayüzlerine geçecek. Bu yeni arayüzler, kullanıcıların ses, hareket ve diğer deneyimlerle dijital dünya ile iletişim kurmasını sağlayacak.
Megatrend 5: Mobil uygulamalar, tekil fonksiyonlar olmaktan çıkıp, AI ajanları tarafından yönlendirilen hizmet ağlarına dönüşecek. Kullanıcılar, sadece basit komutlarla çok sayıda hizmetlere erişebilecek.
Megatrend 6: Kritik teknolojilerdeki atılımlar, 4. seviye veya daha yüksek seviyede otonom araçların geliştirilmesini sağlayacak. Bu araçlar, ikinci bir mobil alan işlevi görecek.
Megatrend 7: 2035 yılına kadar küresel bilgisayar kapasitesi, von Neumann'ın 1945'te ortaya koyduğu mimarinin ötesine geçerek 100.000 kat artacak.
Megatrend 8: Yapay zekâ, veri depolama alanında büyük bir dönüşüm yaratacak. 2025’e kıyasla, AI tabanlı depolama talebi 500 kat artacak ve toplam küresel depolamanın %70’inden fazlasını oluşturacak.
Megatrend 9: Dokuz milyar insan, 900 milyar AI birimine bağlanacak ve bu da mobil internetin başka bir ağ haline dönüşmesine öncülük edecek.
Megatrend 10: 2035’e kadar, küresel veri merkezleri yaklaşık 1,5 trilyon kWh elektrik tüketecek. Bu da enerji talebinin hızlı büyümeyi engelleyeceği anlamına geliyor. Ancak, AI sayesinde enerjinin token’lar ile yönetilmesi, daha dinamik ve verimli şebekelerin kurulmasını sağlayacak. Bu sayede, rüzgar ve güneş gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının küresel enerji çeşitliliğinde payı 2035’te %50’ye ulaşacak.
Huawei, raporda ayrıca yapay zekânın günlük yaşam, evler, iş yerleri ve çevre üzerindeki etkilerini de öngörmüş. Örneğin, AI sayesinde sağlıkta, %80’den fazla kronik hastalığın önlenebileceği ve Çin’deki evlerin %90’ından fazlasında akıllı robotların bulunacağı belirtiliyor. Ayrıca hologramlar ve sanal objelerin doğrudan evlere yansıtılması gibi teknolojiler de öne çıkacak.
Megatrendleri yakından takip etmek gerekiyor
İş dünyasında ise AI destekli algılama, analiz, karar verme ve hareket sistemlerinin büyük bir dönüşüm yaratması bekleniyor. 2035’e kadar, AI’ın şirketlerin %85’inden fazlasında kullanılması ve verimlilikte %60 artış sağlanması öngörülüyor. Ayrıca, bu yeni teknolojilerin insan odaklı kalmasını sağlamak için "AI for All" ve "AI for Good" gibi ilkelerin önemi vurgulanıyor. Bu ilkeler, yeni teknolojilerin insan merkezli ve etik kurallar çerçevesinde gelişmesini sağlayacak ve akıllı dünyanın sürdürülebilir olmasına katkıda bulunacak.
Kısacası, Huawei’nin raporu bize, önümüzdeki yıllarda yapay zekânın hayatımızın her alanında daha yoğun ve entegre hale geleceğini gösteriyor. Hem günlük yaşamımızda hem de iş dünyasında devrim niteliğinde değişiklikler olacak. Bu gelişmeler sayesinde sağlık, enerji, ulaşım ve iletişim gibi temel alanlarda büyük ilerlemeler kaydedilecek. Ancak, tüm bu yeniliklerin insan odaklı ve adil bir şekilde yönetilmesi de büyük önem taşıyor.
Özetle teknolojinin bize daha iyi, daha sürdürülebilir ve daha akıllı bir dünya sunması için bu megatrendleri yakından takip etmek gerekiyor.
