Merkez Bankası benzer netlikte mesajları geçen yılın mart ayında da vermişti. Ancak aradan geçen yaklaşık 20 ayın ardından hedeflerin oldukça uzağındayız.
Geçen haftaki Para Politikası Kurulu toplantısının ardından Merkez Bankası, her zaman olduğu gibi kararını açıkladığı kısa bir metin yayımladı. Ekonomistler ve banka hazinecileri bu metni satır satır incelediler; önceki açıklamalarla karşılaştırdılar, tonlamalardaki değişiklikleri analiz ettiler. Uzun analizlere tabi tuttular, geleceğe dair bir ipucu, bir ışık ve hatta bir yönlendirme aradılar.
Peki, ne buldular?
Açıklamada enflasyonun ve faizin görünümüne dair 6-7 temel değerlendirme vardı.
TCMB'nin enflasyon değerlendirmeleri
-Enflasyonun ana eğilimi eylül ayında yükseldi.
-Son dönem verileri, talep koşullarının dezenflasyonist düzeyde olduğunu ancak dezenflasyon sürecinin yavaşladığını gösteriyor.
-Başta gıda olmak üzere son dönemdeki fiyat gelişmeleri, enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışları üzerinden dezenflasyon süreci üzerinde belirgin riskler oluşturuyor.
TCMB'nin faiz değerlendirmeleri
-Sıkı para politikası duruşu, talep, kur ve beklenti kanalları üzerinden dezenflasyon sürecini güçlendirecek
-Faiz adımları ara hedeflerle uyumlu biçimde, dezenflasyonun gerektirdiği sıkılığı sağlayacak şekilde belirlenecek
-Faiz adımların büyüklüğü, enflasyon odaklı, toplantı bazlı ve ihtiyatlı bir yaklaşımla gözden geçirilecek
-Enflasyon görünümü, ara hedeflerden belirgin biçimde ayrışırsa para politikası duruşu daha da sıkılaştırılacak.
Herkes bu değerlendirmeleri farklı okuyabilir ama bana göre bu cümleler güçlü ifadelerdir, ama aynı zamanda güçlü bir niyet beyanıdır. Bu beyanlardan iki temel mesaj çıkıyor:
TCMB'nin enflasyon mesajı:
TCMB enflasyonun ana eğiliminin yükseldiğini ve gıda fiyatları başta olmak üzere beklentilerdeki bozulmanın dezenflasyon sürecini yavaşlattığını vurguluyor. Benim buradan çıkardığım sonuç: "Enflasyonda düşüş ivmesi kayboldu; özellikle gıda fiyatları beklentileri bozarak dezenflasyon sürecini tehdit ediyor."
TCMB'nin faiz mesajı:
TCMB, enflasyonla mücadelede sıkı para politikasını sürdüreceğini, gerektiğinde faizleri enflasyon görünümüne göre artırarak dezenflasyon sürecini destekleyeceğini belirtiyor.
Benim bundan anladığım "TCMB, kendi adına, enflasyonla mücadelede taviz vermiyor; gerektiğinde faiz artışına giderek sıkı duruşunu güçlendirmeye hazır.” Gerçi bu mesaj ile Banka'nın en son yaptığı 100 baz puanlık indirimi bağdaştıramayan çok sayıda ekonomist var. Ancak başta konuşulan indirimin boyutunun 250-300 puan olduğu dikkate alınırsa 100 puanlık hamle sıkı duruş mesajına uygun görülebilir.
Tek başına para politikası ile olmuyor
Merkez Bankası benzer netlikte mesajları geçen yılın mart ayında da vermişti. Ancak aradan geçen yaklaşık 20 ayın ardından hedeflerin oldukça uzağındayız. Merkez Bankası söylem olarak kararlı görünse de uygulama istenen sonuçları üretemiyor. Bunun temel nedeni, ekonomi yönetiminin bütüncül bir dezenflasyon stratejisi yürütememesi.
TCMB, o zaman olduğu gibi bugün de enflasyonla mücadelede kararlı bir görüntü vermeye çalışıyor. Ancak bu kararlılığın istenilen sonuçları üretebilmesi için güçlü bir yapısal ve politik destek gerekiyor. Çünkü enflasyon sorunun çözümünü tek başına para politikası ile gerçekleştirmek mümkün değildir.
