HAKAN ATİS - [email protected]
İş dünyasının zorluklarla dolu liginde sahip olunması gereken temel değerlerin başında itibar ve güven duygusu gelir. Her ikisi de kolay elde edilmez. Zirvede olmak elbette memnuniyet vericidir. Ancak önemli olan başarıyı ve saygınlığı sürdürülebilir kılmaktır. Bu da yetmez! Deneyim, Ar-Ge bilinci ve teknolojik üstünlük, insana saygı, personel ve yönetici kalitesi, finansal güç, dünya ile uyum, tüketici haklarına saygı gibi temel kavramlar da son derece önemlidir. Bunları küresel ölçekte başarıyla temsil eden Koç Topluluğu, Arkas Holding, Türk Hava Yolları ve Yaşar Holding gibi değerli kuruluşlara sahibiz. Bu sayımızda görüşlerimi paylaşacağım ana tema ise sağlık sektörünün kalbi sayılan hastaneler. Okur mektupları konuyu yazmamı kaçınılmaz kıldı. Hakikaten dev bir sektör ve Türkiye için son derece önemli. Bence hastaneler, hayat defterlerine son cümlelerini yazanların değil şifayı ve mutluluğu keşfedenlerin adresi olmalıdır. Ülkemizde bunu başaran kuruluşlar var. Örneğin, Amerikan Hastanesi, İ.E.Ü MedicalPoint, Koç Üniversitesi Hastanesi, Liv Hospital, Acıbadem vb gibi.

Sayısal tablo
T.C. Sağlık Bakanlığı’nın 2024 verilerine göre Türkiye’de yaklaşık 1560 hastane bulunuyor. Bunlardan 859’unun Sağlık Bakanlığı’na bağlı olduğu, 75 tanesinin üniversite hastanesi statüsünde olduğu ifade ediliyor. Birçoğu dünya ile yarışan özel hastanelerimize gelince… O kategoride karşımıza çıkan rakam ise 626 olarak gözüküyor. Ancak bu sayılar bakanlığın ve özel sektörün yatırımlarıyla yıldan yıla artıyor. Paylaştığım bilgiler sağlık ordumuzun mevcut gücünü göstermesi bakımından son derece önemli. Şimdi de işin püf noktasına gelelim. 2023 yılına ait TÜİK verilerine göre ülkemizin sağlık turizminden elde ettiği gelir 2.1 milyar dolar. Geçen yıla ait hedefin 5 milyar dolar seviyesinde olduğunu da vurgulamak isterim. Uzun lafın kısası Türkiye, hastaneleri ve uzman personeli ile bölgesinde ciddi bir oyun kurucu. Sorunlar yok mu? Elbette var! Bazıları trajikomik ve düşündürücü lakin yine de iyimserim. Zira, bu sektörün artıları eksilerinden fazla. Öte yandan eskilerin güzel deyişiyle marifet iltifata tabidir. Hal böyle olunca başarılı bulduğum bir örneği, İ.E.Ü Medical Point Hastanesi’ni yazmam kaçınılmaz oldu. İçinde bulunduğumuz yıl eşimin zor ve stresli hastalığı nedeniyle İzmir’deki hastanelerde günler süren zorunlu yatışlar yaşadık. Netice itibariyle devlet ve üniversite hastaneleri kadar özel sağlık kuruluşlarını da iyi bildiğimi tecrübelerime dayanarak rahatlıkla söyleyebilirim. Bu yazımda alkışı hak ettiklerine inandığım için İ.E.Ü MedicalPoint Hastanesi’ni yazacağım. Orada her seferinde aynı tıbbi kalite, güler yüz, kurumsal özen ve ciddiyetle karşılaştık.
Kurumsal geçmiş
İ.E.Ü MedicalPoint Hastaneleri, gücünü köklerinin dev bir çınar gibi uzandığı Batman ve Gaziantep’ten alıyor. Sağlık sektörünün devler ligine imzasını attığı kent ise İzmir. Günümüzde Yönetim Kurulu Başkanı Veysi Kubba’nın yönetiminde önemli başarılara ev sahipliği yapıyor. İlk akla gelenleri sıralıyorum… Keizen Award Türkiye’de birincilik. Türkiye’nin En İyi İşverenleri listesine 3.kez girmeleri. Gastroenteroloji-Girişimsel Radyoloji’de hibrit uygulamaları. Kahramanlar diyarı Gaziantep’e bölgenin ilk özel çocuk kemik iliği ünitesini kazandırmaları. Onkolojik cerrahide erken teşhis ve ileri teknoloji ile multidisipliner tedavi uygulamaları. Sağlıkta 5.0 hastane olmaları. Başarı ve gurur listeleri uzayıp gidiyor.
Önemli adım
Yaşar Üniversitesi ve İzmir Ekonomi Üniversitesi, sahip oldukları nitelikli idari ve akademik kadrolarıyla gençlerimizi geleceğe taşıyor. Onları yürekten kutluyorum. Çünkü, kurumsal varlıkları kentimiz için fevkalade önemli. Somut bir örnek vermem gerekirse, İ.E.Ü Mütevelli Heyet Başkanı Mahmut Özgener’in öncülüğünde MedicalPoint İzmir Hastanesi ile geçtiğimiz yıllarda imzalanan antlaşma Ege’nin incisinde sergilenen güç birliğinin güzel örneklerinden birini oluşturuyor. Bu nedenle Karşıyaka’nın Yeni Girne semtinde bulunan modern sağlık üssünün girişinde her iki kurumun adı birlikte yer alıyor. Bir notum daha olacak. Sergiledikleri insani duyarlık, ciddiyet ve başarı nedeniyle Gözde Elbay, Fikriye Yeltetik ve genç meslektaşım Gökçe Adar Çubukçuoğlu başta olmak üzere tüm çalışanları kutluyorum. Yazıma Avusturyalı gazeteci-yazar Stefan Zweig’e ait ‘İnsanlığın Yıldızının Parladığı Anlar’ adlı şahane kitaptan esinlenerek koyduğum başlığı sanırım şimdi daha iyi anladınız. Aynı durum kurumlar açısından da geçerli. İ.E.Ü MedicalPoint Hastanesi, bunun güzel bir örneği. Onları parlayan yıldızları nedeniyle tebrik ediyorum. Yolları açık olsun. Ekonomi Ege Aralık sayısında yeniden buluşuncaya kadar esen kalın.