DÖNEMİN Koç Holding Yönetim Kurulu Üyesi Semahat Arsel, 1990’lı yılların ilk yarısında iş ortakları Siemens’in Almanya’daki merkezinde bir toplantıya katıldı.
Toplantıda Siemens Grubu’ndan emekli olan yöneticilerin kendi aralarında dernek kurup, deneyim ve birikimlerini küçük ve orta ölçekli (KOBİ) şirketlere aktaracak bir platform oluşturduğunu öğrendi.
Döndüğünde bu konudaki izlenimini babası, Koç Grubu’nun kurucusu Vehbi Koç’a ve kardeşi Rahmi Koç’a anlattı. Böylelikle Koç Grubu şirketlerinde üst düzey yöneticilik yapıp emekli olanların da benzeri bir platform kurması fikri oluştu.
1995 yılında söz konusu dernek ve platformun ilk adımını atacak kurucular Semahat Arsel’in önerisi, Vehbi Koç’un onayı ve Rahmi Koç’un desteğiyle bir araya geldi:
- Erdoğan Karakoyunlu, Can Kıraç, Alaeddin Asna, Haluk Çatırlı, Nurettin Uğurlu, Tuncer Afşar, Erol Günen, Reha Tezcan, Abdullah Özerol, Mehmet Ondur, Orhan Altan, Sencer Kaygusuzer, Naci Dizdar, Sadi Göğdün, Muhterem Kolay, Orhan Başdoğan, Özcan Yuvalı, Basri Öztekin, Süreyya Somer, Sezai Polat.

“Koç Topluluğu Yöneticileri Derneği” (Koç-Yönder), geçici Yönetim Kurulu Başkanı olarak Erdoğan Karakoyunlu’yu belirledi. İlk genel kurulunu 13 Ocak 1996’da gerçekleştiren Koç-Yönder, ilk Yönetim Kurulu Başkanı olarak Can Kıraç’ı seçti. Can Kıraç’ın 2 yıllık başkanlığının ardından 1998-2001 döneminde de Erdoğan Karakoyunlu başkan olarak görev yaptı.
Koç-Yönder’in şimdiki Yönetim Kurulu Başkanı Davut Ökütçü, önceki hafta bir mesaj gönderdi:
- Başkanı olduğum Koç-Yönder’in kuruluşunun 30’uncu yılı vesilesiyle buluşuyoruz. Buluşmaya Koç Holding Şeref Başkanı Rahmi Koç ile Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Koç da katılıyor.
Davut Ökütçü, 30’uncu yıl buluşmasında Koç-Yönder’in kuruluş öyküsünü özetleyip şu noktanın altını çizdi:
- Geçen 30 yıl boyunca Koç-Yönder, Koç Holding ve bağlı şirketlerde görev yapmış ve emekli olmuş/ayrılmış üst düzey yöneticiler ile kurumlar arasında bir köprü oldu. Bilgi paylaşımı, rehberlik ve dayanışma kültürünü sürdürdü. Her geçen yıl artan üye sayısıyla büyüdü.
Ülkenin kalkınmasında büyük sanayi kuruluşlarının yanı sıra ekonominin bel kemiğini oluşturan küçük ve orta boy işletmelere (KOBİ) değindi:
- KOBİ’lerin istikrar ve gelişimine katkı sağlamak üzere Koç Topluluğu ve şirketlerinde görev yapmış kişiler olarak bilgi birikimi ve deneyimlerimizi Koç-Yönder’in oluşturduğu platform sayesinde paylaşıyoruz.
Derneğin üye sayısıyla ilgili bilgi verdi:
- Günümüzde Koç-Yönder’in 262 bireysel ve 27 kurumsal üyesi bulunuyor.
Koç-Yönder’in organizasyonlarına işaret etti:
- Eğitim programları, konferanslar, danışmanlık ve bağımsız yönetim kurulu üyeliği yoluyla arkadaşlarımız KOBİ’ler ve kurumsallaşma yolundaki şirketlere destek oluyor, gelişimlerine katkı sağlıyor.
Koç kültüründe bilgi ve deneyim paylaşımının esas olduğunu kaydetti:
- Koç-Yönder de bunu yapıyor. Geride bıraktığımız 30 yılda üniversitelerle işbirliği içinde yüksek lisans öğrencilerine iş dünyasında liderlik eğitimi, şirketlerin farklı disiplinlerde ihtiyaç duydukları alanlarda rehberlik ve danışmanlık hizmeti verdik.
Davut Ökütçü, Başkan Yardımcısı Emre Görgün’le birlikte önceki başkanlardan Tunç Uluğ’a plaket verirken Rahmi Koç’a döndü:
- Sizin plaketiniz hazır, 2 Aralık 2025’teki buluşmada takdim edeceğiz…
Koç Holing’te ve grup şirketlerinde emeklilik yaşı 60 olarak uygulanıyor…
Yani, 60 yaşını dolduran yöneticiler emekli oluyor…
Koç-Yönder’in oluşturduğu platform, günümüzde erken sayılacak yaşta emekliye ayrılan yöneticilerin deneyim ve birikimlerini özellikle KOBİ’lere aktarmasını sağlıyor…
Kültür Yolu Festivali’ndeki ‘seyyah’ izleyenleri Anadolu Medeniyetleri’nin içine çekiyor
KÜLTÜR ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, “Türkiye Kültür Yolu Festivali”nin startını kent müzesini açarak verdikten sonra meslektaşım Toygun Atilla ile birlikte müzedeki dev ekranın önünde durduk:
- Seyyah: Anadolu Medeniyetleri
Dev ekranda Göbeklitepe’den Truva’ya, Nemrut’a uzanan bir zaman çizgisinde Anadolu’da iz bırakmış kültür ve medeniyetler hızla akmaya başladı.
Biz ekranda akıp gidenleri, beliren insanları anlamaya çalışırken, projeyi hayata geçiren Ayyıldız Communication’un kurucusu Cengiz Ayyıldız yanımıza geldi:
- Ekranda aslında görünen sizlersiniz. Anadolu coğrafyasında iz bırakmış 44 farklı kültür ve medeniyete uzanan bir yolculuğa çıkardık sizi. O dönemlerin kıyafetleri ve çizgileriyle ekrana yansıyorsunuz.
Türkiye Kültür Yolu Festivali’nin ilk günlerinden itibaren başta Refik Anadol olmak üzere dijital sanat eserlerinin kurulum ve sergi uygulamasında görev alan Cengiz Ayyıldız, “Seyyah: Anadolu Medeniyetleri”nin kendi projeleri olduğunu bildirdi:
- Yeni nesil teknolojilerin sunduğu imkanlarla kadim değerleri bugünün estetik ve ifade biçimleriyle buluşturmak, bizim için tercih değil, gelecek kuşaklara karşı taşıdığımız sorumluluklardan biridir.
Sanatçı Gökhan Doğan’ı tanıştırdı:
- “Seyyah”, sanatçımız Gökhan Doğan tarafından şekillendirilen bir dijital eser. Geçmişi yalnızca belgelemekle kalmaz, onu yeniden “hissedilebilir ve anlamlandırılabilir” bir deneyime dönüştürür.
“Seyyah”ın tarihin katmanlarını bugünün duygusal dünyasıyla buluşturarak izleyiciyi aktif bir yolculuğun parçası haline getirdiğini kaydetti:
- Bu eser, yalnızca tarihi birikimimizin zenginliğini değil, aynı zamanda bu topraklarda şekillenmiş kolektif hafızayı ve kültürel sürekliliği görünür kılıyor.
Anlık olarak görsel üreten bu yapay zeka sisteminin her gösterimde kendini yeniden yapılandırdığının altını çizdi:
- Eser, Anadolu’nun kültürel birikimini arka planda işleyen dinamik bir yapay zeka kütüphanesi, derinlik algılayıcıları ve yazılım modülleriyle çalışıyor.
Bizi algıladığına vurgu yaptı:
- Eser ziyaretçileri algılıyor, mekanla birlikte senaryolar kuruyor ve her bir izleyiciyi farklı medeniyetlerde yaşamış insanlar olarak sahneye dahil ediyor.
“Seyyah”ın mekanı ve zamanı yeniden kuran bir dijital hafıza gibi işlediğini irdeledi:
- Her gösterim geçmişle kurulan yeni bir temas noktasına dönüşüyor. Her temas noktası, seyirciyle tarih arasında duygusal bir köprü kuruyor.
Ayyıldız, “Seyyah”ı Türkiye Kültür Yolu Festivali’nin bu yılki ilk durağı Adana’da sergilediklerini bildirip ekledi:
- Çok ilgi görünce Manisa’ya da taşıdık.
‘Köklere Yolculuk’ 20 eseri dijitale taşıdı
AYYILDIZ Communication’ın kurucusu Cengiz Ayyıldız, bizi Manisa Müzesi’nin sergi alanlarından birine yönlendirdi:
- Burada “Köklere Yolculuk” sergimiz var.
Sergiyi gezerken anlattı:
- Kültürel mirası yalnızca korumakla yetinmeyen bu yaklaşım, yaratıcı teknolojileri devreye alarak tarihsel değerleri çağın estetik diliyle geleceğe taşımayı hedefliyor. Bu sergi, sanat, teknoloji ve toplumsal bellek arasında kurulan anlamlı bir köprü oldu.
Sergideki eserlerin Ankara Resim ve Heykel Müzesi arşivinden seçildiğini belirtti:
- Her biri üretildiği dönemin ruhunu taşıyan bu eserler, dijital sanatçılar için yeni bir yaratım alanı sundu. 20 eser, ikişer olmak üzere 10 dijital sanatçıya iletildi.
Ardından ekledi:
- Dijital sanatçılar, hareketli görüntüler, yapay zeka görselleştirmeleri, veri işleme teknikleri ve etkileşimli anlatımlar aracılığıyla özgün yapıtların ruhunu çağdaş estetikle yeniden yorumladı. Bu, yalnızca sergi değil, dijital çağda belleği yeniden inşa etme çabası oldu.