ÖNCEKİ akşam “Roma Ulusal Modern ve Çağdaş Sanat Müzesi”nde ilk kişisel sergisi açılan Ahmet Güneştekin, Arkas Lojistik’in sponsorluğunda 3 TIR’la taşınan eserleri ünlü küratörler Sergio Risaliti ve Paola Marino’nun rehberliğinde yerleştirilirken İtalya’nın kapılarını ilk araladığı günlere döndü:
- Venedik Bieanli’nde ilk kez 2013 yılında eserlerim sergilendi. 2015 yılında bir kez daha Venedik Bienali’ne katıldım. İtalya’nın kültür-sanat dünyasının dikkatini Venedik Bienali’ne katılımlarım vesilesiyle çekmiş oldum.
Derken Güneştekin, İtalya’da ses getiren önemli bir adım daha attı. Venedik’in tarihi simgelerinden ve kültürel yapılarından “Palazzo Gradenigo”yu sanat merkezine dönüştürmek üzere satın aldı:
- Venedik’te devlete ait sanat merkezine dönüştürülebilecek iki bina vardı. Birini satın alma şansını ben yakaladım. Diğerini de bir İngiliz sanatçı aldı. “Güneştekin Vakfı” kurmuş olmam bu binayı almamda önemli rol oynadı.
Güneştekin’in Yıldız Holding’in ana sponsorluğunda gerçekleştirdiği, açılışını İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yaptığı “Kayıp Alfabe” sergisine İtalya’dan 18 gazeteci geldi. Sergi bazı İtalyan dergilerinde kapak oldu, yayın organlarında geniş yer aldı.
Bunun üzerine Sergio Risaliti ile Paola Marino, Güneştekin’in Feshane’deki “Kayıp Alfabe” sergisini gezmek üzere İstanbul’un yolunu tuttu. İki küratör sergideki eserlerden çok etkilendi. Böylece Müdürlüğünü Renata Cristina Mazzantini’nin yürüttüğü “Roma Ulusal Modern ve Çağdaş Sanat Müzesi”ndeki Güneştekin’in “Yoktunuz” sergisi gündeme geldi.
Eserler küratörler rehberliğinde müzenin ana salonlarına yerleştirilirken, serginin açılışına bir gün kala “Savaş Odası”nda sergilenecek “Hafıza Tepesi” enstalasyonuyla ilgili işçilerin üye olduğu sendikadan Güneştekin’e itiraz mektubu ulaştı:
- Eserinizden keskin ve rahatsız edici bir koku yayılıyor. Eserin bulunduğu 2. Bölüm'de ve çevresindeki alanlarda bulunmayı dayanılmaz hale getiriyor. Bu bölgelere göz kulak olmakla görevli çalışanlar baş ağrısı ve mide bulantısı yaşadıklarını bildiriyor.
Güneştekin, bu mektubu alınca önce şöyle düşündü:
- Çağdaş sanat tarihinde yüksek sesler, göz alıcı ışıklar, yoğun kokular içeren çalışmalar oldukça yaygındır. Müzede güvenlik görevlisi olarak çalışıyorsanız, bu da işin bir parçasıdır.
Güneştekin, sendikadan gelen itiraz üzerine müzede ilk keşif turu yaptığı günü anımsadı:
- Müzede en çok etkilendiğim yer, “Savaş Salonu" oldu. Benim gözümde bu görüntüler geçmişin kartpostalları değil, kendi hayatımın, ailemin ve halkımın sert ve dramatik deneyimleriydi. O an,“Hafıza Tepesi”ni orada sergilemem gerektiğini anladım.
- Bu yerleştirme emek, şiddet ve soykırımlardan besleniyor. Fakirlerin, kadınların, yaşlıların, çocukların ve işçilerin giydiği yüzlerce ayakkabı. Bu çilenin arkasında hep zayıfları, masumları ve muhalifleri vuran trajediler yatıyor.
Sonra sendika yöneticileri ve şikayet eden müze görevlileriyle buluşup eserini anlattı:
- Eser keskin, sert ve rahatsız edici bir koku yayıyor. Yoksulluk ve ölüm güzel kokmaz, inanın bana. Ne sürgünler, ne hapishaneler, ne de katliamlar öyle kokmaz.
- Ama belli ki bazı bağlamların dışında, en korkunç gerçeklik bile artık sadece bir gösteriye dönüşmüş.
- Bizde öyle değil. Bizde kokar, güçlü, sarsıcı, unutulmaz kokularla.
- Bu enstalasyonu daha önce de başka yerlerde sergiledim ve hiçbir zaman sorun ya da sansürle karşılaşmadım. Eserin sağlık yönetmeliklerine aykırı olmadığına dair de sertifikalarım var.
Ahmet Güneştekin’in bu sözleri, sendika yöneticileri ve müze çalışanlarını oldukça etkiledi. Aralarından gözleri dolanlar oldu. Eserin sergilenmesine itirazlarını geri çekeceklerini bildirdi.
Oysa Güneştekin kararını vermişti:
- Hem müze yönetimine hem de çalışanlara saygımdan dolayı eseri kaldırma kararı aldım. Bu durum bana şunu gösterdi, “Hafıza Tepesi” ikinci bir hayat yaşayabilir.
Güneştekin, 24 saatte yeni bir eser ortaya koydu. Eseri de şöyle açıkladı:
- Tarih boyunca olduğu gibi sanatçı, yaratıcı ve cömert bir ruhla yanıt verir. 1 Temmuz 2025’ten itibaren izleyiciler bu enstalasyonun hafızasını kristalize eden daha önce hiç görülmemiş fotoğraf eserlerini görecekler.
Yıldız Holding’in ana sponsorluğunda gerçekleşen sergide Güneştekin’in 18 eseri, 28 Eylül 2025’e kadar Roma Ulusal Modern ve Çağdaş Sanat Müzesi’nde sanatseverlerle buluşacak.
İki eseri Roma’nın Koleksiyonuna girdi birini Ülker hediye etti
AHMET Güneştekin, “Yoktunuz” adlı kişisel sergisinin Roma Ulusal Modern ve Çağdaş Sanat Müzesi’ndeki açılışında şu bilgiyi verdi:
- “Alfabe Lahitleri” ve “Yedi Gözlü Güneş 2G”, müzenin kalıcı koleksiyonuna alındı. Yıldız Holding Yönetim Kurulu Üyesi, ana sponsorumuz Murat Ülker, “Alfabe Lahitleri”ni satın alıp Roma Müzesi’ne bağışladı.
Serginin açılışına Murat Ülker’in ev sahipliğinde Hamdi Akın, Cem Hakko, Ali Sabancı, Nezih Barut, Mahmut Ünlü, Mehmet Tütüncü, Agah Uğur, İbrahim Taşkın, Ahmet Özaktaç, Uğur Demirel katıldı. Yıldız Holding, benim de aralarında yer aldığım bir grup gazeteciyi sergi açılışı için Roma’ya davet etti.
Güneştekin onuruna 29 Haziran akşamı Arkas Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Bernard Arkas ve eşi Funda Arkas ev sahipliğinde Capitoline Müzesi’nin terasındaki “Terraza Cafarelli”de bir yemek düzenlendi.
Yemeğe Türkiye’nin Roma Büyükelçisi Elif Çamoğlu Ülgen, eşi Sinan Ülgen, Borusan Otomotiv İcra Kurulu Başkanı Hakan Tiftik, Cengiz Yüksel, Doğan Yıldırım, Can Ortabaş, Seraf Restoran’ın şefi Sinem Özler de katıldı.
Sabri Ülker’in hayatı ‘Alfabe Lahitleri’nde
ROMA Ulusal Modern ve Çağdaş Sanat Müzesi’nde açılışın ardından Ahmet Güneştekin’in sergisini gezerken,Yıldız Holding Yönetim Kurulu Üyesi Murat Ülker, “Alfabe Lahitleri” adlı eserin önünde durdu, bir kitabı gösterdi.
Baktım, Hulusi Turgut’un kaleme aldığı “Sabri Ülker’in Hayatı”nın İngilizcesi, eserin bazı noktalarına yerleştirilmişti. Murat Ülker, bu eseri müzeye hediye ederek babası Sabri Ülker’in adının da Roma Ulusal Modern ve Çağdaş Sanat Müzesi’nde yer almasını sağlamış oldu.
Sanat, hafızayı, değerleri ve vicdanı da canlandırır
YILDIZ Holding Yönetim Kurulu Üyesi, Pladis ve Godiva Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ülker, Ahmet Güneştekin’in Roma’daki sergisinin açılışında şu mesajı verdi:
- Sanat, insanlığın zamansız ve ortak lisanı, aynı zamanda geçmişin izlerini bugünün sorularıyla yeniden anlamlandırmanın da güçlü bir yolu.
- Ahmet Güneştekin’in eserleri tam da bu noktada karşımıza çıkıyor. “Yoktunuz” sergisi, kolektif hafızamıza dokunuyor, izleyiciyi düşündüren zor sorularla yüzleştiriyor.
- Yıldız Holding olarak sanatla toplum arasındaki bağı daima canlı tutmaya çalışıyoruz. Çünkü, sanat sadece güzellik üretmez; aynı zamanda hafızayı, değerleri ve vicdanı da canlandırır.
- Türk sanatının uluslararası alanda daha fazla görünürlük kazanması gerektiğine inanıyoruz. Ahmet Bey’in güçlü sanat diliyle evrensel sorunlara ses verirken, Yıldız Holding’in de bu sesin dünyaya ulaşmasına katkı sağladığını gösteriyor.
Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Mehmet Tütüncü de, Çamlıca Kampüsü’nde Güneştekin’in eserlerinin yer aldığını belirtip ekledi:
- Sanatla kurduğumuz bağı yalnızca Türkiye’de değil Londra ve New York’taki ofislerimizde de sürdürüyoruz. Bu ofislerimizde Güneştekin’in eserlerinin yanı sıra genç Türk sanatçılarının eserlerine de alan açıyoruz.
Tütüncü, noktayı şöyle koydu:
- Roma’daki serginin uluslararası sanat dünyasında da güçlü bir iz bırakacağına inanıyoruz.