ABD Başkanı Trump, hafta sonu yaptığı açıklamada anlaşma şansının %50 olduğunu söyleyerek beklentileri düşürdü. Türkiye için ABD ve Avrupa’nın anlaşması hayati öneme sahip bir konu.
Beklentileri aşan şirket kârları ve ikinci çeyreğe göre güçlü PMI rakamlarına rağmen dünya borsalarında kâr satışları ile haftaya başlıyoruz. Avrupa-Çin görüşmelerinin ilerleme sağlanmaması gerekçesiyle erken bitirilmesi, ABD-Avrupa görüşmelerinde halen anlaşma sağlanamaması piyasaları baskılıyor. Alphabet’in güçlü sonuçlarının ardından teknoloji şirketlerinde alışlarla ABD endekslerinde yeni zirveler görülüyor. Ticaret görüşmelerinin gölgesinde kalan Avrupa ve Asya borsaları ise kâr satışıyla geriliyor.
Bu hafta piyasaların gündeminde ilk sırada ABD-Avrupa görüşmeleri yer alıyor. Mevcut durumda ABD, Avrupa’nın demir-çelik ürünlerine %50, otomotiv ürünlerine %25, diğer ürünlerine %10 vergi uyguluyor. Avrupa, Japonya örneğinde olduğu gibi %15 vergi ödeyerek, ABD ile anlaşmak istiyor. Ancak Japonya gibi ABD’ye büyük çaplı doğrudan yatırım taahhüdünde bulunmak istemiyor. ABD Başkanı Trump, hafta sonu yaptığı açıklamada anlaşma şansının %50 olduğunu söyleyerek beklentileri düşürdü. Türkiye için ABD ve Avrupa’nın anlaşması hayati öneme sahip bir konu.
Hafta genelinde merkez bankası toplantıları izlenecek. Çarşamba günü ABD ve Kanada, Perşembe günü Japonya merkez bankaları izlenecek. Genel beklenti, üç bankanın da gümrük vergileri ile ilgili belirsizlik nedeniyle faizleri sabit tutması. Ama yapılacak açıklamalardan ABD ve Kanada merkez bankalarının faiz indirimlerinin üçüncü çeyrekte mi, dördüncü çeyrekte mi olacağı tahmin edilmeye çalışılacak. Vadeli piyasalar üçte iki ihtimalle Fed’in eylül ayında faiz indirmesini bekliyor. Temmuz ve ağustos enflasyonu yükselmeye devam ederse indirim ekim ayına sarkabilir.
Türkiye piyasaları dünyadan bağımsız kendi liginde oynamaya devam ediyor. Siyasi şokun sönümlenmeyeceğinin anlaşıldığı bir ortamda ekonomi yönetimi sıkı para politikasına devam ederek piyasalarda güven tazeledi. Merkez Bankası’nın 300 baz puan indirim ile piyasanın öngörüsünden fazla indirmesini büyük resmi değiştirmeyen bir iletişim hatası olarak görüyoruz. Başkan Karahan’ın uluslararası yatırımcılarla toplantılarda verdiği şahin mesajlar nedeniyle piyasa beklentileri 200-250 baz puan aralığına gerilemişti. Biz 300 baz puanlık tahminimizi korumuştuk.
Merkez Bankası toplantı sonrası yaptığı açıklamada faiz indirim patikası konusunda net bir sinyal vermedi. Enflasyon gerçekleşmelerini ve beklentileri dikkate alarak toplantı bazlı karar vereceğini vurguladı. Bizim görüşümüzde farklılık yok. Eylül ayında Temmuz ayında olduğu gibi 300 baz puanla yola devam edilmesini bekliyoruz. Sene sonu politika faizi tahminimiz %35. İyimser görüşümüzün arkasında mal fiyatlarında dezenflasyonun devam etmesi ve hizmet fiyatlarında katılığın yılın ikinci yarısında kademeli olarak kırılması tahmini yatıyor.
Türkiye varlıkları ile ilgili görüşlerimizde farklılık yok. Kasım 2023 tarihinden beri Türk lirasını, Aralık 2023’ten beri orta vadeli Türk lirası tahvilleri öneriyoruz. Mehmet Şimşek’in göreve gelmesi sonrası uzun vadeli Türkiye eurobondu önerdik. Mart 2025 siyasi şokunu uzun vadeli Türk lirası devlet tahvillerinde alış için fırsat olarak kullandık. Borsa İstanbul için iyimserliğimizi koruyoruz. Faiz indirim döngüsünün ilk başlarında banka, banka sahibi holding ve GYO hisselerinin endekse göre daha güçlü seyretmesini bekliyoruz. Döngü boyunca ilerlerken, banka değerlemelerinin artmasıyla yatırımcılar faize ve büyümeye duyarlı sanayi hisselerine geçebilirler.