SELENAY YAĞCI/İSTANBUL
Vodafone, 1 Nisan 2026 itibariyle kullanıma sunulması planlanan 5G’de iddialı. Vodafone Türkiye CEO’su Engin Aksoy, 16 Ekim’de yapılacak 5G ihalesini değerlendirerek, şirketin 5G hazırlıklarına ilişkin bilgi verdi. Aksoy, 5G ihalesinin şartlarının vizyoner şekilde tasarlandığını, bazı hususların mobil yatırımları teşvik etmek için önemli olduğunun altını çizerken, sabit altyapı tarafında imtiyaz sözleşmesinin tek bir şirketin tekelinde uzatılmasının fiber yatırımları konusunda adil şartlar oluşturmadığını hatırlattı. Kilometre hesabının ülkelerin büyüklüklerine göre yanıltıcı olabileceğini söyleyen Aksoy, Türkiye’nin ihtiyacı olan fiber yatırımın 2 milyon km olduğunu, şu anda sadece 600 bin km’sinin yapıldığını belirtti. Aksoy, “Türkiye’de “hane” ve “hane halkı” kavramları karışabiliyor. Bir kişinin birden fazla evi ya da işyeri olabiliyor. Bu durumda üç yaşam birimi söz konusuyken, istatistikte tek oluyor. Gerçekte bu yaşam birimlerinin yalnızca üçte birine fiber ulaşıyor. Bu konudaki yatırım taahhüdü de belli. Önümüzdeki dönemlerdeki hızlanması da planlanmıyor. Bu gidişle sanıyorum 2040-2045 yıllarında her evde fiber olur” dedi.
5G’ye fiyat farkı yok
Bugüne kadar 98 ülkede 5G deneyimine sahip olduklarını ifade eden Aksoy, Türkiye için de 5G’ye hazır olduklarının altını çizdi. İhale edilen frekansların bütün dünyada kullanıldığını söyleyen Aksoy, özellikle 700 MHz bandının kapsama bandı olarak eşit şekilde dizayn edilmesinin, ülke genelinde dijital kapsayıcılık açısından kritik bir adım olduğunu ifade etti. Ayrıca, mobil lisansların 2029 sonrası dönemi de kapsayacak şekilde düzenlenmesinin uzun vadeli planlama, yatırım sürdürülebilirliği ve sektörel öngörülebilirlik açısından önemli bir güvence olarak gördüklerini belirtti. 5G özelinde ayrı bir fiyatlandırma yapmayacaklarını kaydeden Aksoy, tüm kullanıcılarının 5G’ye ücretsiz ulaşabileceklerini dile getirdi.
Yatırım koşulları oldukça sert
Bugün tüm operatörlerin yine bir operatörden altyapı hizmeti almak zorunda kaldığını ifade eden Aksoy, yatırım konusundaki engelleri hatırlattı: “Sabit tarafta yatırım yapma imkanımız yok. İmtiyazla fiber yatırım hakkı 25 yıllığına bir şirkete verildi. Bunun dışındaki yatırım koşulları oldukça sert. Tekrar hatırlatmak gerekirse bir bölgeye yatırım yapmak istiyorsanız, başvurmanız gerekiyor. Başvuru yetkili operatöre gidiyor. Operatör bakıyor. 6-9 ay sonra dönüyor. Burada fiberimiz var diyebiliyor. O zaman zaten yapamıyorsunuz. Yok ama yatırım yapacağız derlerse yine yapamıyorsunuz. Fiber konusunda biz teklife hep açığız. Bunun için uzun yıllardır masaya oturuyoruz. Her seferinde masadan kalkan bir operatör var çünkü arkasında bir tekel olma gücü var. Dolayısıyla bu açıklamaları samimi bulmadığımı söylemek zorundayım.”
5G cihazlarda taksit sayısının artırılması gerekiyor
Türkiye’de 5G’ye geçiş kademeli olacağını belirten Aksoy, “Türkiye’de 4G’deki yayılım Avrupa’dan daha hızlı bir şekilde olmuştu. 5G’de de aynı şekilde hızlı penetrasyon sağlanacağını düşünüyoruz. Ülke olarak 5G’yi geç lanse ediyor olmamız bu konudaki ihtiyacı daha kuvvetli hale getirdi. 5G teknolojisinden yararlanabilmek için cihazların 5G’ye uyumlu olması lazım. Şu an kullanıcıların yaklaşık dörtte biri 5G uyumlu cihaza sahip. Özellikle 20 bin lira üzeri telefonlarda uygulanan 3 taksit sınırının, kullanıcıların cihazlara ulaşmasını kolaylaştırmak için en azından 5G cihazlarda kaldırılmasını talep ediyoruz. Daha çok kullanıcı 5G’yi kullanırsa daha çok 5G’ye yatırım yapabiliriz. Türkiye’nin her köşesinde 5G daha çabuk gider. Dolayısıyla aslında Türkiye’nin de sadece kullanıcıları değil, ülkenin de menfaati var” diye konuştu.
“Sabit tarafta dönüşüm fırsatı değerlendirilmedi”
Türkiye’de 5G’nin tam anlamıyla hayata geçirilebilmesi için gerekli ortam ve koşulların oluşması gerektiğini ifade eden Aksoy, şunları anlattı: “Sabit altyapı imtiyazının 2050’ye kadar uzatılması konusunda maalesef sektör ve kullanıcılar için uzun zamandır talep edilen yapısal dönüşüm fırsatlarının değerlendirilmediğini düşünüyoruz. Bu durum, aksak piyasa koşullarından ötürü önümüzdeki 25 yıl boyunca rekabetin istenilen seviyelere çıkamamasına ve yatırım ortamının daralmasına yol açacak. En önemlisi, ülkemizin ihtiyacı olan sabit genişbant altyapısının hızlı bir şekilde yaygınlık kazanması gecikecek. 5G ihalesinin yanı sırada Türkiye’de pazarın daha sağlıklı gelişmesi için bu adımların atılması gerektiğini de düşünüyoruz.”