Bundan 12-13 yıl önce hal yasası değiştirilirken amaç gıda enflasyonunu dizginlemekti ama istenilen sonuç alınamadı.
TÜFE dediğimiz şey temsili bir sepettir, ortalama tüketim sepetini temsil eder. Aslında herkesin TÜFE’si farklıdır. Çünkü tüketim alışkanlıkları kişiden kişiye değişir. Tüketim alışkanlığı ise gelir düzeyi ile yakından ilgilidir. Düşük gelirli haneler bütçelerinin büyük kısmını gıda ve konut gibi zorunlu ihtiyaçlara ayırırken, gelir düzeyi arttıkça bu tip temel ihtiyaçların payı azalır; giyim, ayakkabı, kültür, mobilya, eğlence gibi harcamaların payı artar.
Dün açıklanan TÜİK ağustos ayı verileri özellikle düşük gelir gruplarını ilgilendiren kalemlerde sıkıntının devam ettiğini gösteriyor. TÜİK rakamlarına göre aylık manşet enflasyon yüzde 2,04 olurken gıda ve alkolsüz içecekler aylık artış yüzde 3,02'yi buldu. Aylık enflasyona gıdanın katkısı 0,72 puan olurken, yıllık da bu katkı 7,97 puandı.
Bu tablo bize gösteriyor ki; Türkiye gıda enflasyonunu kontrol altına almadan ne enflasyon sorununu çözebilecek ne de düşük gelirliler nefes alabilecek.
Yıllardır çözüm bulamadık
Gıda enflasyonu meselesi yeni bir konu değil. Türkiye yıllardır bu sorunu konuşuyor. Çözüm yolu bulmaya çalışıyor. Bundan 12-13 yıl önce hal yasası değiştirilirken amaç gıda enflasyonunu dizginlemekti ama istenilen sonuç alınamadı.
Notlarıma baktım, başka neler yapılmış diye. Mesela, 2016 yılı ekim ayında ise "Gıda ve Tarımsal Ürün Piyasaları İzleme ve Değerlendirme Komitesi" toplanmış ve bazı kararlar almış. Özetle denilmiş ki;
- Erken uyarı sistemi kurulacak.
- Arz-fiyat istikrarı için dış ticaret tedbirleri alınacak.
- Gıda ürünlerinde fire oranı azaltılacak. Bu doğrultuda bazı lojistik önlemler de alınacak.
- Üretici örgütleri güçlendirilecek.
- Özel tarım bankacılığı geliştirilecek.
- Rekabet koşulları düzenlenecek.
- Vergi ve teşvik sistemi gözden geçirilecek.
İklim değişikliği
Sorun sadece üretim ve dağıtım zincirindeki aksaklıklardan ibaret değil. Türkiye, iklim değişikliğinde en fazla etkilenecek kuşaklardan birinde yer alıyor. Küresel ısınmanın artan yıkıcı etkileri ile gıda tarafındaki tehdit daha da büyüyecek. Nitekim bu yıl iklim koşullarının gıda arzı ve gıda fiyatları üzerindeki olumsuz etkisini fazlasıyla hissettik.
Bu nedenle gıda fiyatlarındaki artışı kontrol altına almak için kapsamlı ve bütüncül bir stratejiye ihtiyaç var. Bu strateji iklim değişikliğini, üretim ile tedarik mekanizmasındaki kırılganlıkları ve aksaklıkları, teşvik sistemindeki yetersizlikleri dikkate almalıdır.