Atalarımızın deyimi ile 2025 yılında “başak vardı, dane yoktu”; yani satış vardı, kazanç yoktu.
Bugün 2025 yılının son günü.
Aslında bugün çoğu insan tatildedir, dinlenme modundadır, sıkıntılarıyla veya keyifleriyle baş başa kalma konumundadır… Velhasıl çalışma hariç her türlü durumdadır. Dolayısıyla böyle bir günde insanlar ekonomi ile ilgilenmek istemezler.
Biz de bu gerçeği bilerek yine ekonomi yazalım ama biraz daha genel ve üst perdeden yazalım dedik. Yani panoramik bir ufuk turu atmak istedik geçmişe doğru…
2025 yılını arayacak mıyız, yoksa 2026 yılına girdikten sonra unutacak mıyız?
Kadim Anadolu kültürünün olağanüstü kalıntıları var. Özellikle atasözlerimiz bunlardan biri...
Atalarımız, yüzyıllar boyu deneyimledikleri ya da yaşadıkları konuları, olayları, güzellikleri, çirkinlikleri, keyifleri, kederleri... Özetlemişler ve çok veciz sözler haline getirmişler. İki üç kelime ile sembolize edilen atasözlerimiz ile belki de ciltlerce yazılabilecek konuları özetlemişler.
Bunlardan birisi de “Gelen gideni aratır” atasözü… Önce bu sözün Türk Dil Kurumu’ndaki açıklamasına bir bakalım: “Gitmesini istediğimiz kimseden sonra gelen, giden kimsenin hatalarından daha büyüğünü yaptığı için ‘keşke gitmeseydi’ dedirtir. Yeni tanıdığımız kişiler, hayatımızdan kötü diye çıkardığımız, unuttuğumuz, sildiğimiz insanlardan daha büyük hatalar yapabilir ve daha kötü şeyler yaşatabilir. Sonrasında unuttuğumuz kişinin pişmanlığını yaşarız”.
Bu atasözünün dilimize pelesenk olmuş benzerleri de vardır:
- Gelen gidene rahmet okutur.
- Gelen ağam, giden paşam!
- Teneke çalmak…
gibi…
Şimdi şöyle bir soru soralım kendimize veya ilgililere, yetkililere...
2025 yılı nasıl geçti? 2026 yılı nasıl olacak? Daha can alıcı olan soru: 2026 yılı, 2025 yılını aratacak mı? Ancak karşılaştırma yaparak durumu anlayabiliriz.
Öncelikle son bir iki haftada yazılanları söylenenleri toparladığımızda iki genel ve temel tespiti yapabiliyoruz.
Bunlardan birincisi, yıla ilişkin genel değerlendirmenin çok geniş bir ilgi toplamış olması. Yani 2025 yılının, muhalifi muvafığı konu ile ilgili hemen herkesin ilgi alanına girmesi. Eğer yanılmıyorsak, sanki önceki yıllar bu kadar çok ilgi yok gibiydi.
İkincisi de çok büyük bir kesimin 2026 yılının2025 yılından çok daha zor geçeceğini ifade etmesi. İktidara yakın ağızların ve iktidarın nimetlerinden yararlanan iş dünyasının bile kapalı kapılar ardında olsa da bu gerçeği ifade etmesi.
Peki niye böyle bir genel kanaat oluştu?...
Her şeyden önce 2025 yılı, herkese öyle veya böyle bir şekilde dokundu. Sabit ve dar gelirli kesim ile emekliler başta olmak üzere kamu çalışanları, serbest meslek erbabı bu dokunuştan nasiplendi. İş dünyasının kahır ekseriyeti zaten olumsuz nasiplendi.
Sanayici için 2025 yılı iyi geçti diyebilir miyiz? Sanayici 2025 yılında üretimlerini artırdı, satışlarını artırdı, ihracatını yükseltti, kazancını yükseltti, yatırımlarını yeniledi ya da tevsi yatırıma yöneldi… diyebiliyor muyuz? “Evet” diyenler beri gelsin.
Tarım kesimi zaten kaderiyle baş başa bırakılmış değil mi? Çiftçinin hali pür melali ortada… yetmemiş gibi don ve kuraklık da çiftçiyi vurmadı mı? Tarım Bakanından daha çok Hazine ve Maliye Bakanı bu olguyu gıda enflasyonunun nedeni gerekçesiyle ortaya koymadı mı?
Ticaret ve turizm gibi hizmet sektörleri için de benzer şeyler söyleyebiliriz. Atalarımızın deyimi ile 2025 yılında “başak vardı, dane yoktu”, yani satış vardı, kazanç yoktu.
Döviz ile iş yapanların durumu da çok farklı değildi. 2025 yılında enflasyon yüzde 30’u aşmış olacak, ama doların kuru koca bir yılda Türk Lirası karşısında bunun yarısı bile olmayacak. Özellikle ihracat yapan kesimin nasıl refleksler ortaya koyduğu görüldü. Kimileri Mısır’a ve başka ülkelere fabrikalarını taşıdı, kimileri kar etmek şöyle dursun, pazarını korumak adına ciddi zararları üstlendi. İthalatçı da tarife dışı engel ve maliyetlerle karşılaştı.
Dilerseniz başta emekli olmak üzere, çalışan kesimin durumunu hiç açmayalım. Çünkü satırlarımız buna yetmez.
Şimdi gelelim 2026 yılına… 2026 yılı Hükümetin tahkimat yapacağı, elinden geldiğince kısıtlamalara gideceği ve uzatmaları oynayacağı bir yıl. Çünkü 2027 yılı erken seçime gebe.
Dolayısıyla 2026 yılı, 2025 yılını aratacak gibi…
Her şart altında okurlarımızın yeni yılını kutluyoruz.