ABD’yle müttefik değil, müşteri ya da tedarikçi olmanın makbul olduğu bir dönemdeyiz.
Bugün size güneş gözlüğünü hiç çıkarmayan bir adamdan bahsedeceğim. Günümüzde dünyada teknolojiye yön veren en önemli isimlerden biri. Elon Musk ve Donald Trump ile yine güneş gözlüğünü çıkarmadığı fotoğraflarını sosyal medyada görmüş olabilirsiniz. Şeyh Tahnun bin Zayed El Nahyan, Abu Dabi Emiri’nin kardeşi, yardımcısı ve ulusal güvenlik danışmanı. Aynı zamanda Mubadala ve Abu Dabi Yatırım Otoritesi gibi fonların başkanı. Bu fonların kontrol ettiği G42 ve MGX şirketleri dünyanın en büyük yapay zekâ yatırımcıları. Son haftalarda ChatGPT’nin sahibi OpenAI’ın 500 milyar dolar değerlemeye ulaştığı yatırım turunda ve TikTok’un ABD’deki operasyonlarının “Amerikan” şirketlerince satın alınmasında da bu şirketler vardı. Tahnun’un 1,5 trilyon dolar varlığı kontrol ettiği söyleniyor. Mukayese etmek isterseniz dünyanın en zengin adamı Elon Musk’ın serveti 500 milyar dolar.
Tahnun’u iyi anlamak lazım
Tahnun, yapay zekâ teknolojisinin geldiği noktada sermaye, şirketler ve devletler arasındaki güç kesişimini en iyi sembolize eden isim. Önümüzdeki yıllarda teknoloji dünyasının nereye gideceğini kestirmek için Tahnun’u iyi anlamak lazım. O yüzden bugün size hayatını anlatacağım. Tahnun’un babası Abu Dabi’nin ilk emiri ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin kurucusu. Tahnun 1968’de doğduğunda bu ülke henüz kurulmamıştı. Körfez kraliyet ailelerinde âdet olduğu üzere Tahnun da liseyi İngiltere’de yatılı okulda okumuş, sonra da üniversiteye ABD’ye gitmiş. ABD’deyken dövüş sanatlarına merak sarmış. Favorisi Brezilya usulü jiujitsu. Hâlâ dövüşüyor. Hatta Mark Zuckerberg ile dövüştükleri de rivayet ediliyor. Dünyanın en büyük jiujitsu turnuvaları da Tahnun’un ev sahipliğinde Abu Dabi’de yapılıyor.
Tahnun, 1992’de Abu Dabi’de First Gulf Bank’i kurmuş. Banka, Birleşik Arap Emirlikleri’nin ihtişamına koşut olarak büyümüş. Bugünkü ismi First Abu Dhabi Bank. Bizim Ziraat, İş ve Vakıfbank’ı toplasanız dahi bu banka kadar etmiyor. Tahnun, aynı yıllarda satranca da merak sarmış. İnsanın yapay zekâyla satranç oynayabileceği bir ürüne yatırım yapmış. 2010’larda Google Deep Mind’ın geliştirdiği yapay zekâ, insanları satrançtan Go’ya kadar tüm oyunlarda yenmeyi becerince Tahnun da dünyanın gittiği yeri o zamanlardan görüp yatırımlarını yapay zekâya yönlendirmiş.
Şeyh Tahnun’un yapay zekâ alanında kurduğu en önemli şirket G42. Bu şirketi kurmasının esas esprisi, BAE’yi aslında İsviçre gibi tarafsız bir ülke olarak konumlandırıp, teknoloji alanında herkesle çalışabilir kılacak bir araç yaratmak. G42’nin ilk CEO’su da Çinliydi. Bir buçuk sene önce “Teknoloji soğuk savaşı Körfez’de düğümlendi” başlığıyla bu köşede yazdığım gibi bu durum Amerikalılar’ın hoşuna gitmedi. O zamanki ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan’ın “ricasıyla” şirketin yarısı Microsoft’a satıldı. Hatırlatalım, Tahnun da BAE’nin ulusal güvenlik danışmanı ve bu ünvanıyla ülkenin istihbarat örgütünü de yönetiyor.
Joe Biden giderayak aralarında Türkiye ve BAE’nin de olduğu birçok ülke için en yüksek teknoloji çiplerin satışını izne bağlamıştı. Bu çipler olmadan yapay zekâ modellerinizi eğitecek veri merkezlerini kuramıyorsunuz. Tahnun, Trump başkan seçilir seçilmez Vaşington’a kamp kurdu ve Trump’ı bu ambargoyu kaldırmaya ikna etti. Karşılığında da veri merkezlerinin inşaatı için Amerikan şirketlerine para veririz, dedi. OpenAI, Oracle, Nvidia ve SoftBank ile ortak geliştirilen 500 milyar dolarlık inşaat projesi Stargate de böylece ortaya çıktı. İmzalar Trump’ın nezaretinde Oval Ofis’te atıldı. Gördüğünüz gibi artık ABD’yle müttefik değil, müşteri ya da tedarikçi olmanın makbul olduğu bir dönemdeyiz.
Sadece iş kurmak veya yatırım yapmak yeterli değil
Tahnun’un en büyük hobisinin kardeşleriyle “Age of Empires” isimli bilgisayar oyununu oynamak olduğu söyleniyor. Hatta oyunu yapan şirketten birkaç kişiyi, parasını verip, bu oyunu daha iyi oynamak için kendine danışman olarak almış. Oyunda Taş Devri’nden başlayıp yapay zekâya kadar gelişen bir medeniyet kuruyorsunuz. Bunun için kaynaklarınızı iyi idare etmeniz, müttefikler bulmanız ve rakiplerinizin önüne geçecek stratejiler kurmanız gerekiyor.
Görünen o ki Şeyh Tahnun, gerçek dünyayı Age of Empires oyununa çevirmiş durumda. Bunu yapabilmek için de dövüş sanatları, istihbarat, bankacılık gibi birbirinden ayrı gibi gözükse de aslında iç içe olan birçok becerinin aynı kişide bir araya gelmesi gerekiyor. Sadece iş kurmak veya yatırım yapmak yeterli değil; şirketleri, fonları ve devletleri bir araya getirecek “masayı kurmanız” lazım. Örneğin, petrol dünyasında aynı rolü, Bay %5 olarak da bilinen İstanbul doğumlu Kalust Gülbenkyan üslenmişti. Bakalım, Türkiye’nin bu yeni teknolojide dünyadaki rolü ne olacak?