Altında gerçekten bir balon mu var, yoksa kaçırılmayacak bir fırsat mı? Altın yeni bir yükseliş döngüsüne mi girdi, yoksa aşırı şişmiş fiyatların eşiğinde mi duruyor? Goldman Sachs mı yoksa BofA’nın analistleri mi haklı?
Altının ons fiyatının bu hafta 4.000 doları görmesi, kuşkusuz tarihi bir an. Ancak dünyanın en büyük finans kuruluşlarından gelen farklı tahminler, altın konusunda zaten karışık olan kafaları iyice bulandırdı.
Goldman Sachs, 4.000 doları yeni geçmiş olan altının 2026 sonunda 4.900 dolara yükseleceğini öngörüyor. Daha önceki tahmini 4,300 dolardı. Bank of America (BofA) stratejistine göre ise altındaki hızlı yükseliş aşırıya kaçtı ve düzeltme riski arttı. Acaba hangisi haklı?
Bir yanda Goldman Sachs ve bazı analistler, altının uzun vadede 5.000 doların üzerine çıkacağını ve adeta yeni bir altın çağının başladığını ileri sürüyor. Diğer yanda BofA’nın teknik uzmanları, bu yükselişin temellerden çok piyasa heyecanına dayandığını, dolayısıyla her an sert bir düzeltmeyle son bulabileceğini hatırlatıyor. Yani, “dikkatli olun, yoksa kazançlar hızla eriyebilir” diyorlar.
Altında gerçekten bir balon mu var, yoksa kaçırılmayacak bir fırsat mı? Altın yeni bir yükseliş döngüsüne mi girdi, yoksa aşırı şişmiş fiyatların eşiğinde mi duruyor? Ben de bu soruların yanıtını ararken analistlerin değerlendirmelerine başvurdum.
Altını hangi faktörlerin buraya kadar taşıdığını biliyoruz.
- Artan küresel belirsizlikler ile jeopolitik ve ekonomik gerilimler
- Gelişmekte olan ülke merkez bankalarının rezervlerini çeşitlendirmek amacıyla yaptıkları altın alımları
- Enflasyon ve risklere karşı bireysel yatırımcıların korunma arayışı
- Doların değer kaybı
- Fed’in faiz indirim beklentisi
- Altın destekli borsa yatırım fonlarına (ETF) yönelen güçlü talep
Mesele bu faktörlerin önümüzdeki dönemde de altını desteklemeye devam edip etmeyeceği. Goldman'a göre devam edecek. BofA teknik stratejistine göre ise aşırı alım sinyalleri, zayıflayan pozitif göstergeler ve spekülatif pozisyonlardaki artış, olası bir geri çekilme tehlikesine işaret ediyor.
Benim gözlemim, piyasada ağır basan görüşün altının önümüzdeki dönemde gücünü koruyacağı yönünde olduğu. Düşük faiz oranları, zayıf dolar ve süregelen politik belirsizlikler altına olan ilgiyi canlı tutabilir. En önemli destek ise merkez bankalarından geliyor. Analistler, özellikle gelişmekte olan ülkelerin önümüzdeki üç yıl boyunca altın alımlarını sürdüreceğini öngörüyor. Üstelik, Trump başkan oldukça jeopolitik gerilimlerin ve ticaret savaşlarının devam etmesini beklemek gerekir.
İşte bu nedenlerden dolayı, benim konuştuğum ve takip ettiğim analistlerin önemli bir bölümü son bir yıldaki gibi sert bir ivmeyle artmasa bile kısa ve orta vadede altın fiyatlarının yüksek kalmaya devam etmesini bekliyorlar. Bu durumun önündeki en büyük risk ise ABD ekonomisinde beklenenden güçlü büyümesi ve buna bağlı faizlerin yüksek kalması olarak olabilir.