ERDEMOĞLU Holding Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Erdemoğlu ile gazeteye ziyareti için randevulaştıktan sonra, grup ve başta Sasa olmak üzere bağlı şirketleriyle ilgili yazılarımı gözden geçirdim.
Geçen yıl Aralık ayı başlarında İbrahim Erdemoğlu’nun davetiyle bir grup meslektaşımla birlikte Adana’da Sasa tesislerini, Gaziantep’te de Merinos’u gezmiş, yazıya şu başlığı atmıştım:
- Sasa’ya yatırımı 4 milyar doları buldu, Hindistan ve Çin hariç “en büyük” oluyor…
Erdemoğlu, 2015 yılında 200 milyon dolarlık toplam değer üzerinden aldığı Sasa’nın teknolojisini yenileme adımlarını şöyle özetlemişti:
- Sasa’da bir yandan üretimi, diğer taraftan da yatırımlarımızı adım adım sürdürdük. 2021 yılına kadar yaptığımız yatırım 1.5 milyar doları buldu.
- Son 3 yılda ise ek tesisler yaptık. 1.7 milyar dolara PTA tesisi, 800 milyon dolara da POY tesisi kurduk. POY tesisi devreye girdi. PTA tesisinde yatırım tamamlandı, teknik eksikler giderilince üretime başlayacak.
- Sasa’ya 2015’ten buyana Adana’daki arazide yaptığımız yatırım 4 milyar doları buldu. Sasa’da eski makinelerle üretimi sürdürmeye kalksaydık şimdiye kadar 10 kez iflas etmiş olurduk. Sasa’ya yüzde 75 düzeyinde bir Sasa eklemiş durumdayız.
Hakan Güldağ’la birlikte gazetede sohbet ettiğimiz İbrahim Erdemoğlu’na Sasa’daki son durumu sorduk, anlattı:
- Sasa’daki eski tesislerin yüzde 90’ını kapattık. Sadece yüzde 10’u çalışıyor. Yeniler yüzde 100 devrede. PTA üretiminde yıllık hedef 1.5 milyon tondu. 1 milyon 750 bin tona çıkacak. Yani tesis yüzde 110 kapasiteyle çalışır hale gelecek.
Yeni yatırımların, Sasa’nın değişen teknolojisinin etkisini ithal ikamesi yönüyle ortaya koydu:
- Sasa’daki üretim ülkemizin cari açığını 1.5 milyar dolar düzeyinde azaltacak. Ayrıca dünyanın en düşük maliyetiyle üretim şansı yakalıyoruz.
Söz Sasa’da teknoloji yenilemekten açılınca Türkiye’deki sanayinin yapısıyla ilgili şu noktanın altını çizdi:
- Türkiye, emek yoğun işlerden daha katma değerli, orta ve yüksek teknoloji bazlı üretimlere doğru yol almalı. Bu dönüşümü adım adım gerçekleştirmeli.
Erdemoğlu, 10 yıl önce 200 milyon dolarlık toplam değer üzerinden Sabancı Holding’den aldığı Sasa’yı 4 milyar dolarlık yatırımla çok farklı bir düzeye taşıdı…
Yükselen teknoloji ve üretim çıtası, Sasa’yı “Çin ve Hindistan hariç” dünyanın zirvesine çıkardı…
25 milyar dolarlık yatırım ‘Endüstri Bölgesi’ni bekliyor, işbirliği görüşmeleri sürüyor
ERDEMOĞLU Holding Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Erdemoğlu ile gazetede sohbet ederken Yumurtalık’ta yapacakları 25 milyar doları bulabilecek yatırım konusunda geçen Aralık ayında Adana’da anlattıklarına baktım:
- Biz Dörtyol’daki bir arazi ile ilgili görüşmeleri sürdürürken Yumurtalık’ta Çalık Holding’e boru hattı için tahsis edilmiş alanın süresi doldu. O arazi için başvuruda bulunduk.
- Sayın Cumhurbaşkanı, Yumurtalık’taki söz konusu arazinin bize tahsisi konusunda 3.5 yıl önce talimat verdi. Geçen sürede biz de yatırım planlarımızı büyüttük. Alan ihtiyacımız 11 milyon metrekareye çıktı.
- 4.5 milyon metrekarelik bölümü Hazine’nin açtığı ihaleden satın aldık. 2.5 milyon metrekare de vatandaşlardan topladık. 6.5 milyon metrekare için 4 milyar lira harcadık.
- Arsamız 6.5 milyon metrekareyi bulunca yatırım için ön başvurularımızı yaptık. İzinleri aldık. En son Tarım Bakanlığı vizesi de çıktı. Söz konusu alan “Endüstri Bölgesi” ilan edilirse 2026’da temel atarız. İlk aşamada 5.5 milyar dolarlık yatırımla başlayacağız.
- Yüzde 100 Sasa’ya ait olacak bu yatırımlar adım adım paraksilen, propan, etilen üretimi derken rafineri ve limanla devam edecek.
- 5.5 milyar dolarlık yatırımı tamamlayıp sonuçlarını gördükten sonra 10 milyar dolarlık yatırıma başlayacağız. Yumurtalık’ta yatırımlarımız 3’er yıllık aralıklarla sürecek. Toplamda 25 milyar doları bulacak.
- Yatırımlarımız devreye girince ülkemizin 22 milyar dolarlık ithalatını durdurma şansı yakalayacağız.

Erdemoğlu’na bunları anımsatıp son durumu sordum, önce şu yanıtı verdi:
- “Endüstri Bölgesi” ilanını bekliyoruz.
Ardından Yumurtalık’taki yatırımla ilgili danışmanı Prof. İbrahim Turhan’ın ilettiği notu bana gönderdi:
- Yumurtalık’ta 11 milyon metrekarelik alanda “hafif ham petrol ve kondensat” işleme kapasiteli rafineri, petrokimya üretim tesisleri, akaryakıt ve gaz terminali içeren limanı ve depolama alanlarıyla büyük bir yatırım projemiz olduğu kamuoyunun malumudur.
- Hem Erdemoğlu Holding hem de proje, dünyada bu sektörde faaliyet gösteren kuruluşların ilgisini çekiyor. Hammadde tedarikini ve ürünlerin satışını içeren ticari ortaklıklardan doğrudan sermaye ortaklığına uzanan işbirliği olanakları şimdiden görüşülüyor.
- Küresel enerji piyasasında üretici ve satıcı olarak faaliyet gösteren iki çok büyük aktör çeşitli boyutlarda işbirlikleri ve hatta ortaklık konusundaki ilgilerini ifade etmiş bulunuyor.
- Ayrıca dünyanın önemli petrol ve gaz üreticisi olan bir ülkenin devlet yatırım fonu ile bu çerçevede fikir alışverişinde bulunulmak üzere temas sağlandı.
- Henüz bir ön anlaşma ya da mutabakat belgesi imzalanmış değil. Gösterilen ilginin somut hedeflere işaret ettiğinin altını çizmekle yetinebilirim.
Bilim Kurulu kuracak yol haritası çizdirecek
ERDEMOĞLU Holding Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Erdemoğlu, Berlin Teknik Üniversitesi öğretim üyesi, yapay zeka uzmanı Prof. Şahin Albayrak’la Almanya’ya her gittiğinde görüşmeye çalıştığını belirtti:
- Şimdi Prof. Şahin Albayrak başkanlığında bir “Bilim Kurulu” kurmaya karar verdik. Prof. İbrahim Turhan da bilim kurulunda yer alacak hocalarımızla görüşmelere başladı.
“Bilim Kurulu”nda yabancı uzmanların da yer alacağını bildirdi:
- “Bilim Kurulu”muz oluştuktan sonra yılda 3-4 toplantı yapacak. Erdemoğlu Grubu’nu geleceğe taşıyacak strateji ve yol haritası oradan çıkacak.
“Bilim Kurulu”nun kimyadan yapay zekaya kadar farklı alanlara odaklanacağını vurguladı:
- “Bilim Kurulu”ndan çıkacak fikirlere ön yargısız yaklaşacağız. Bu kurulun hem bizim hem de ülkemizin önünü açacak fikirler ortaya koyacağına inanıyorum.
Hiçbir sektör aslında pandemi öncesinden daha geride değil
ERDEMOĞLU Holding Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Erdemoğlu, reel sektörün son dönemlerdeki durumuyla ilgili gözlemlerini şöyle paylaştı:
- Hiçbir sektör COVID-19 pandemisinden önceki durumundan daha geride değil. Hatta daha iyi durumda olanlar da var.
- Pandemide ne oldu? Devletler vatandaşlarına hibe ya da faizsiz kredi kullandırdı. Harcamalar arttı. Bununla birlikte ülkemizde de hem iç pazar hem de ihracat oldukça hareketlendi.
- Siparişler artınca birçok sanayici kapasite artırımına gitti. Kimileri kapasitelerini ikiye katladı. İşlerin hep öyle canlı devam edeceği düşünüldüğü için krediyle yatırım yapanlar, “Borçlarımı rahat öderim” yanılgısı yaşadı.
- Özellikle tekstil ve hazır giyimde kapasiteler artırılırken makine alımında 2-2.5 yıllık sıralar oluştu.
- Sonrasında ihracatta yavaşlama olunca artırılan kapasiteler açıkta kaldı.
- Şimdi küçülmeler gündeme gelince ister istemez reel sektörde sesler yükseldi.
Yaşanılan sıkıntıyı “tersten okumaya çalıştığını” vurgulayıp ekledi:
- Bakın, verimlilikte Almanya’nın yarısı düzeyindeyiz. Her ne olursa olsun biz üretmek zorundayız, çalışmak zorundayız.