ODTÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü öğretim üyeleri Prof. Dr. Barış Binici ve Prof. Dr. Ahmet Yakut, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından sahada elde ettikleri bilgilerle hazırladıkları raporda, Türkiye’de yapı denetim organizasyonunun küçük firmalardan alınarak tek çatı altında TÜVTÜRK benzeri büyük bir denetim organizasyonuna devredilmesini önerdi.
Raporda, özellikle Hatay, Adıyaman (Gölbaşı) illerinde yumuşak zemin etkileri ile zemin kaynaklı deprem hareketinin büyümesi ve zeminde ani dayanım kaybının gözlemlendiği aktarıldı. Bu tip etkilerin, Deprem Yönetmeliği’ne göre tasarlanan binaları devirme potansiyeline sahip olduğu vurgulanan raporda, “Ancak bu binaların inşasından evvel zorunlu olan zemin sondaj, laboratuvar deneyleri ve geoteknik raporlarının olası bu tehlikeyi belirlemiş olması gerekeceğinden, bina yıkımlarında sadece zemin etkilerinin ana etken olarak ön plana çıkarılması, mesnetli bir argüman olarak kabul edilmeyebilir” denildi.
Binalarda yazılımlar bilinçsiz kullanılıyor
ODTÜ’nün raporunda, yapım yılı 2000’lerden sonra olan binaların tasarımında karşılaşılan en büyük sorunlardan birinin, bilgisayar kullanımının yaygınlaşması ile “paket program” olarak adlandırılan bina planı çizildikten sonra otomatik olarak tüm boyut ve donatı detaylarını veren yazılımların bilinçsiz kullanımı olduğu ifade edilerek, “Paket programların bilinçsiz kullanımı ile tasarlanan deprem yük aktarma mekanizmalarının doğru temsil edilmediği modeller, maalesef binaları ağır hasara götürebilen unsurlardan biri” vurgusu yapıldı.
Depremin güncel haritalarında, o bölge için verilen deprem etkilerinin “tahmin eksikliği” olduğunu gösterdiği belirtilen raporda, “Bu eksiklik faciaya sebep olmuştur” denildi. Raporda, “depreme dayanıklı yapı tasarımı kuralları basit, yalın ancak kısıtlayıcı tedbirler ile donatılmalı” önerisine yer verilerek, şunlar kaydedildi: “Örneğin taşıyıcı eleman boyutları ve kullanılacak çelik donatı miktarlarına ilişkin sınırların yalın bir şekilde verilmesi, kat sınırlamasının getirilmesi, zemin etütlerinin sıkılaştırılması ve imar bölgelerinin dikkatli incelenmesi yönetmelikte basit bir şekilde verilebilir. Tasarıma ilave olarak yapım kalite kontrolü ile ilgili görüntü işleme, performans sensörü gibi teknolojik çözümlerin çalışılması gereklidir. Yapı denetim organizasyonu küçük firmalardan alınarak tek çatı altında TÜVTÜRK benzeri büyük bir denetim organizasyonuna devredilmelidir.”