SELENAY YAĞCI/İSTANBUL
Bir dönem "çay ülkesi" olarak bilinen Türkiye’de espresso bazlı kahve tüketimi hızla artıyor. Kafelerden evlere doğru da bir geçiş yaşanıyor. Kişi başına yıllık espresso bazlı kahve tüketimi 1,1 kilograma ulaştı. Türkiye’de artık kafelerde içilen kahvenin payı yüzde 14’e geriledi, evde içilen kahvenin payı da yüzde 45’e çıktı. Tam otomatik espresso makineleri pazarı son üç yılda üç kat büyüme kaydetti. Tek tuşla 20 farklı sıcak ve soğuk kahve hazırlayabilen modeller, özellikle genç kitlede rağbet görüyor.
Philips markasını bünyesinde bulunduran Versuni, 11-14 Eylül tarihlerinde düzenlenecek 11. İstanbul Kahve Festivali öncesinde İstanbul Feriye’de basınla bir araya geldi. Versuni Türkiye Genel Müdürü Esin Karadede Türkiye’deki kahve alışkanlıklarındaki dönüşüm ve pazarın geleceğini yaptıkları araştırmayla anlattı. Türk tüketicilerin artık evlerinde barista kalitesinde kahve aradığını belirten Esin Karadede, bu eğilimin bir “ulaşılabilir lüks” arayışına dönüştüğünü, tüketicilerin bu ürünleri artık, evlerine ve yaşam kalitelerine yaptıkları uzun vadeli bir yatırım olarak gördüğünü kaydetti. Türkiye’de artık kahvenin evin merkezinde olduğunu dile getiren Karadede, önceleri en çok kahve tüketilen yerlerin başında ofisler ya da kafeler gelirken artık ilk sırayı yüzde 45 ile evlerin aldığını ifade etti.
Türkiye’nin kahve makinelerinde hane penetrasyonu %3-4
Kendilerinin de bu konuda iddialı olduğunu söyleyen Karadede, Philips’in tam otomatik espresso makineleriyle pazarda yüzde 63’lük paya ulaştığı ve sektörün lideri konumunu pekiştirdiği ifade ederek, “3,3 milyar Euroluk bir pazar küçük ev aletleri pazarı. Bu pazarın büyümesine en büyük katkıyı espresso kategorisi sunuyor. Bu yıl 400 bin adedin üzerinde tam otomatik espresso makinesi satılmasını bekliyoruz. Türkiye’de potansiyel çok yüksek. Türkiye’nin kahve makinelerinde yüzde 3-4 hane penetrasyonu var. Avrupa’da kişi başına yıllık espresso bazlı kahve tüketimi 5,6 kilogram civarında. Daha çok yolumuz var” dedi.
Ruh halimize göre kahve seçiyoruz
Türk tüketicisinin yüzde 78,2’si için kahve, her şeyden önce “keyif ve kendine zaman ayırma” anlamına geliyor. Kadınlar kahveyi paylaşım ve duygusal bağlarla ilişkilendirirken, erkekler daha çok odaklanma ve enerji ihtiyacına yönelik tüketim yapıyor. Kahve tercihlerini neyin etkilediği sorulduğunda ise en baskın cevap yüzde 37,5 ile “ruh halim” oluyor. 18-34 yaş grubu: Kahveyi ilham ve sosyalleşme ile ilişkilendiriyor, 35-44 yaş grubu: Enerji, 45 yaş üstü: Kahveyi ritüel ve keyif unsuru olarak tanımlıyor.