YENER KARADENİZ/İSTANBUL
İstanbul Ticaret Odası 17. Restoran ve Yiyecek İçecek Hizmetleri Komitesi, düzenlenen basın toplantısı ile sektörün mevcut durumunu değerlendirdi, restoranlarda artan fiyatların sorumlusu olarak gösterilmekten şikayet etti. Toplantıya Komite Başkanı Ebru Koralı ile üyeler Yücel Özlap, Rouzben Gergeri, Erkan Dinçel, Süleyman Erdal Eroğlu ve Ali Nazım Tokuz katıldı. Komite Başkanı Ebru Koralı, Yunanistan başta olmak üzere yurtdışı fiyatları ile karşılaştırma yapılması nedeni ile faturanın kendilerine çıkarıldığını kaydederek "Ancak bu sürece nasıl ve neden gelindiği noktasında arka planı kimse sorgulamadı. En basitinden maç yayınları geçen sene 300 bin TL idi, bu sene 3 milyon ödeyen oldu. İklim krizi ve tedarik ile ilgili çok fazla sıkıntıya göğüs geriyoruz. Londra Harrolds'ta bir kg ete 600 TL’ye ulaşırken biz kaliteli eti 1.500 TL’ye ancak alabiliyoruz. Elektriğe 10 bin TL ödeyen şu an 110 bin TL ödüyor. Her bir giderimiz o kadar fazla kat arttı ki… Çalışanlarımızın maaşları da katlandı. İşletme sermayemiz ile yaşamamız lazım. İşverenler memnun değil, çalışanlar memnun değil. Ücretleri karşılamak için büyük mücadele veriyoruz. Tüm bunlara rağmen biz artan maliyetlerin yarısını ancak fiyatlara yansıtabiliyoruz” ifadelerini kullandı. Toplantıda söz alan sektör temsilcileri, pandemi sonrasıyla başlayan süreçte işletme maliyetlerinin katlanarak arttığını, bunun kendilerinden kaynaklanmadığını vurguladı ve “haksız yere suçlanıyoruz” değerlendirmesinde bulundular.
Sektörün en büyük sorunlarından birinin pahalılık algısı olduğuna dikkat çeken İstanbul Ticaret Odası meslek komitesi temsilcileri, “En önemli gündem maddesi pahalılık. Çok üzerimize geliniyor. Herkes yemek fiyatlarını konuşuyor ama biz bu yemekleri masaya getirene kadar karşı karşıya kaldığımız maliyet artışlarını kimse sorgulamıyor. Sorumlusu olmadığımız fiyat artışlarının faturasının bize kesilmesi adil değil” mesajını verdiler. Para kazanmak değil, yaşamak için mücadele verdiklerini kaydeden iş insanları, sektörde faaliyet gösteren işletmelerin yüzde 20’sinin iş yapamadığını ama kapanma maliyeti nedeni ile faaliyetine de son veremeyerek atıl kaldığını dile getirerek, "Pandemiden sonraki süreçte günah keçisine ihtiyaç vardı, bu da restoranlar oldu" dediler.
Temel gıda ve enerji fiyatları büyük artışlar gösterdi
Toplantıda verilen bilgiye göre, Türkiye’de son 55 ayda temel gıda ve enerji fiyatları ile asgari ücrette büyük artışlar yaşandı. 2020 Ağustos’ta 2.825 TL olan asgari ücret 2025 Mart’ta 22.104 TL’ye çıktı; artış oranı yüzde 682 oldu. Dana kıyma TL bazında yüzde 1329 artarak 600 TL’ye yükseldi; Euro bazında da yüzde 225 artışla en çok değer kazanan ürün oldu. Kuzu but yüzde 1018, bonfile yüzde 873, ekmek yüzde 757, yumurta yüzde 900 arttı.
Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, ağustos ayında aylık enflasyon yüzde 2,05 artarken restoranların da içinde yer aldığı lokanta ve otel enflasyonu 2,94 olarak gerçekleşti. Yıllık enflasyon yüzde 32,92 olurken, lokanta ve otellerde bu oran yüzde 33,96 olarak gerçekleşti. Sosyal Güvenlik Kurumu verilerine göre hali hazırda yiyecek ve içecek hizmetleri sektöründe haziran ayı itibari ile 151 bin 913 işletme faaliyet gösterirken bu işletmelerde 909 bin 882 kişi istihdam ediliyor. Söz konusu işletmelerde çalışanların günlük ücreti ise yine aynı veriye göre bin 194 TL seviyesinde bulunuyor.
"Yeni Türkiye’nin zengin çocukları gecede 200-300 bin TL harcıyor"
Harcama gücü açısından bir uçurum oluştuğuna dikkat çeken Komite üyesi Yücel Özlap, “Bir kısım gecede 200-300 bin TL harcıyor. Bir kısım karnını en ucuz şekilde doyurma derdinde. Bu 200-300 bin TL ödeyebilenler de zengin yeni Türkiye’nin çocukları. Babalarının bile harcayamadığı paraları harcıyor. Ama orta gelirlinin misafiri geldiğinde ailece yemek yemek istediğinde gidebileceği makul bir yer yok. Emekliler birçok şeye ulaşamaz hale geldi” dedi.