ŞEBNEM TURHAN
Bankacılık endeksi son iki haftada yüzde 15’e varan düşüşüyle dikkat çekerken teknoloji ve holdingler hariç bu dönemde pozitif kalabilen endeks yok. Borsada yıl boyu süren dalgalı seyir ekimde iç ve dış gelişmelerin etkisiyle daha da keskinleşti, iyi gelmesi beklenen bilançolara rağmen hava dönmüyor. Uzmanlar, güçlü toparlanma beklenirken son çeyrekte gelen bu kötü havanın satışları daha da keskinleştirdiğini yeni bir fiyatlama teması bulana kadar da son 10 yılın en zor piyasa ikliminin süreceği görüşünde.
Borsa İstanbul bu yıl oldukça dalgalı bir seyir izlerken bu ay işler biraz daha karıştı. Bankacılık endeksi başta olmak üzere son iki haftada çift haneli kayıplar dikkat çekerken haftaya açıklanmaya başlayacak bilançoların ise bu yılın en iyisi olması bekleniyor. Yüksek gelen enflasyon verisi sonrası faiz indiriminde yavaşlama beklentileri, iç siyasi gündemde bir türlü azalmayan gerilim borsa endekslerini olumsuz etkilerken yabancı yatırımcının ise ilgisi düşük seyretmeye devam ediyor. Dün güne pozitif başlansa da başta bankacılık olmak üzere endeksler artıda kalmayı başaramadı.
Bankacılık kayıpta zirve yaptı
Bu ayın geride kalan ilk iki haftasında yüzde 14,83 ile yüzde 15’e yakın düşerken likit bankacılık endeksindeki kayıp yüzde 15,44’e ulaştı. Bankacılık endeksi bu yıl da yüzde 9,36 gerilemeyle negatif bir performans sergiledi, geçen yıla göre ise yükseliş sadece yüzde 2,19 oldu. Bu ayın bir değer kaybedeni yüzde 9,34 gerileyen metal ana sanayi oldu, metal eşya makine ise yüzde 8,9 ile bu ayın en çok düşenler listesinde dördüncü sırada. BİST30 endeksi yüzde 7,32, BİST50 endeksi yüzde 6,98 gerilerken, spor endeksindeki kayıp yüzde 6,72, halka arz endeksindeki ise yüzde 6,13 olarak dikkat çekti. 33 endeks arasında bu ayın ilk iki haftasını pozitif kapatabilen endeks sayısı sadece 7 olurken kalan 26 endeks yatırımcısına kayıp yaşattı. Bu ayın ilk iki haftası aracı kurumlar endeksi için yüzde 16,89, holdingler endeksi yüzde 3,43, ticaret endeksi yüzde 2,09, BİSTUMY endeksi yüzde 1,93, turizm endeksi yüzde 1,79, GMYO endeksi yüzde 0,98, sigorta endeksi yüzde 0,12 yukarda geride kaldı.
Piyasa uzmanları teknik analizlerinde 10.200-10.300 destek bölgesi üzerinde tutunma çabalarının izleneceği belirtilirken bu çabanın başarısının endeksin geri dönüşü açısından kritik olacağı kaydedildi. 10.200 seviyesi altında ise 10.000 psikolojik destek seviyesi olarak öne çıkarken yukarı yönlü tepki hareketinde 10.500 seviyesi ilk direnç noktası. Beklentileri aşan enflasyon verisi sonrası bozulan fiyatlamalar, para politikasına yönelik değişen beklentiler ve iç siyasette gerilimin etkisinin yanı sıra riski düşük yatırım araçlarına yönelimin gölgesinde borsada işlerin ne zaman değişebileceğini uzmanlara sorduk.
Tek bir veri tüm hesabı bozdu
Deniz Yatırım Strateji ve Araştırma Genel Müdür Yardımcısı Orkun Gödek, olan biteni sağlıklı şekilde yorumlayabilmek için ihtiyacımız olanın, ilk önce geriye çekilmek ve nereden geldiğimizi hatırlamak olduğunu söyledi. Türk hisse senetleri için yılın son çeyreğindeki ana fiyatlama dinamiklerinin; TCMB’nin yeniden başlayacağı faiz indirim döngüsü, bankacılık sektöründe toparlanacak olan marjlar, aylık enflasyon artış hızındaki yavaşlama, bunun enflasyon muhasebesi etkilerini azaltması ve sanayi kesimindeki dipten dönüş teması olduğunu hatırlatan Gödek, şunları söyledi: “Bu kurgunun üzerine, ülke risk primindeki azalış, son derece yoğun başlık ve beklentilerle geçen ABD ziyareti gibi eklemeleri de yapmak gayet mümkündü. Ancak, tek bir veri, ev ile çarşı arasındaki hesabın bozulmasına fazlasıyla yetti. Eylül enflasyonundaki 1 puandan fazla sapma, hem kısa vadeli enflasyon ve para politikası beklentilerini revizyona itti hem de fiyatlama temalarını öteledi. Şahsen biraz yatırımcıların ve masanın diğer tarafındaki bizlerin de ‘beklenti’ kanalı üzerinden terste yakalandığı kanaatindeyim. Çok daha güçlü ve altı dolu bir toparlanma beklentisi mevcuttu. O nedenle fiyatlamalar arasında bu denli sert geçiş olduğu kanaatindeyim. Bu da düzeltmenin boyutunu genişletti. Böylesi sisin arttığı dönemlerde, ana tema çoğunlukla kaçırılır. Bu hataya düşmemek gerek. Nedir? Bir şekilde, belki biraz gecikmeli ve daha zor bir yolda, ama devam eder şekilde, faiz indirim döngüsünü konuşur pozisyonumuz korunuyor. Biraz öteleme ile banka bilançoları, 2026 ortalarında en kuvvetli marj seviyelerine ulaşacaklar.”
Yatırımcı tepkisi normal
Gödek, PPK’ya dek yön arayışı ve zayıf eğilim devam edebileceğini dile getirerek “Bu denli yüksek alternatif getiri ortamında gayet doğal bir yatırımcı tepkisi. Anlayışla karşılamalı. Yeni bir fiyatlama teması ‘başlık’ olarak bulunana ve ikna olunana dek, ‘sıkıcı’ fiyatlama eğilimlerine hazırlıklı olmak gerek. Hisse senedi piyasasındaki yol, dün de kolay değildi ve fakat sanıyorum son 10 yılda hiç bu kadar da zorlayıcı olmadı. Sanayi kesimi finansallarında dipten dönüş teması arayışının devamını, kalıcılığını ve genele yayılmasını sorgulamakla birlikte, bekliyoruz. Sigorta sektöründe hayat tarafı, gıda perakendeciliğinde seçici olmak kaydıyla biraz daha güçlü duruş olacağı kanaatindeyiz” diye konuştu.
Pozisyon ayarlamaları satış getiriyor
Perform Portföy Fon Yöneticisi Altan Aydın, asıl noktanın enflasyon olduğuna işaret ederek şöyle konuştu: “Beklentilerin üzerinde geldi ve faiz indirim sürecini zorlayacak bir veri. Ekim enflasyonu da yine bizim istediğimiz patikada gelmeyecek gibi görünüyor, yüzde 2,5 üzerinde veri ihtimali var. Yüzde 40,5 olan politika faizi için en fazla 250 baz puan indirim olabilir düşüncesi hakim bu da 6 ay önceki faiz beklentilerinin yüzde 2.5-3 üzerinde demek. Bu nedenle pozisyon ayarlamaları oluyor bence, onun dışında finansal olmayan belki birçok sebep var. Son satışla beraber bankalarda potansiyel oluştuğunu düşünüyorum, bankalarda da diğer hisseler gibi yüzde 30 ve üzerinde potansiyel oluştu fakat gecikecek gibi görünüyor.”