SELENAY YAĞCI
2025’in ilk yarısında Türkiye girişimcilik ekosistemine olan bireysel ve yabancı yatırımcı ilgisi son 5 yılın en düşük seviyesine indi. Son 5 yılda Türkiye girişimcilik ekosistemine yatırım yapan yabancı sayısı 83’ten yaklaşık yüzde 49.4’lük bir azalma ile 42’ye, bireysel yatırımcı sayısı yüzde 88.2’lik düşüşle 339’dan 40’a geriledi. Yabancı sermaye hacmi yüzde yüzde 93.4’lük gerilemeyle 973.2 milyon dolardan 63.92 milyon dolara düştü. Bireysel yatırım tutarı da yüzde 88.7’lik bir azalma ile 14.02 milyon dolardan 1.59 milyon dolara geriledi. Bu gerileme yatırımcı davranışlarında daha temkinli, odaklı ve stratejik bir dönüşüm yaşandığını gösteriyor.
28 yatırım turuna katılım
StartupCentrum verilerine göre yabancı yatırımcılar 2025’in ilk yarısında 28 yatırım turuna katıldı. Bu turlardan sadece 9’u tamamen yabancı yatırımcılarla gerçekleşirken, 19’unda yerli yatırımcılarla birlikte yer aldılar. Yatırım alanları arasında oyun, fintek ve çevre teknolojileri öne çıktı. Asya ve Afrika merkezli yatırımcı ilgisi oldukça düşük kalırken, Avrupa ve Kuzey Amerika halen başlıca sermaye kaynakları oldu. Oyun sektörü özelinde 13 yatırımın 10’una yabancı yatırımcılar katılım gösterdi. Sayılar düşse de, yatırımcıların tur başına ayırdığı meblağlar yüksek kalmaya devam etti.
Bireysel yatırımcı tarafında da benzer bir tablo dikkat çekiyor. 2025’in ilk yarısında yalnızca 40 bireysel yatırımcı yatırım yaptı. Bu sayı, 2021’deki 339 yatırımcıya göre sert bir düşüşe işaret ediyor. Aynı şekilde bireysel yatırımcıların katıldığı tur sayısı da azaldı; sadece 7 turda yalnız bireysel yatırımcılar, 14 turda ise kurumsal yatırımcılarla birlikte yer aldılar. 2021 yılında bireysel yatırımcıların katıldığı tur sayısı 63, bireysel ve kurumsal yatırımcıların birlikte yer aldığı tur sayısı 71 olmuştu. Sektörel dağılıma bakıldığında, 2025’in ilk yarısında bireysel yatırımcıların en fazla ilgi gösterdiği alan sürdürülebilirlik oldu.
Buna karşın, yalnızca bireysel yatırımcıların bulunduğu turlarda ortalama yatırım miktarı 398 bin dolara, medyan miktar ise 245 bin dolara yükseldi. Bu, yatırımcıların daha az ama daha yüksek tutarlı işlemlere yöneldiğini gösteriyor. 2023 ve 2024’te daha durağan seyreden yatırım davranışları, 2025’te daha seçici ve stratejik hale geldi.
“Yapısal bir dönüşümün habercisi”
StartupCentrum Kurucu Ortağı Müge Bezgin, bu dönemi yalnızca rakamsal değil, yapısal bir dönüşüm olarak değerlendirdi. “2025 yılının ilk yarısı, girişimcilik ekosistemimiz açısından önemli kırılmaların yaşandığı bir dönem olarak kayıtlara geçti” diyen Bezgin, yatırım adetlerinde görülen düşüşe rağmen yatırım başına tutarların artmasının, girişimlerin daha seçici değerlendirmelere tabi tutulduğunu gösterdiğini kaydetti. Bireysel ve yabancı yatırımcı sayısındaki azalışın erken aşama girişimler için fon bulmayı zorlaştırdığını vurgulayan Bezgin, “Türkiye’nin hâlâ yatırım çekme potansiyeli taşıdığı, ancak yatırımcıların daha seçici ve stratejik davrandığı görülüyor” dedi.
“Fonlar daha az riskli alanlara yöneliyor”
Finberg Yatırım ve Strateji Direktörü Gaye Ör ise yatırımcıların daha az riskli alanlara yöneldiğini dile getirerek, “Unutulmamalı ki VC’ler sonsuza dek girişimlere yatırım yapmak zorunda değil. Ellerindeki fonları daha az riskli, daha karlı alanlara kaydırmayı tercih edebilirler. Fon kapandıktan sonra yeni fon açmama kararı da alabilirler. Yatırımcının temel amacı para kazanmak. Girişimlerden yeterli getiriyi elde edemeyeceğini düşünen yatırımcı, doğal olarak daha az riskli finansal araçlara yöneliyor” değerlendirmesinde bulundu. Globalde yatırım tutarının 300 milyar dolara ulaştığını, geçen yıla göre çok daha yüksek olduğunu dile getiren Ör, “Ancak bu tutarın yarısı yapay zekâya aktı” dedi. Yatırım yapılan tur sayısının azaldığına dikkat çeken Ör, şunları anlattı: “Yatırım adetleri düşüyor ama rakamlar büyüyor. Bu da bize şunu gösteriyor: Yatırımcılar artık yapay zeka altyapılarına yatırım yapıyor. Örneğin, OpenAI tek başına 40 milyar dolar yatırım aldı. Geçmişte bu rakam 40 farklı girişime birer milyar dolar olarak dağılırdı. Fonlar azalıyor, girişim sayısı azalıyor, yatırım adetleri düşüyor. Hepsi birbirine bağlı ve ekosistemde şu an herkes önünü görmeye çalışıyor.”