Mehmet KAYA
HAK-İŞ Başkanı Mahmut Arslan, Türkiye’nin ekonomik olarak zor bir dönemden geçtiğini, hayat pahalılığının da işçinin ana sorunlarından biri olduğunu söyledi. Bir grup gazetecinin sorularını yanıtlayan Arslan, zor dönemde çalışanlar lehine vergi reformu getirilmesi gerektiğini belirterek, yıllık gelir, çocuk sayısı ve eşlerin çalışıp çalışmamasına bağlı olarak oranları değişen Alman modelinin örnek alınabileceğini kaydetti. Çeşitli kriterlere göre vergi oranı belirlendiğini kaydeden Arslan, mevcut gelir vergisi tarifesinin ağır olduğunu, vergi ve sosyal güvenlik yükleri birlikte değerlendirildiğinde Türkiye’nin OECD içinde en yüksek yüke sahip ülkelerden biri olduğunu anlattı.
Arslan, “Seçim sonrası acı ilaç olacak” söylemlerinin hatırlatılması üzerine, “Acıyı biz şimdi hissediyoruz zaten” yanıtını verdi. Arslan, bu yıl imzalanan kamu işçilerinin ücretlerinde yeni bir ayarlama yapılması gereğinin olup olmadığı sorusuna ise, “Şimdilik yok ancak güneş çarığı, çarık da ayağı sıkınca ihtiyaç olacak” dedi.
“Yaşam koşulları ağırlaştı”
HAK-İŞ Başkanı Mahmut Arslan, yaşam koşullarının ağırlaştığını, bunu her kesim gibi ücretlilerin de hissettiğini vurguladı. Türkiye’nin başta cari işlemler açığı olmak üzere temel sorunlarının farkında olduklarını ancak işçi kesimi olarak en mağdur durumdaki kesimi oluşturduklarını belirten Arslan, istihdam kayıplarının yaşandığı zor bir dönemde olunduğunu kaydetti. Yerel seçimlere yönelik bir marj konulduğunun farkında olduklarını kaydeden Arslan, “yerel seçimler sonrası acı ilaç geleceği” yönündeki söylemlerin hatırlatılması üzerine, “Acıyı biz hissediyoruz zaten. Hayat pahalılığı var. Ne böyle bir kira, ne böyle bir ev fiyatı görüldü” diye konuştu.
Mahmut Arslan, İBB benzeri şekilde yakın zamanda imzalanan kamu toplu sözleşmelerinde de hayat pahalılığının hızlanması ve enflasyon hedefi revizesiyle ilave zam talebinin olup olmayacağının sorulması üzerine, “Şimdilik yok ancak güneş çarığı, çarık da ayağı sıkınca ihtiyaç olacak” dedi.
Mahmut Arslan, mevcut sorunların çözümünde sendikalılık ve sosyal diyalogun işletilmesinin önemli olduğunu belirtti. Ekonomik Sosyal Konseyin Anayasal kurum olmasına rağmen düzenleme yapıldığından bu yana toplanmadığını, ayrıca Üçlü Danışma Kurulunun da toplanmadığını kaydeden Arslan, bunun büyük bir eksiklik olduğunu kaydetti. HAK-İŞ Başkanı geçmişte Kemal Derviş’in programa destek istediğini ancak çok sert yanıtlar verdiklerini, bu ortama rağmen Derviş’in HAK-İŞ’i ziyaret ederek görüş alışverişinde bulunduğunu hatırlatarak, Mehmet Şimşek’in de benzer şekilde işçilerle görüş alışverişinde bulunması yönünde Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile görüşmelerinde tavsiyede bulunduklarını açıkladı.
“İBB’de grev olabilir”
Örgütlü oldukları İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) şirketlerinde toplu sözleşme dışında ilave artışlar için müzakere yürüttüklerini kaydeden Mahmut Arslan, bu konuda taviz vermeyeceklerinin altını çizdi. Öte yandan, İstanbul Büyükşehir Belediyesinde bazı işyerlerinde örgütlü olduklarını, bunlardan birinin de çöp aktarım merkezleri olduğunu hatırlatan Arslan, burada grev kararı aşamasına gelindiğini belirterek, grev kararı alabileceklerini belirtti. Arslan, bu aşamada İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun uzlaşma yönünde adım atacağını tahmin ettiğini de belirtti.
Öte yandan Genel işler işkolunun parçalanması yönünde sonuç doğuran yönetmelik değişikliği konusundaki tepkisini sürdüren Mahmut Arslan, hiçbir kesimin talebi olmadan, bakanın gözünden kaçırarak ya da tam bilgi vermeyerek bir yönetmelik çıkarıldığını belirterek, bu süreçten ilgili bürokratları sorumlu tuttu.
“Başkanlık sistemini destekledik ama kanunları komisyonda öğreniyoruz”
Mahmut Arslan HAK-İŞ olarak başkanlık sistemini desteklediklerini ancak mevcut işleyişte sosyal diyalogun göz ardı edilerek, işçi kesimini ilgilendiren düzenlemelerin TBMM’ye sunulduktan sonra gördüklerini üstelik torba yasa ağırlığı nedeniyle Çalışma Komisyonu’nun neredeyse kendileriyle ilgili hiçbir kanunu görüşemediğini kaydetti.