HATİCE İLKİMEN
Alpay Mermer Yönetim Kurulu Başkanı Melike Alpay Özmen, şirketin 30 yıllık yolculuğunu ve sektörün güncel durumunu Ekonomi gazetesine anlattı. Muğla’da kurulan ve bugün üretiminin yüzde 80–90’ını yurtdışına ihraç eden firmanın yönetim kurulu başkanı Özmen, Türkiye mermer sektörünün ihracatını navlun maliyetleri ve finansmana erişimin etkilediğini vurgulayarak, “Mermer fiyatları, küresel ve yerel talep dalgalanmalarından; işleme teknolojileri, enerji ve işçilik maliyetlerinden doğrudan etkileniyor” diye ekledi.
Türkiye’nin doğal taş sektöründe dünya çapında güçlü bir oyuncu olduğunu vurgulayan Özmen, rezerv büyüklüğü, çeşitlilik ve renk skalası açısından küresel pazarda önemli bir yere sahip olduğunu söyledi. Dünya genelinde mermer denildiğinde ilk akla İtalya gelse de, Türkiye’nin hem rezerv, hem ürün çeşitliliği açısından avantajlı olduğunu belirtti. Özmen, blok mermer ihracatında Çin ve Hindistan’ın öne çıktığını, işlenmiş mermer ihracatında ise başlıca pazarın ABD ve Avrupa olduğunu; Avustralya pazarının da hızla büyüdüğünü söyledi. “Beyaz Muğla” mermeri, yurtdışında “Alpay Beyazı” olarak da biliniyor. Alpay Mermer’in en çok ihracat yaptığı ülkeler arasında Amerika, Kanada, İspanya, Fas, Birleşik Arap Emirlikleri ve Avustralya bulunuyor; toplamda yaklaşık 20 farklı ülkeye ihracat gerçekleştiriliyor.
“Daha fazla STA, daha fazla döviz geliri”
Melike Alpay Özmen, Türkiye’nin mermer ihracatında serbest ticaret anlaşmalarının önemine dikkat çekti. Özmen, Birleşik Arap Emirlikleri ile serbest ticaret anlaşması bulunduğunu, ancak Amerika ile henüz böyle bir anlaşmanın olmadığını belirtti. Bu tür anlaşmaların ihracatçılar için büyük avantaj sağladığını vurgulayan Özmen, gümrük vergilerinde indirim veya muafiyet sayesinde ihracat hacminin artırıldığını ve Türkiye’nin ihracatta tercih edilir hâle geldiğini söyledi. “Ne kadar çok Avrupa ülkesiyle serbest ticaret anlaşmamız olursa o kadar iyi. Amerika çok önemli. Şu anda onay bekleyen Lübnan ve Ukrayna, müzakere aşamasında Japonya ve Körfez işbirliği var. Bunlar gerçekleşirse ülke ekonomisine ciddi döviz girdisi sağlayacaktır” dedi.
“Arz-talep, enerji ve işçilik maliyetleri ile şekilleniyor”
Özmen, mermer fiyatlarının küresel ve yerel talep dalgalanmalarından doğrudan etkilendiğini belirtti. Küresel fiyatları inşaat ve gayrimenkul sektöründeki arz-talep dengesi belirlerken; işleme teknolojileri, enerji ve işçilik maliyetleri ile katma değerli ürünlerin üretim maliyetleri de fiyatları etkiliyor. Özmen, “Bir ton mermerden mümkün olduğunca yüksek katma değer yaratmak kritik; katma değerli ürünlerde kâr marjı daha yüksek ve maliyetler bu ürünlere daha rahat yansıyor” dedi. Finansman maliyetlerinin de fiyatlamayı etkilediğini belirten Özmen, Alpay Mermer’in Minval ve Alpalab gibi markalarla yüksek katma değerli projelere odaklandığını söyledi. Özmen, mermer sektörünün istihdam ve işgücü maliyetleriyle ekonomiye katkı sağladığını, nitelikli personel eksikliğinin sektörü şekillendirdiğini ve artan işgücü maliyetlerinin otomasyon ve robotik sistem kullanımını artırdığını vurguladı. “Teknoloji üretim süreçlerine entegre ediliyor, ancak iş gücü hala kritik bir öneme sahip. Verimliliği arttırmanın yollarını arıyoruz” diye ekledi.
Teşvikler mermer ihracatçıları için kritik konumda
“Teşvikler ihracatçılar için çok önemli ve biz bunlardan sık sık faydalanıyoruz. Özellikle fuar teşvikleri ve ticari heyet destekleri bizim için değerli. Ticaret Bakanlığı destekli sisteme kayıt olduğunuzda marka tescil, yurt dışı tanıtım ve fuar katılımı gibi imkanlar sağlanıyor” diyen Özmen, sektördeki en büyük sorunun finansmana erişim olduğunu belirtti. “Yüksek faiz oranları ve kredi bulma güçlüğü sektörün önündeki en önemli engellerden. Uzun vadeli, düşük faizli krediye ulaşım sağlanabilmeli. Navlun maliyetleri de kritik; petrol ve mazottaki artış ihracat maliyetimizi yükseltiyor. Stratejik pazarlara yönelik lojistik destekler büyük avantaj olur” dedi. Özmen, markalaşma ve tasarım odaklı teşviklerin artırılmasını önerdi: “Blok mermer yerine katma değerli, tasarım odaklı ürün üreten firmalara özel destekler sağlanmalı. Sürdürülebilirlik yatırımlarına teşvik de önemli. Yenilenebilir enerji ve atık geri dönüşümü kısa vadede maliyetli olsa da, çevre dostu olmak ihracatta rekabet için artık zorunluluk’’ dedi.