ABDULLAH SÖNMEZ/ESKİŞEHİR
Eskişehir’de 1965 yılında kurulan KYS Mobilya, ikinci nesil kadın girişimciler tarafından yönetilerek sektörde köklü bir dönüşüm sürecine imza atıyor. Babalarının vefatının ardından 2002 yılında işin başına geçen iki kardeş Özlem Günaydın ile Melek Özaydemir, firmanın sürdürülebilir büyümesini “yalın üretim kültürü” üzerine inşa ettiklerini belirttiler.
KYS Mobilya Kurucu Ortağı Özlem Günaydın, yürüttükleri dönüşüm süreci, yeni yatırım planları ve kadın istihdamına verdikleri önem hakkında bilgi verdi.
“Yalın dönüşüm bizim için bir kültür”
KYS Mobilya olarak uzun süredir yalın üretim anlayışıyla çalıştıklarını belirten Günaydın, bu kapsamda teknik destek ve eğitim desteği aldıklarını söyledi. “Yalın dönüşüm bizim için sadece bir proje değil, bir kültür” diyen Günaydın, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz bu anlayışı aslında yıllar önce benimsedik ama son dönemde kurumsal bir çerçeveye oturttuk. Bu süreçte projeler hazırladık, gerekli onayları alarak resmi olarak yalın dönüşüm sürecine dahil olduk. Eskişehir’de bu desteği alan tek firma olduğumuzu duymak bizi gururlandırdı. Yalın üretim sadece verimliliği değil, çalışanların aidiyet duygusunu da güçlendiren bir sistem. Ekip arkadaşlarımız artık bu disiplinin faydalarını birebir görüyor. Herkes daha düzenli, planlı ve sonuç odaklı çalışıyor. Bu sayede kayıplarımız azaldı, üretim süreçlerimiz hızlandı.”-
Sanayi sitesinden OSB’ye taşınıyor
Büyüme planlarının merkezinde yeni fabrika yatırımı olduğunu belirten Günaydın, şu anda Baksan Sanayi Sitesi’nde altı ayrı atölyede üretim yaptıklarını anlattı. Günaydın, “Altı farklı noktada üretim yapmamız elleçleme ve zaman kaybı yaratıyor. Yeni fabrikamızda tek akış sistemiyle üretim yapacağız. Böylece hem verimlilik hem kalite artacak. İmişehir Organize Sanayi Bölgesi’nde yeni tesisimizin inşaatı sürüyor, yaklaşık 6 bin 800 metrekare kapalı alan planladık. Bu tesis bize hem üretimde hız kazandıracak hem de yeni makine parkuruna yatırım yapma imkânı sunacak. Taşındıktan sonra süreçlerimiz daha sağlıklı, daha sürdürülebilir hale gelecek.” diye konuştu.
İki kadın girişimci olarak işletmede kadın çalışanlara özel önem verdiklerini vurgulayan Günaydın, üretimin farklı aşamalarında kadın emeğinin gücünü öne çıkardıklarını belirterek, “Kadın çalışanlarımızın titizliği, detaylara gösterdiği özen işimizin kalitesine doğrudan yansıyor. Şu anda boyahaneden döşeme bölümüne kadar birçok birimde kadın çalışanlarımız var. Kadın istihdamını artırmak bizim için sadece bir hedef değil, aynı zamanda bir sorumluluk. Kadın girişimciler olarak Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Kadın Girişimciler Kurulu’nda da aktif görev alıyoruz. Buradaki dayanışma, bizi daha güçlü kılıyor. Kadın emeğinin üretimdeki yerini artırmak için hem biz çalışıyoruz hem de bizi destekleyen bir ekosistem var.” dedi.
“Yeniden ihracatta büyüme dönemine geçiyoruz”
İç piyasadaki büyümenin yanı sıra ihracatta da yeni adımlar attıklarını dile getiren Özlem Günaydın, İstanbul’da iki mağazaları bulunduğunu ve Amerika’daki dijital satış kanalları üzerinden ihracat yaptıklarını söyledi. New York’ta bir fuara katılmaya hazırlandıklarını aktaran Günaydın, “Bir süredir mağazalaşma sürecine odaklanmıştık, bu da ihracatımızı biraz yavaşlattı. Ancak son bir yıldır Amerika pazarında dijital satış platformları üzerinden aktif durumdayız. Orada iki depomuz var, kendi markamızla satış yapıyoruz. Şimdi yeniden ihracat odaklı büyüme dönemine geçiyoruz. New York’taki fuar, bizim için yeni bağlantılar kurmak ve Amerika pazarındaki görünürlüğümüzü artırmak açısından önemli bir adım olacak.” açıklamasında bulundu.