MERVE YİĞİTCAN
Türk mutfak ekipmanı sektörü, İtalya’da düzenlenen ve sektörün en büyük buluşmalarından biri olan Host Milano 2025’e 83 firma ile katılım gösterdi. Fuara en fazla katılım gösteren dördüncü büyük ülke Türkiye olurken, Türk firmaları yaklaşık 400 milyon dolarlık iş bağlantısı ile ülkeye dönüyor. Fuara milli katılım düzenleyen Endüstriyel Mutfak, Çamaşırhane, Servis ve İkram Ekipmanları Sanayicileri ve İşadamları Derneği’nin (TUSİD) davetiyle ziyaret ettiğimiz Host Milano ’da gazetecilerin sorularını yanıtlayan TUSİD Başkanı Bekir Topuz, fuara ve sektöre ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 17-21 Ekim tarihlerinde düzenlenen fuara 62 ülkenin katıldığını, 83 firma ile katılım gösteren Türkiye’nin toplam sayı olarak dördüncü, üretici ülke olarak bakıldığında ise ikinci olduğunu belirtti.
“Çeşidimiz Çin’den fazla”
Son yıllarda endüstriyel mutfakta artık akla ilk gelen ülkelerden birisinin Türkiye olduğunu vurgulayan Topuz, “Bizi diğerlerinden ayıran en önemli özelliklerimiz yüksek kalitemizle birlikte fiyatımızın daha düşük olması ve ürün çeşitliliğimiz. Dünyada Türkiye kadar ürün çeşitliliği olan başka bir ülke yok. Çin’den bile daha fazla çeşit üretim yapıyoruz. Endüstriyel mutfakta ve genel mutfak sektöründe kullanılan her malzemeyi üretebiliyoruz. Endüstriyel tarafta özellikle pişiriciler, buzdolabı ve bulaşık makinelerinde rakip ülkelerden ciddi derecede ayrışıyoruz” ifadelerini kullandı. Sektörün ihracat rakamlarını da değerlendiren Topuz, bu seneyi kayıpsız tamamlayacaklarını belirtti. Ev tipi mutfak ürünlerinde düşüş olsa da endüstriyel tarafta bu düşüşü kapattıklarını kaydeden Topuz, “Milano’daki bu fuarı çok önemsiyoruz. 200’e yakın ülkeden katılımcı var ve önemli siparişlerle döneceğiz. Buradan gelecek siparişlerle birlikte yıl sonunda artıya geçme ihtimalimiz bile var” ifadelerini kullandı.
“Her şeye rağmen fiyatta hala rekabetçiyiz”
Mutfak sektöründe en büyük ihracat pazarının Avrupa olduğunu belirten Topuz, onu Ortadoğu ve Afrika pazarının izlediğini kaydetti. Avrupa’da sıfırdan yeni yatırımlar olmasa da yenileme yatırımları sayesinde bu seneyi ihracat anlamında daha iyi kapatacaklarını aktaran Topuz, “Türkiye’nin Avrupa’da rakipsiz olduğunu söyleyebilirim. Almanları, İtalyanları ve Fransızları geçeli çok oldu. Tüm yaşananlara rağmen Avrupalılara göre yüzde 40 daha ucuza üretim yapabiliyoruz. Bizim bu anlamda tek rakibimiz Çin” diye konuştu. Topuz, Avrupa’daki iyi gidişe rağmen Ortadoğu tarafında yaşanan jeopolitik gerilimler ve savaşlar nedeniyle rakamlarda düşme olduğuna ve kendilerinden bağımsız olarak Ortadoğu’nun genelinde ticaretin yavaşladığına dikkat çekti. Ortadoğu’daki kaybı telafi etmek için Amerika pazarının çok önemli olduğunu belirten Topuz, “Ancak orada da fuarlarda süreklilik sağlayamıyoruz. Fuarlara katılanlar hızlı bir dönüş olmayınca çabuk vazgeçiyor. Ama fuarcılık böyle bir şey değil. Tespit edilen fuarlara düzenli katılım sağlamak lazım” ifadelerini kullandı.
Ege ve Akdeniz'de 2026’da 30 tatil köyü açılacak, sektöre katkısı 10 milyon dolar olacak
İç pazardaki gelişmelere de değinen Topuz, özellikle otelcilik ve yeme içme sektöründeki yatırımlar sayesinde sektörün yükselmeye devam ettiğini belirtti. Önümüzdeki sene sadece Ege-Akdeniz sahil hattında 30’dan fazla tatil köyü inşa edileceğini, bunun yanında şehir otelleri ve yeni restoranların açılacağını anlatan Topuz, “Her bir otelin ortalama maliyeti 150 milyon dolar. İçerisinde bizim verebileceğimiz mutfak malzemeleri ise 10 milyon dolara yaklaşıyor. Dolayısıyla önümüzdeki sene de sektördeki hareketliliğin devam etmesini bekleyebiliriz. Bu hareketlilik de yeni yatırımları beraberinde getiriyor” ifadelerini kullandı.