YENER KARADENİZ/İSTANBUL
Türkiye’de artan üretim maliyetleri, enerji giderleri ve vergi yükleri, özellikle ihracata dayalı çalışan sektörlerde firmaları alternatif üretim noktaları aramaya yöneltti. Bu süreçte gümrük vergileri ve yatırım teşvikleriyle öne çıkan Mısır, hazır giyim ve ayakkabı başta olmak üzere birçok alanda cazip bir üretim üssü haline geldi. Türkiye’den Mısır’a kayan üretim, yalnızca yatırım ve istihdam açısından değil, dış ticaret dengeleri üzerinde de belirgin etkiler yarattı. Geçmişte Türkiye’nin dış ticaret fazlası verdiği Mısır ile ticaret dengesi, üretimin kaymasıyla Türkiye aleyhine dönmüş durumda. Gelişmelere paralel olarak bu yılın ilk yarısında hazır giyim ithalatı geçen yılın aynı dönemine kıyasla neredeyse iki katına çıkarak 198 milyon dolara ulaştı. Türkiye İstatistik Kurumu özel ticaret sistemine göre sektördeki dış ticaret açığı ise 70 milyon dolardan 127 milyon dolara yükseldi. Hazır giyimdeki bu artış, Mısır’ın düşük maliyetli üretim avantajının Türkiye pazarında hızla etkisini göstermesinin bir sonucu olarak öne çıkıyor.
Dış ticaret, açığa düştü
Mısır’dan yapılan hazır giyim ve konfeksiyon ithalatı 2020’de 97 milyon dolar iken söz konusu rakam 2021’de 107 milyon dolar, 2022’de 159 milyon dolar, 2023’te 255 milyon dolar, 2024’te 289 milyon dolar ve bu yılın ilk yarısında ise 198 milyon dolar olarak gerçekleşti. İhracat ise 2020’de 168 milyon dolar iken bu rakam 2021’de 225 milyon dolar, 2022’de 190 milyon dolar, 2023’te 119 milyon dolar, 2024’te 118 milyon dolar ve bu yılın ilk yarısında ise 70 milyon dolara geriledi. 2020’de Mısır’a 71 milyon dolar dış ticaret fazlası verirken bu rakam bu yıl ilk yarıda 127 milyon dolar dış ticaret açığına dönüştü.
Mısır, Türk hazır giyim için üç ana avantaj sunuyor. Bu avantajlar arasında ABD’ye gümrüksüz giriş (asgari yüzde 35 yerli katma değer ve bunun yüzde 10,5’inin İsrail menşeli girdi şartı), vergi-gümrük kolaylıkları ve tek durak yatırım süreçleri ve rekabetçi işçilik (özel sektörde asgari ücret 1 Mayıs 2024’ten beri bu günün kuru ile 124 dolar) ve geniş pazar erişimi yer alıyor. Bu avantajların etkisi ile Mısır’da bin 700 Türk şirketi ve 3 milyar dolardan fazla yatırım yaptı. Bunların 200’ü tekstil-hazır giyim/kimya alanında faaliyete geçti. Mısır basınında yer alan haberlere göre son dönemde sektörde çok sayıda yeni yatırım da açıklandı. Yine bunlar arasında Eroğlu (40–51 milyon dolar), URSA (20 milyon dolar), Ulusoy iplik (18 milyon dolar), Denim Rez (8,8 milyon dolar), Şirikçioğlu Denim (20 milyon dolar) yer alıyor. Bu yılın sonuna kadar ülkeye ilave 300–500 milyon dolar değerinde yeni Türk yatırımı bekleniyor.
AYAKKABIDA HİLELİ TİCARET
Ayakkabı sektöründe ise tablo çok daha dikkat çekici. Türkiye’de uygulanan ithalat vergileri nedeniyle Çin’den Mısır’a yönlendirilen ve burada küçük işlemlerle menşei değiştirilen ürünler, Türkiye pazarına vergisiz veya düşük vergili şekilde girebiliyor. Başka bir ifade ile Çin’den saya ve taban getirerek Mısır’da montaj yapılıp bu şekilde yüzde 40’ı bulan vergi bertaraf ediliyor. Aslında bu işlem menşei değiştirmek için yeterli bir uygulama değil. Bunun için üretim gerekiyor. Haksız bir uygulama ile menşei değiştirilen ürünler STA ile vergisiz olarak geliyor. Bu yöntemle Mısır’dan gelen ayakkabıların değeri, bu yılın ilk yarısında geçen yılın aynı dönemine göre 327 kat artarak 6 milyon dolara, yani yaklaşık 244 milyon TL’ye yükseldi. Bu durum, hem yerli üreticinin rekabet gücünü zayıflatıyor hem de dış ticaret açığını büyütüyor. Uzmanlar, Mısır üzerinden gerçekleştirilen menşe değişikliği gibi uygulamaların ithalatı yapay biçimde şişirdiğini, bunun da cari açık üzerinde ek baskı yarattığını belirtiyor. Ekonomi yönetiminin ise gümrük denetimlerini sıkılaştırarak bu uygulamaların önüne geçmeyi değerlendirdiği ifade ediliyor.