EKONOMİ/ANKARA
Makine İhracatçıları Birliği (MAİB) Başkanı Kutlu Karavelioğlu, ISO 2’nci 500 verilerine de atıfta bulunarak, faizin enflasyon karşısında getirisinin tarihi zirvelerde olduğunu, bu faaliyet kârlılığıyla iş yürütmenin sürdürülemez hale geldiğini bildirdi. Karavelioğlu, tüketimin ithalat üzerinden sürdüğüne dikkat çekerek, yüksek faizin sanayinin bereketini kaçırdığını söyledi.
Makine imalat sanayinin yılın ilk yarısına ilişkin ihracat verileri açıklandı. Ocak-haziran döneminde makine ihracatı bu yıl ilk kez artış gösterdi ve yüzde 0.3 artışla 13.7 milyar dolara yükseldi. Miktar bazında yüzde 5.7 azalan ihracatın kg fiyatı ise yüzde 6.3 oranında artarak 7.8 dolara çıktı. Takvim etkisiyle ihracatın yüzde 10 artış gösterdiği Haziran ayında ise kg birim fiyatı ilk kez 8.3 dolara yükseldi.
ABD ile AB arasında ilişkiler gerilimli ilerlerken Japonya ve Güney Kore’nin ardından BRICS ülkelerinin de Trump’ın radarına girdiğini belirten Kutlu Karavelioğlu, “Henüz dillendirilmese de ABD’nin büyük ticari ortaklarının toplu bir karşı tutum geliştirme olasılığı da var.” dedi.
AB’nin kritik teknolojilerde Çin’e olan bağımlılığını azaltmayı amaçladığını ifade eden Karavelioğlu, “Avrupa Komisyonu'nun Çin Şoku’na ve kamu alımlarında Çin firmalarına karşı korumacı önlemler geliştirmeye başlaması, Birliğin açık ticaret politikasıyla birlikte selektif savunma stratejileri benimsediğini gösteriyor” dedi.
“Euro’nun değerlenmesinden AB rahatsız, Türkiye değerli TL ile enflasyonun düşeceğini umuyor”
Almanya’da makine ve tesis mühendisliğinde yüzde 9’luk sipariş artışı yanı sıra ABD PMI verilerinin beklentilerin üzerinde gelmesinin küresel talepte pozitif gelişmeyi ifade ettiğini belirten Karavelioğlu, Avrupa Merkez Bankası yetkililerinin Euro’nun değer kazanmasının ithalatı körükleyerek enflasyonu yüzde 2’de tutma çabalarına sekte vuracağından yakındıklarına dikkat çekti.
Buna karşılık Türkiye’de ise TL’deki değerlenmesin dezenflasyon sürecine katkı yapacağının umulduğuna vurgu yapan Kutlu Karavelioğlu, “Türkiye PMI endeksinin Haziran’da 46,7’ye gerilemesi, sanayi üretimindeki durgunluk açısından çok güçlü bir sinyal veriyor. İmalat sanayiinde %23,8 olan yurt içi ÜFE, makinede %30,9’a ulaştı; ürünlerimiz döviz bazında pahalanmaya devam ediyor. Makine üretiminde Mayıs ayındaki %9,3’lük üretim düşüşü ve Haziran’da %68,6’ya kadar gerileyen kapasite kullanım oranı, sektörün telafisi zor kayıplarla karşı karşıya olduğunu gösteriyor.” değerlendirmesinde bulundu.
“Sanayi küçülürken hizmetler sektörü büyüyor”
Makine imalat sanayinin yoğunlaştığı İSO 2’nci 500 araştırmasını değerlendiren Karavelioğlu, satış gelirleri artsa da kârlılığın ciddi biçimde gerilediğini belirtti ve şunları söyledi:
“2024 yılına ait üretimden satışlarda gözlemlenen %41’lik artış, aynı dönemdeki yurt içi üretici fiyat endeksi artışının altında kalması nedeniyle reel anlamda bir büyümeyi ifade etmiyor. Kârlılık oranlarında bu yıla da sari olan dramatik düşüş bunu teyit ediyor. Faizin enflasyon karşısındaki reel getirisinin tarihi zirvelerde olduğu ve üretimdeki risklerin çok büyüyüp çok çeşitlendiği bir dönemde, ihmal edilebilir seviyede faaliyet kârlarıyla iş yürütmenin sürdürülemez hale geldiğini TÜİK tarafından açıklanan istihdam verilerinden de görebiliyoruz. Sanayi küçülürken inşaat ve hizmet sektörleri büyüyor, tüketim ithalat üzerinden sürüyor. Kısacası, yüksek faiz sanayinin bereketini kaçırıyor.”