Aysel YÜCEL
Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinin başlamasıyla birlikte iş dünyasından birbiri ardına talep ve beklentiler gelmeye devam ederken, Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği (UTİKAD) Başkanı Ayşem Ulusoy da sektör adına önemli değerlendirmelerde bulundu. EKONOMİ gazetesine konuşan UTİKAD Başkanı Ayşem Ulusoy, Türkiye’nin küresel tedarik zincirinde son dönemde karşına çıkan fırsatları değerlendirebilmesi için lojistiğin önündeki engellerin acilen aşılması gerektiğini vurguladı.
"Rekabette öne çıkmalıyız"
Ayşem Ulusoy, lojistik sektöründe en önemli sorunların başında krediye ve dövize erişimde yaşanan zorluklar olduğunu belirterek, “Diğer tüm sektörler gibi biz şu anda krediye ulaşamıyoruz. Bırakın krediye ulaşmayı biz bugün döviz bulamıyoruz. Bankalarla ilgili ciddi sıkıntılar var” dedi. 1.5 milyar nüfusa ve 20 trilyon dolarlık ekonomiye 4 saat uçuş mesafesinde olan ve küresel tedarik zincirinde yıldızı parlayan Türkiye’nin, karşısına çıkan bu fırsatları yeterince değerlendiremediğini belirten Ayşem Ulusoy, “Satın alma eğilimlerinin değiştiği bir dünya düzeninde en ucuza ve en çok mal getirme imkanına sahip olan ülkeler rekabetinde Türkiye’nin ön sıraya çıkması gereken bir dönemdeyiz. Böyle bir dönemde krediye ve dövize erişim ana gündemimiz olmamalı” dedi.
"Sorunlar acilen çözülmeli"
Acilen iş dünyasının kolay krediye ulaşmanın önünün açılması, dövizle ilgili belirsizliklerin ortadan kalkmasını sağlayacak adımlar atılması gerektiğini ifade eden Ulusoy, kısa ve orta vadede ise ihracatta yeni pazarları erişimi kolaylaştırmak için lojistik ağlarının güçlendirilmesi ve çeşitlendirilmesi gerektiğini ifade etti. Son dönemde ihracatın azalmasının taşımacılıkta dengeleri bozduğunu dile getiren Ulusoy, maliyetlerin arttığı bir dönemde finansmana erişimin zorlaşmasının firmaları büyük sıkıntıya soktuğunu söyledi.
Lojistik sektörünün hizmet ihracatında çok önemli noktada olduğuna vurgu yapan Ulusoy, şunları söyledi: “Ulaştırmanın Türkiye’nin gayri safi milli hasılasında yüzde 12 gibi önemli bir paya sahip. Bunun da yüzde 6’dan fazlasının lojistikten geliyor. Bu da sektörün Türkiye ekonomisi için önemini ve yaşanan sıkıntıların çözümünün aciliyetini ortaya koyuyor.” Ulusoy, UTİKAD olarak, bir yandan küresel ekonomideki seyri takip ederken diğer yandan da sektörün önündeki fırsatların değerlendirilmesi için mesai harcadıklarını belirterek, “Hizmet ihracatının önemli bir kalemi olan taşımacılık sektörü gerekli altyapı yatırımları ve sektörel teşviklerle desteklenirse ve söz konusu teşviklerden sektörümüzün büyük çoğunluğunu oluşturan orta ve küçük ölçekli işletmelerin faydalanmasının mümkün kılınırsa 2023’ün özellikle ikinci yarısında daha iyi sonuçlar alınabilir” diye konuştu.
Ulusoy, yeni pazarlara erişimi kolaylaştıracak uluslararası ulaştırma ve lojistik koridorlara erişimin geliştirilmesi ve iyileştirilmesi gerektiğine dikkat çekerek, “Üretim sektörlerimizde farklı ürün gruplarının gereksinimleri dikkate alınarak ulaştırma ve lojistik hizmetlerin daha rekabetçi hizmetler sunabilecek şekilde güçlendirilmesi gerekiyor” dedi. Ulusoy, “Ulaştırma ve lojistikte küresel boyutta rekabetçi olabilmek için lojistiğin hemen her alanında güçlendirici adımlar atılması gerekiyor. Kamu idareleri nezdinde sektörümüz için beklenti ve önerilerimizi birçok vesileyle dile getirdik. Türkiye’nin lojistikte yakaladığı konjonktürel avantajı sürdürebilmesi için önerilerimizin katkı sağlayacağına inanıyoruz” diye konuştu.
“Yük hacmi %40 artan Orta Koridor’a odaklanmalıyız”
Türkiye’nin lojistik sektöründe aldığı aksiyonlarla transit taşımacılık merkezi olmayı hedeflemesi gerektiğini ifade eden Ayşem Ulusoy, konuyla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı: “Özellikle Rusya- Ukrayna savaşının etkisi ile canlanan Orta Koridor, Türkiye’nin bu noktada önemini daha da arttı. Önemli fırsatların başında sektörümüzde sunulan hizmetlerin çeşitliliği geliyor. Ukrayna krizinde ülkemizin de içerisinde bulunduğu Orta Koridora kayan yük trafiğinde ülkemiz sektörümüzün sunduğu hizmet çeşitliliği sayesinde önemli bir rol üstlendi. 2022 yılında Orta Koridordaki yük hacmi yaklaşık yüzde 40 oranında arttı. Limanlarımız, taşıma filomuz ve depolarımızla birlikte bu transit yük hacmi ülkemiz üzerinden taşındı. Transit taşımacılık bir fırsat olarak önümüzde dururken bu rota üzerinde gelişime açık birçok alan bulunuyor. Orta koridor üzerinde gümrük geçişlerinin dijitalleşmesi ve transit geçişin kolaylaştırılması bu rotada transit sürenin azaltılmasına katkı sağlayacak önemli bir unsur olacak.”
“VİZE SORUNU BÜYÜYOR, ÇOK RET VAR"
Lojistikçilerin son dönemde yaşadığı sıkıntılardan biri de schengen vizesi konusunda yaşanan sorunlar. Ayşem Ulusoy, sürücü vizelerinin yanı sıra iş insanlarının da schengen vizesi konusunda her zamankinden fazla sorun yaşamaya başladığını belirterek, “Korkunç bir vize sorunu başladı. Randevu sorunu çözüldü ama çok sayıda ret geliyor. 10 yıllık şoförlere ret gelmeye başladı. Diğer yandan, vize sorunu nedeniyle fuarlara katılım azaldı, iş insanlarımız yurt dışı görüşmelerini ve ziyaretlerini gerçekleştiremiyor” dedi.