Mehmet KAYA
“Barış İçin Enerji” temasıyla yapılan 13. Türkiye Enerji Zirvesinin açılışında Türkiye-Avrupa Birliği ve bölgenin enerji projelerine odaklanıldı. Açılış oturumunda sunuş yapan Eski Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso Türkiye’ye karşı haksız ve önyargılı olarak değerlendirdiği Avrupa Komisyonu raporunun önemli bir yol haritası niteliği taşıdığını söyledi.
Barosso AB ile Türkiye’nin ekonomik entegrasyonunun ülke ekonomileri içinde yüksek oranda olduğunu vurguladı. NATO ortaklığı, jeopolitik konum, riskler açısından bakıldığında işbirliğinin kaçınılmaz olduğunu belirten Barroso, “Jeopolitik riskler önem kazanıyor. Yakın zamanda finans, ekonomi vb. riskleri konuşuyorduk ama artık jeopolitik riskler ön sırada. Avrupa Birliği yarın harekete geçecek diyemiyorum ama yol haritası eşliğinde hareket edilirse her iki taraf için de umut verici şeyler olacağını ve ilişkilerin gelişeceğini düşünüyorum” dedi.
Barroso, İsrail-Hamas çatışmalarına da işaret ederek bölgenin ciddi bir jeopolitik risk ortamı içinde olduğunu belirterek, “Türkiye kritik konumunu sürdürüyor elbette. Diğer yandan Avrupa enerji dönüşümü, yeşil enerjiye bağlılığını ilan etmiş durumda. Doğalgaz ve Türkiye’nin hub olma konusundan söz edecek olursak, bu alanda yeni yatırımlar gerekecektir. AB kısa vadede doğalgazın tedariki, sürdürülebilirlik ve maliyet olmak üzere üç konuyu uyumlaştırmaya çalışıyor” dedi.
Jose Manuel Barroso, İsrail’in uğradığı saldırının ardından verdiği sert yanıta Avrupa ülkelerinin farklı farklı tepkiler verdiğini ve siyasi olarak sorunun çözümü için herkesin çaba harcaması gereken bir konumda olunduğunu söyledi.
Atlantik Konseyi’nden temkinli yaklaşım
Açılış töreninin ardından düzenlenen açılış oturumunda da Türkiye’nin bölgesel enerji tedarikindeki rolü ve küresel gelişmeler tartışıldı. Dışişleri Bakanlığı Enerji ve Çok Tarafl ı Ulaştırma Genel Müdür Yardımcısı Yusuf Burak Rende, Türkiye’nin salgında ve devam eden krizlerde iyi bir tedarikçi olduğunu gösterdiğini vurgulayarak, BOTAŞ’ın Bulgaristan’a gaz tedarikinin Türkiye’nin Avrupa’nın enerji ihtiyacına yönelik olarak iyi bir ortak olduğunu gösterdiğini anlattı.
Rende’nin sözlerinin ardından konuşmaya giren Atlantik Konseyi Enerji ve Sürdürülebilirlik Yöneticisi Phillip Cornell, Türkiye’nin enerji hub’ı oluşturma çabalarının bilindiğini ve bu açıdan Bulgaristan anlaşmasının öneminin farkında olduklarını söyledi. Cornell, bu anlaşma özelinde olmadan geniş anlamda gaz sevkiyatına yönelik olarak “endişeleri” bulunduğunu, Rus gazının arka kapıdan geçişi için bir yol olmaması gerektiğini söyledi. Cornell, Türkiye’nin tamamen serbest bir enerji piyasası oluşturması halinde bu türden anlaşmaların anlam kazanacağını ileri sürdü.
Yusuf Burak Rende de konuşmanın ikinci turunda bu yoruma, Türkiye’nin attığı adımlarda bütün partnerlerine bilgi verdiğinin altını çizdi.
Riskler hidrokarbona dayalı enerji üretimini gündemde tutuyor
Zirvenin açılışında konuşan Zorlu Enerji CEO’su Sinan Ak, kömür ve doğalgazın hala gündemde olduğunu belirtti. Gelecek dönemde ise elektrikli araçların hızlı artışına ve Türkiye’nin yüksek depolama yatırım lisanslarına işaret eden Ak, bunun hızlı bir pil üretim yatırımını tetikleyebileceğini ancak bu alandaki yatırımların dikkatle yapılması gerektiğini anlattı. Ak, aynı dikkatin taşıt elektrik şarj istasyonu yatırımları için de gösterilmesinin gerekeceğini vurguladı.
Sabancı Holding Enerji Grubu Başkanı Kıvanç Zaimler jeopolitikanın tek başına öne çıkması yanında enerjiyle ilgili her konunun da ana unsurlarından biri haline geldiğini belirtti. Arz güvenliği, enerji yoğunluğu, dönüşüm olmak üzere üç ana başlığın enerji alanının gündemi olduğunu kaydeden Zaimler, bunlar içinde Türkiye’nin elde edilen GSYH içinde enerji üretiminin oranına bakarak hesaplanan enerji yoğunluğunun Türkiye’de çok yüksek olduğunu anlattı.
Petrol Ofisi CEO’su Mehmet Abbasoğlu enerji dönüşümü konuşulsa da ülkelerin yoğun biçimde kömür ve gaz kaynaklı enerji kullanımının yüksek seyrettiğini, COP28’in düzenlendiği Birleşik Arap Emirliklerinin en büyük petrol üreticisi ülkelerden biri olduğunu hatırlattı. Zirve Başkanı Mustafa Karahan insanlığın uzun zamandır enerji için savaştığını belirterek, politika arayışlarının enerjinin barışı sağlaması yönünde geliştirilmesi gerektiğini belirtti.
Barroso: Şu anda Azeri gazı tek alternatif
Jose Manuel Barroso, açılış oturumundaki konuşmasında Rusya’nın ambargo altında olması ve Doğu Akdeniz’deki üretim ve diğer sorunlar nedeniyle gaz tedarikindeki arayışların devam ettiğini belirtti. Türkiye’nin çeşitli projelerinin bilindiğini kaydeden Barroso, mevcut yatırımlar da dikkate alındığında Azerbaycan’ın ürettiği gazın Avrupa’ya eriştirilmesinin tek alternatif olarak görüldüğünü belirtti. Barroso, Türkmenistan gazının da Hazar denizi geçişinin gündemde olduğunu ancak Hazar geçişinin Rusya ve İran etkisi nedeniyle zor göründüğünü belirtti.