BARIŞ SEDEF
Türkiye konserve sektörü son yıllarda ortaya koyduğu hızlı büyümenin ardından son dönemdeki yatırımlarını makine ve modernizasyona odaklamış durumda. Değişen tüketici alışkanlıkları ve artan dış pazar faaliyetlerinin etkisi birçok alt kırılımda yeni yatırımları mecburi hale getirirken özellikle kapasite tarafında finansman maliyetleri sektörün önündeki en büyük engellerden birisi olarak karşımıza çıkıyor. Sektörde faaliyet gösteren firmaları sayısal olarak mercek altına aldığımızda 60’ın üzerinde şirket bu alanda gelen talepleri karşılıyor. Bu firmaların ekonomik pazar büyüklüğü ise 3 milyar dolara dayanmış vaziyette. Tüketicinin gıda tercihini dondurulmuş ürün ve konserve türlerinde kullanması endüstriyi büyüten temel dinamik olarak karşımıza çıkıyor.
İhracatta aslan payı Irak’ta
Konserve üretim tesisleri, sanayinin ihtiyaç duyduğu hammaddelerin daha bol ve kaliteli yetiştikleri Ege ve Marmara Bölgeleri’nde sayı ve kapasite olarak yoğunlaşmış durumda. Kullanılan hammaddenin aşağı yukarı tamamı yurtiçinden temin ediliyor. Sektörde ABD, Fas, İsviçre, İtalya, Hollanda, Yunanistan, Almanya, Fransa ve Japonya gibi ülkelerden yabancı sermayeli kuruluşlar da bulunuyor. Dünya konserve meyve- sebze tüketimi ve ticareti dondurulmuş meyve ve sebzenin rekabetine karşın giderek artıyor. Sektörün ihracat grafiğine basıldığında ise toplam dış satımın yaklaşık yüzde 25’i Irak’a, yüzde 50’si ise Almanya, Birleşik Krallık, Suudi Arabistan ve İtalya’ya gerçekleştiriliyor.
Beslenme alışkanlıkları sektörü büyüttü
Büyük şehirlerdeki yaşam tarzı, bireylerin kısıtlı zaman dilimleri içinde hızlı hareket etme zorunluluğuna bir de sebze ve meyve bazlı beslenme tipinin önem kazanması eklenince, konservelere olan talep de artıyor. Yüksek tempoda çalışan tüketicilerin sayısının da hızla artması ve buna bağlı olarak tüketicilerin daha çok pratik ürünlere yönelmesi, ambalajlı hazır konservelerin satış trendini yükselterek, pazarı büyütüyor. Özellikle kış aylarında lezzet ve görünüm bakımından besinlerde çeşitliliği sağlamak tüketimi tetikleyen unsurların başında geliyor. Yine gıda güvenliği konusu da rekabette şirketlere avantaj sağlıyor.
İhraç edilen meyve sebzenin üçte birini konserve ürünler oluşturuyor
Türkiye’den ihraç edilen meyve ve sebzelerin üçte birini konserve ürünler oluşturuyor. Bu yönüyle özellikle sebze ve meyvelerin katma değerli ürüne dönüştürülmesinde konserve sanayisinin stratejik bir yerde konumlandığını ifade edebiliriz. Öyle ki sektör 141 ülkeye uzanan bir yelpazeye sahip. Yeni yatırımlar ve hedef pazar araştırmalarının meyvesini vermesiyle bu hacmin daha fazla artacağı ifade ediliyor.
Sektörün globalde 113 milyar dolarlık büyüklüğe ulaşması bekleniyor
Konserve gıda pazarı büyüklüğünün yüzde 4,19'luk bir bileşik yıllık büyüme oranıyla 2030 yılına kadar 113,67 milyar ABD dolarına ulaşması bekleniyor. Hedef pazarlar ele alındığında ise Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü, İspanya’nın tüketim alışkanlıkları nedeniyle önemli bir pazar olduğuna vurgu yapıyor. Almanya, İngiltere ve ABD’nin de sektörde birçok firmaya önemli potansiyeller sunacağını ifade edebiliriz.