EKONOMİ/İSTANBUL
İstanbul Hazır Giyim ve Moda Fuarı (İstanbul Fashion Connection- IFCO) 8’inci kez kapılarını açtı. İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) tarafından düzenlenen, Türk moda endüstrisinin küresel ölçekteki prestij organizasyonu olan fuar, İstanbul Fuar Merkezi’nde başladı.
Ticaret Bakan Yardımcısı Özgür Volkan Ağar, fuarın açılışında yaptığı konuşmada, Türk hazır giyim ve konfeksiyon sektörünün üretim gücü, tasarım kabiliyeti ve ticaret vizyonunu dünyaya tanıttıklarını ifade etti. Türkiye’nin hazır giyim ve konfeksiyon ihracatında dünyada 7. sırada olduğunu belirten Ağar, 2024’te AB’nin dördüncü büyük tedarikçisi konumunun korunduğunu söyledi. Sektörün geçen yıl 15,8 milyar dolarlık net ihracat katkısı sağladığını ifade eden Ağar, 2025’in ilk 7 ayında ihracatın 10,7 milyar dolar olarak gerçekleştiğini bildirdi.
7 fuarda 195 bin ziyaretçiye ev sahipliği yaptık
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe, IFCO’nun küresel bir marka haline dönüşmesinde istişarenin ve ortak aklın rolünü unutmadıklarını belirterek, “Şimdiye kadar düzenlenen 7 fuarda 195 bin ziyaretçiye ev sahipliği yaptık” dedi. IFCO ve TEXHIBITION’ın hazır giyim ve tekstil sektörü için bir dönüm noktası olduğunu anımsatan Gültepe, “Ancak, fuarlarımız başladıktan bir sene sonra küresel talepteki daralmadan kaynaklı sıkıntılarımız oldu. Sonrasında ise enflasyonla kur arasındaki denge bozulduğu için rekabetçiliğimiz zayıfladı. Yüksek faiz, düşük kur politikası emek yoğun sektörlerimize büyük zarar verdi” diye konuştu.
Hazır giyim ihracatı yüzde 6 geriledi
Hazır giyimde ihracat kaybının derinleştiğini, hazır giyim ihracatının zirveden gerileyerek güç kaybettiğini belirten Gültepe, şunları söyledi: “Hazır giyimde 2022’yi 21,2 milyar dolarlık ihracatla kapatmıştık. 2024’ü, 17,9 milyar dolarla tamamlayabildik. Bu yıl yedi aylık hazır giyim ihracatında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 6,2 eksideyiz. Oysa hazır giyim, yıllarca ihracatımızın liderliğini üstlendi. Bir süredir üçüncü sıradaydı. Son aylarda beşinciliğe kadar geriledi. Öncelikle son üç yıldır devam eden kan kaybını durduracak bir çözüm bulmalıyız. Temmuz ayındaki rekorun otomotiv, kimya ve parite olmak üzere üç bileşeni var. 2,5 milyar dolarlık farkın neredeyse tamamı iki sektörden ve pariteden geldi. Oysa biz oyun planımızı tüm sektörlerden katkı alacak şekilde kurgulamalıyız. Bunun da yolu rekabetçiliğimizi yeniden kazanmaktan geçiyor. Sürdürülebilir ve sağlıklı ekonomik büyümeyi ancak üretim ve ihracatla sağlayabiliriz. Özellikle enflasyonla mücadele dönemlerinde ihracat kanallarını açık tutabilirsek ekonominin çarklarını döndürebiliriz.”
Sorunlar üretimi azaltarak çözülmez
Gültepe, üretimi azaltarak sorunların çözülemeyeceğini vurguladı. İhracattaki kayıpların yılın son çeyreğinde telafi edilmesi gerektiğini de söyleyen Gültepe, şunları kaydetti: “Üretimi azaltarak yapamayız bunu, ihracatı artırmamız lazım. Rekabet konusunda bozulan dengeleri, korelasyonları özellikle 2025’in son çeyreğinden sonra tekrar kazanmamız lazım ki hazır giyim, tekstil, mobilya, deri, çelik, makine ve diğer sektörler Türkiye’nin ihracatına büyük katkı sunsun.”
Avdagiç: Enflasyonla kur korelasyonunun kaybından dolayı baskı altındayız
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, sektörün ihracatının son iki yılda 22 milyar dolarlardan 18 milyar dolar düzeyine gerilediğini hatırlatarak, “Ama burada kaslarımızın hala çok kuvvetli olduğunu biliyoruz, yaşadığımız zorluklar var. En çok da enflasyonla kur arasındaki korelasyonun kaybolmasından dolayı büyük bir baskı altındayız” dedi. Bu sebepten kaybedilen rekabetçiliği yeniden kazanmak için hükümetle beraber atılması gereken adımlar olduğuna dikkati çeken Avdagiç, bu adımların atılmasıyla birlikte sektörün daha önceki rakamların da üzerine çıkacağını söyledi.
Bahçıvan: Rekabet koşulları ve tüketici alışkanlıkları çok hızlı değişiyor
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan da IFCO’nun yaz döneminde dahi yoğun katılımla gerçekleşmesinin sektörün geleceğe olan güveni yansıttığını söyleyerek, “Türkiye’nin sanayisinin, ihracatının köklerini geleceğe taşıyacak, dünyaya sözünü geçirecek sektörlerden biri hazır giyim sektörü. Zaman zaman karamsar tabloya neden olan gelişmeler olsa da tünelin ucundaki ışık, bu sektörün gücü ve vizyonu. Çok hızlı değişen bir dünyada çok hızlı değişen rekabet koşulları ve tüketici alışkanlıkları var. Bunlara ne kadar hızlı uyum sağlayabilirsek sektörü de o ölçüde geleceğe taşıyabiliriz. Bunun da yolu tasarımdan, katma değerden, bir kilo ürünümüzün değerini 15 eurodan 50-70 euroya çıkarmaktan geçiyor” dedi.
Paşahan: Yüksek faiz, düşük kur rekabet gücünü olumsuz etkiledi
İHKİB Başkan Yardımcısı Mustafa Paşahan fuarın Türk modasının küresel ritmini belirleyen bir merkez haline geldiğini belirtti. Bugüne kadar 3 binden fazla firmanın katılım sağladığını ve 165 ülkeden 195 bin ziyaretçiyi ağırladıklarını ifade eden Paşahan, AB’den sağlanan 37 milyon euroluk hibe desteğiyle dijital ve yeşil dönüşüm projeleri yürüttüklerini söyledi. Paşahan, sektörün son yıllarda zorlu bir dönemden geçtiğini, küresel dalgalanmalar, yüksek faiz, düşük kur ve ham maddeye yönelik ek vergi ve zamların maliyet baskılarını artırarak ihracatçıların rekabet gücünü olumsuz etkilediğini kaydederek, bu zorlu dönemin geride kaldığına inandıklarını dile getirdi.