MURAT KÜÇÜK
Yapısal çelik sektörünün yılda en az 300 bin konut üretebilecek altyapıya sahip olduğuna dikkat çeken Türk Yapısal Çelik Derneği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Melih Şimşek, deprem tehdidine karşı Türkiye’nin çaresiz olmadığını söyledi. Çelik yapıların düşük maliyetli olduğunu aktaran Melih Şimşek, “Konut grubundaki binaların taşıyıcı sistemleri, toplam maliyetin sadece yüzde 20'sini oluşturuyor. Çelik yapı sistemleri hem uzum ömürlü hem de geri dönüştürülebilir oldukları için sürdürülebilirler” ifadelerini kullandı. İstanbul’un kentsel dönüşümü için acilen 1 milyon konut gerektiğini hatırlatan Melih Şimşek, “İstanbul’daki riskli bina sayısının 4 milyona yakın olduğu açıklanıyor. Türkiye, gerek 50 milyon tonluk çelik üretimi gerek eleman yeterliliği ile 3 yıl gibi kısa sürede 1 milyon yapısal çelik konut inşa edebilir. Bunun için sadece 3 milyon ton yapısal çelik, 72 bin insan ve 100 bin metrekarelik 5 fabrikaya ihtiyaç var” dedi.
“İnşaat ihraç eden ülke olabiliriz”
Çelik yapıların betonarme yapılara göre 3 kat daha hızlı, hafif ve verimli olduğunu belirten Şimşek, çelik yapıların gelişip yaygınlaşması için kamuya büyük görevler düştüğünü söyledi. Kamunun çelik yapı kullanımı teşvik etmesi gerektiğini vurgulayan Şimşek, “Eğer ülkece endüstriyel bir akla geçersek, çok kısa bir süre içinde ekonomimize de çok büyük katkılar sunabilen yeni bir endüstrinin içine girmiş olacağız. Böylece inşaatı ihraç edebilen bir bilgi birikimine de kavuşmuş olacağız. Yapmamız gereken şey geleneksel yaklaşım yerine daha endüstriyel bir strateji belirlemek” sözlerini kullandı. Başkan Şimşek, Türkiye’nin inşaat konusundaki yeteneğinin de bu dönüşüme olumlu yansıyacağını ifade etti.
“Gelişmiş ülkeler çelik yapıları tercih ediyor”
ABD ve İngiltere’deki yapıların yaklaşık yüzde 50’sinin çelik taşıyıcı sistem ile inşa edildiği bilgisini paylaşan Şimşek, Almanya ve Fransa’da ise bu oranın yüzde 30 seviyesinde olduğunu dile getirdi. Şimşek, İran’da ise yapıların yüzde 50’sinden fazlasının çelik taşıyıcı sistemle inşa edildiğini söyledi. Sürdürülebilir dünya için geleneksel inşa sistemlerinin terk edilmesi gerektiğini sözlerine ekleyen Şimşek, “Deprem sorununun yanı sıra iklim değişikliği ve diğer sürdürülebilirlik problemlerine de odaklanmalıyız. Çelik yapılar, geri dönüştürülebilir oldukları için çok sefer kullanılabiliyor. Önyargılar, bilgi eksikliği ve tüketim alışkanları gibi nedenlerden ötürü Türkiye’de çelik yapılar yaygınlaşamıyor” açıklamasını yaptı
Dünyada banttan ev indiren tesisler kuruluyor
Küresel yapı sektöründe ‘off site construction - şantiye dışı inşaat’ trendinin hızla yükseldiğini ifade eden Şimşek, şu açıklamalarda bulundu: “Dünyanın en büyük otomobil üreticileri olan Toyota ve Tesla, modüler konut fabrikaları kurdu. Geçtiğimiz yıl Porsche Design ile Abb Electronics robotik konut fabrikasını hayata geçirmek için anlaşarak bir şirket kurdu. Gelişmiş ülkeler barınma ihtiyaçlarını otomobil fabrikaları gibi yapı fabrikaları ile karşılamaya başladı. Biz de benzer şekilde hareket ederek ve çözümlere odaklanarak inşaat sektörünü endüstrileştirmeliyiz. Özellikle yapı teknolojileri odağında gelişmiş ülkelerdeki yapım metotları çok ileri giderken biz oldukça geri kalmış durumdayız” dedi.
49 üretici 6,5 milyon tonluk üretim yaptı
Toplam üretim kapasitesi 6,5 milyon ton olan Türk yapısal çelik sektöründe 49 üretici faaliyet gösteriyor. Üretilen bu mamulün 2,35 milyon tonu iç pazarda kullanılırken 2,92 milyon tonu ise ihraç ediliyor. Sektör, geçen yıl 36,9 milyon tonluk üretim gerçekleştirerek önemli bir başarıya ulaşmıştı. 2024 yılında 13,2 milyar dolar tutarında ithalat yapılırken ihracat hacmi ise 9,7 milyar dolar seviyesine ulaşmıştı.