EKONOMİ/İZMİR
Vergi Müfettişleri Derneği (VMD) İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faruk Zengin, Mövenpick Otel’de düzenlediği basın toplantısında, kamusal denetimde yaşanan sorunları, meslekteki yapısal aksaklıkları ve çözüm önerilerini kamuoyuyla paylaştı. Zengin, konuşmasında hem vatandaşların maruz kaldığı mağduriyetlere hem de vergi müfettişlerinin sahadaki çalışma koşullarına dikkat çekti.
Kamuoyu vicdanında büyük rahatsızlıklar meydana getiren hadiselerin süreklilik arz edecek şekilde yaşanmasındaki en büyük nedenin kamusal denetimde yaşanan sorunlar olduğunu ifade eden Zengin, “Vatandaşlarımızın her alanda yaşadığı mağduriyetin temelinde esasen etkin bir kamu denetiminin ve denetim reformunun hayata geçirilememiş olması yatıyor. Her toplumsal sorunun yargı paketleriyle veya yargı reform adı altındaki düzenlemelerle çözülemeyeceğini maalesef acı tecrübeler neticesinde anlamış olmamız gerekiyor.” dedi.
Hastanelerde yaşanan suistimaller, otellerde çıkan yangınlar, işyerlerinde yaşanan patlamalar, kazalar, zehirlenmeler, trafikte yaşanan hadiselerin artık toplumun her kesiminde bir huzursuzluk, tedirginlik ve güvensizlik yaşanmasına sebebiyet verdiğinin altını çizen Zengin, “Yaşanan büyük olaylar sonrasında yapılan anlık denetimler kamu yararı açısından yeterli değil. Sürekli ve sistematik bir denetim anlayışına ihtiyacımız var. Ne acıdır ki, bu tür büyük olaylar sonrasında mülki idare amirleri veya belediye başkanları otellere veya yeme-içme mekânlarına yönelik denetimler yapıp bunları kamuoyuna duyurmakta ve böylece toplumdan gelebilecek tepkileri yumuşatmaya çalışmaktadırlar. Oysa kamu yararının sağlanması için yapılması gereken, yaşanan olaylar üzerine göstermelik denetimler değil sürekli ve sistematik denetimlerdir.” diye konuştu.
“Sistematik denetim gerekiyor”
Kamusal denetimdeki aksaklıkların artık görmezden gelinemeyeceğini, yayımlanan genelgelerin ise tek başına yeterli olmadığını vurgulayan Zengin, şöyle devam etti:
“Cumhurbaşkanlığı tarafından geçtiğimiz yıl Kasım ayında bir genelge yayınlanmış ve denetim faaliyetlerinin etkin bir şekilde yerine getirilmesi amaçlanmıştır. Bu genelgede de, tüm kamusal hizmetlerin vatandaşların hak ve menfaatlerini koruyacak şekilde icra edilmesinin ve denetlenmesinin elzem olduğu vurgulanmıştır. Ancak, kamuda etkin bir denetimin hayata geçirilmesinin yalnızca bir Genelge ile sağlanması da mümkün görünmüyor. Kamu yararı için kaçınılmaz olan koşul, yaşanan elim bir hadisenin faillerini yakalayıp cezalandırmak değil, düzenli ve sistematik denetimlerle o elim hadisenin yaşanmaması için gerekli önlemlerin alınmasını sağlamaktır. Bu itibarla kamuda etkin bir denetimin sağlanması için bir Denetim Reformunun hayata geçirilmesi gerekmektedir.”
“Mesleğe özel hizmet sınıfımız yok”
Vergi müfettişleri ve diğer denetim elemanlarının durumuna da dikkat çeken Zengin, kamuda denetime bakışın en net göstergelerinden birinin 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’ndaki hizmet sınıfı düzenlemeleri olduğunu belirterek, “Bugün 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda Öğretmenler, Avukatlar, Din Görevlileri, Jandarma personeli, Polisler, Mit uzmanları, Doktorlar, Hemşireler, Mühendisler, Veterinerler, Ebeler, Kaymakamlar gibi diğer tüm meslek mensupları için 657 sayılı kanunda ayrı bir hizmet sınıfı ihdas edilmişken denetim elemanları için ayrı hizmet sınıfı dahi ihdas edilmemiştir. Yalnızca bu durum bile Kamuda Denetime gereken önemin verilmediğini göstermektedir” dedi. Denetim elemanlarının hem özlük haklarında hem de kariyer basamaklarında ciddi sorunlar yaşadığını, müfettişlerin kurumlarıyla sık sık davalık hale geldiğini ifade eden Zengin, “Kamuda denetim görevini yerine getirenlere baktığımız zaman buralarda ciddi sorunlar olduğunu görüyoruz. Üyelerimize verdiğimiz en önemli hizmetlerin başında anlaşmalı hukuk bürolarımız aracılığıyla dava takibi konusunda destek vermek geliyor.” dedi.
“Özlük haklarımız için dava açmak zorunda kalıyoruz”
Bir Vergi Müfettiş Yardımcısı, Vergi Başmüfettişliğine kadar giden süreçlerin neredeyse tamamında kurumuyla davalık olduğuna dikkat çeken Zengin, “Her türlü kötü şartlarda ve yetersiz özlük hakları ile görevini yapmaya çalışan denetim elemanlarının mevzuata göre yetersiz olan özlük haklarını elde etmek için dahi idare ile davalık olmaları gerekmektedir. Yeterlik sınav süreçlerinde, Müfettişliğe atanma sürecinde, Başmüfettişliğe atanma sürecinde idareye dava açmak zorunda kalan binlerce üyemiz var. Üstelik üyelerimiz açmış oldukları davaları kazanmalarına rağmen son zamanlarda idare tarafından yargı kararlarının yerine getirilmediğine de şahit olmaya başlıyoruz. Üyelerimiz, kanuni haklarını bile dava açmadan alamıyorken artık özlük haklarının iyileştirilmesi gerekir gibi taleplerimizi bile dile getiremiyoruz. Kendi özlük hakları noktasında dahi adil bir muamele görmeyen denetim elemanlarının vatandaşların sorunlarını çözecek etkin denetim kültürünü inşa etmesi tek başına mümkün olamayacaktır.” diye konuştu.