Avrupa çelik sektörü, yüksek enerji maliyetleri, karbon emisyonu fiyatlaması ve CBAM (Karbon Sınır Düzenleme Mekanizması) kurallarının yarattığı baskı altında zor bir dönemden geçiyor. Özellikle Almanya, Fransa ve İtalya gibi Avrupa’nın ağır sanayi merkezlerinde üretim maliyetleri hızla yükselirken, küresel rekabet gücü zayıflıyor.
Avrupa Çelik Derneği (EUROFER) verilerine göre bölgedeki çelik üretimi 2025’in ilk sekiz ayında geçen yıla göre yüzde 3,5 geriledi. Pek çok fabrika ya üretim kapasitesini düşürdü ya da yatırımlarını erteledi. Sektör temsilcileri, enerji fiyatlarının pandemi sonrası dönemde kalıcı olarak yüksek seyretmesinin yanı sıra, karbon vergilerinin de üretim maliyetlerinde ciddi bir yük oluşturduğunu vurguluyor. AB içindeki üreticiler kısa vadede maliyet rekabetinde zorlanıyor. Bu nedenle yeşil çelik dönüşümünün hızlandırılması ve yeni tedarik modellerinin devreye girmesi kritik önem taşıyor.
Yeşil demir maliyeti yüzde 15 azaltabilir
Agora Industry’nin yeni analizine göre, Avrupalı çelik üreticileri, yeşil demir ithalatıyla yerel üretimi destekleyerek değer zincirlerini korurken maliyetleri düşürebilir. Alman çelik sektörünün derinlemesine bir değerlendirmesine dayanan araştırmacılar, HBI ithalatının yerel üretime entegre edilmesinin Avrupa’da çelik üretim maliyetlerini 2040 yılına kadar yüzde 12-15 oranında azaltabileceği sonucuna varıyor. Yeşil demirin üretimin en fazla enerji gerektiren aşaması olduğu belirtiliyor.
Araştırmacılar, AB için üç aşamalı bir strateji öneriyor
İlk aşama, yüksek fırınların hidrojen bazlı doğrudan indirgenmiş demir (DRI) tesisleriyle değiştirilmesini ve sektörün sürdürülebilirliğini artırmak için yenilenebilir enerji ve hidrojen altyapısının ölçeklendirilmesini kapsıyor.
İkinci aşama, AB içinde yeşil demir değer zincirlerinin geliştirilmesini ve yeşil çelik için güçlü bir tek pazar oluşturulmasını içeriyor.
Üçüncü aşama, tedarik zincirlerinin çeşitlendirilmesine, artan hidrojen emisyonlarıyla ilişkili risklerin azaltılmasına ve maliyetlerin düşürülmesine yardımcı olmak için stratejik uluslararası ortaklıklar kurulması.
Rapor, 1 ton çelik üretim biriminin teknik ve ekonomik modellemesine dayanıyor. Ortadoğu veya Kuzey Afrika’dan yeşil demir ithal edilmesiyle, Almanya’daki çelik üretim maliyetlerini yaklaşık yüzde 12 oranında azaltılacağı vurgulanıyor. Avustralya, Brezilya veya Güney Afrika’dan tedarik ise rapora göre, maliyetleri yerel üretime kıyasla yüzde 15 oranında düşürerek daha da büyük tasarruf sağlayabilir.
ÇİN KAPASİTEYİ SINIRLIYOR, ÜRETİMİ AZALTIYOR
Dünyanın en büyük çelik üreticisi Çin, sektörde arz ve talebi dengelemek için yeni kapasite yatırımlarını yasaklayacağını ve üretimi azaltacağını açıkladı. Sanayi ve Bilgi Teknolojileri Bakanlığı’nın yayımladığı 2025-2026 sektör planı kapsamında şu adımlar planlanıyor:
▶ Eski ve verimsiz kapasiteler devreden çıkarılacak,
▶Katma değerli çelik üretimi teşvik edilecek,
▶ İnşaat ve ulaşım sektöründe kaliteli çelik kullanımı artırılacak.
Çin, Ağustos 2025’te çelik üretimini yıllık bazda yüzde 0,7 azaltarak 77,37 milyon tona düşürdü. Bu, aylık üretim hacimlerinde üst üste üçüncü düşüş oldu ve bu durum, bu yılın Ocak-Ağustos aylarında çelik üretiminin yıllık bazda yüzde 2.8 azalarak 671,81 milyon tona düşmesine neden oldu. 2024 yılında ise ülkenin toplam çelik üretimi 1,005 milyar ton olarak gerçekleşti ve bu, son beş yılın en düşük seviyesi olarak dikkat çekiyor.
Bu politikalar, Avrupa çelik üreticileri açısından küresel arzın daralmasına ve fiyatların desteklenmesine yol açabilir. Ancak aynı zamanda Çin’in yeşil dönüşüm hedeflerini hızlandıracağına işaret ediyor.